Allah yardımcıları olsun. Zor bir dönem onları bekliyor.

Anlaşılan en önemli icraatlar veya beklentiler ekonomi üzerinde olacak...

Çünkü bu konuda ÜLKENİN tecrübeli ve deneyimli insanları bu görevlere atanmıştır.

Genellikle bürokraside daha fazla deneyim, tecrübesi, birikimi olan insanlar bu görevlere layık görülmüştür.

Bunu takiben yine önlerinde baş belası terörle mücadele ağırlık taşımaktadır. Bu mücadelenin Ülkeye maddi anlamda neler kaybettirdiğini ALLAH bilir. Bölge insanı bunun bir farkına varsa, Orda teröre harcanan para bölgeye yatırım olarak gitse idi, şimdi orası abad olurdu. Amma hala içi boş hayallerin peşinde koşamaya devam ediyorlar. Son seçimde malum partiye ve ekibe destek azalsa da istenilen seviyede değil.

Sormak lazım kırkı yıldır bu mücadele size ne kazandırdı?

Oysa neler kaybettirdi, onu düşünmekte fayda var. Üstelik bu mücadeleden kimlerin yararı oldu. Onu da iyi düşünmek lazım. Dış devletlerin kucağına oturmaya devam eden terör örgütüne hala destek veren insanların iyi düşünmesi lazım... Hala yabancı ülkeler ne adına sizi silahlandırıyor? Neden o paraları sizin refah seviyenizin yükselmesi için kullanmıyor?

Bakanlar Kurulundan, Ekonomik anlamda beklentiler büyüktür.

Şimdi, zaman, zaman geçmişte Sayın Ekonomiden sorumlu Bakanların açıklamalarını dinliyoruz, bu açıklamalar bizleri hala üzmektedir. Bu Ülkede hala hatırı sayılır bir kayıt dışı ekonomiden bahsedilmektedir. Yeteri kadar vergi tahsili yapılamamaktan şikayetler olmaktadır.  Halkımızın vergi kaçırma alanındaki duyarsızlığı hep öne çıkmaktadır.


Yöneten insanlar olarak bunu kamuoyu ile paylaşmak güzel bir şeydir. Onların çözüm yolunu aramak, Bu Ülkeyi yöneten insanlar olarak size düşmektedir. Vergi denetimi yeteri kadar yapılmamaktadır. Vergi kaçıran insanlara hala yeteri kadar ceza verilmemektedir. Kaçakçılık polisleri durmadan kaçak mal yakalarken, aynı kaçak mal hemen tezgahta onu denetlemekle görevli olan zabıta ve denetleyicilerin gözünün önünde satılmakta ise, nasıl kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi başaracağız.

Halkımız bu alanda yeteri kadar bilgilendiriliyor mu? Örneğin, memur arkadaşa ben sana daha fazla zam vermek isterdim ancak, kayıt dışı ekonominin bu kadar yüksek olması bizim gelirimizi azalttığı için, biz de sana istediğin zammı yapamıyoruz, demenin gerekliliğini anlatmamız gerekmez mi? Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının büyük suçlar arasına katılarak en ağır şekilde cezalandırılması gerekmez mi? Vergi ve fiş denetiminde yeteri kadar eleman olmadığından bahsediliyor. Bu denetimlerin ciddi olarak yapılacak kadroyu kurarak, hem işsizliği bir alanda gidermiş oluruz, hem de onlar yaptıkları sıkı denetimle Devlete yük olmadan kendi giderlerini karşılamış olmazlar mı? Ne kadar çok denetim, o kadar çok gelir demektir. Bir de bunu kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş olan insanlara verilecek caydırıcı cezalar olması gerekir. Bu alanda bahsettiğimiz tedbirler bile, vergi gelirlerini yükseltecektir. Hadi o zaman bunu uygulamaya geçelim.

Bankaların ve büyük şirketlerin Halkımızı aldatmak için kullandığı taktiklere bir son verilmesi gerekmektedir. Alınan kredi kart ücretleri, işlem ücretleri gibi yıpratıcı uygulamalar bir yasa çıkarılarak sona erdirilemez mi? Yine elektrik dağıtım şirketlerinin veya buna benzer şirketlerin aldıkları haksız paralara dur denilemez mi? Neden derseniz bankaları denetleyen bir üst kurul var. Halkımızın bazıları hala Bankaları ve bu büyük şirketleri Devletin bir kuruluşu sanarak, onların yaptıkları bu yanlış uygulamaları Devlete mal ederek bir nevi sitem etmektedirler. Bunun önüne geçilmesi gerekir. Sokakta bir mal satarak geçimini temin eden insana yapılan müdahaleyi, o insanın geçimine yapılan müdahale olarak kabul ederek Devlete sitem etmektedirler. Halbuki,  Halka bu vatandaşın sattığı malların kayıt dışı ekonominin ürünleri olduğunu, bunların büyük kaçakçıların malları olduğunu ve bunun yine Devletimize büyük zararlar verdiğini anlatmamız gerekmez mi? Her alanda bize hizmet etmesi gereken yayın kuruluşları bu tür yayınlarla sürekli olarak insanlarımızı eğiterek bilinçlendirme yapmaları gerekmez mi? Yapılan yayınlar yetersiz olursa, bunu sürekli gündemde tutmalıyız. Tekrar etmek öğrenmede bir,  yöntemdir. Bunu hatırlayarak tekrarın önemini vurgulayalım.

Yukarıda bahsettiklerim gerçekleşmiş olsa, çalışanlara Temmuz ayında yapılacak olan zam, Devleti bu kadar yıpratır mı? O halde hep beraber Yöneten ve Yönetilenleri ile Bu Vatana sahip çıkalım. Çünkü bu toprağın üzerinde yaşayarak ve hatta büyük paralar kazanarak, kazandıkları paraların vergisini vermeyen insanlara rağmen unutmayalım başka TÜRKİYE yoktur. Bu Ülkeye yapılan bir ihanettir.

Ne kadar zengin bir ülkeyiz ki; bazen dış ülkelere sermaye kaçırılmaktan söz edilmektedir. Bir başka anlamda fetö gibi terör örgütlerine aktarılan yüklü miktarda paralardan söz edilmektedir. Demek ki, Ülke zengin. Ülkede para var. Ancak bu paranın eşit şekilde vergilendirilmesi ve bu vergilendirilmeden alınacak payın ekonomiye kazandırılması gerekir.

Ben bu iradeyi Yeni Bakanlar kurulunda görüyorum. En acil bir şekilde uygulama alanlarına girmelerini bekliyorum.

Çıkarılacak yeni yasalar ile ellerinin daha güçlendirilmesini istiyorum.

Marketler zincirlerinin seçim öncesi efelenmelerinin elbette bir karşılığı olacaktır. O karşılığı görmek istiyorum. Tarlalara bırakılan ürünlerin hem sahiplerinin hem onlara para vererek teşvik edenlerinin en ağır şartlarda cezalandırılmasını istiyorum. Devletimde bu gücün olduğuna inanıyorum. Hatta tarla sahiplerinin ellerinden tarlalarının alınmasını bekliyorum. Teşvik eden ticaret adamlarının ticaretlerinin yasaklanmasını, mallarına el konulmasını umut ediyorum. Çünkü yaptıkları DEVLETİN güvenlik konusuna girer. Terör elemanına ne ceza veriliyor ise, bu tür terörü yapan adamında aynı şekilde cezalandırılması ümit ediyorum. Bunu yapmanın siyasi iradenin ve iktidarın üzerinde bir yük olduğu inancındayım.

Bu söylediklerimin tamamına sessiz çoğunlukların yüzde doksan dokuzunun imza atacağından eminim. Ben burada sessiz çoğunlukların sesini çıkardığıma inanıyorum.

Biz Devletimize  güvendik hep arkasında durduk. Şimdi DEVLETİMİZN bizim adımıza bize zulmetmeye çalışan bu insanlara gereken yaptırımı yapmasını bekliyoruz. Ne ceza verilmesi gerekirse o ceza verilsin.

İşte o zaman TEMMUZ ayında yapacağınız zamlar insanımızı rahatlatır. Yoksa daha zam cebine girmeden verilecek zammın bedelini o cepten almak için, zam yapma kuyruğuna giren piyasanın 

DEVLETİN demir eli ile tanışmasını ümit ediyoruz…

Şöyle söyleyeyim, çok şey istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz… O KADAR…