Taha Abdurrahman’ın dilimize tercüme dilen eserleriyle ilgili hatırlatma yazımdan sonra, özellikle din-dünya algısı ve sanat zihniyetiyle ilgili yazılarımda görüşlerine zaman zaman atıfta bulunduğum Seyyid Muhammed Nakib El-Attas’ın dilimize tercüme edilen iki kitabına dair bir parantez açmamın da okurlarım için yararlı olacağını düşündüm.

Şundan ki, Hayrettin Karaman Hocamızın izinden yürüyerek, genelde modernizm özelde sekülerleşme etkisiyle Müslümanların dini bağlarında meydana gelen zayıflamanın giderilmesi ve dolayısıyla o bağların yeniden güçlendirilmesi şeklinde anladığım ve bu bağlamda reformdan tümüyle ayrı tuttuğum tecdit hareketi, Müslüman dünyada bir zorunluluk olarak görülmekle birlikte, özellikle son üç yüzyıldır dahili ve harici birçok nedenle son derece de sorunlu bir hâl almıştır.

Sorunlu bir hâl almasının nedeni rasyonalist, reformist, oportünist, oryantalist, tarihselci, ırkçı… vb. yönelimlerin de –işlevleri gereğince– tecditte bir yer tutabilmeleridir. Bunlara karşı dini ve nesli koruma kaygısıyla Müslüman dünyada geliştirilen tepkilerin tetkike, tahkike değil şartlandırmalı bir tepkiselliğe dayalı olması da ayrıca bir sorundur.

Bu sebeplerle, tecdit hareketinde sahih olarak nitelenen düşüncelerin ve sahiplerinin öne çıkarılması öncelik arz etmekte, özellikle modernizmin ve sekülerizmin düşünsel temelleri ve mevcut uygulamaları konusunda pejoratif bir tutuma yenik düşmeksizin, dini düşünceyi kendi usulleri, esasları ve hakikatleri planında yeniden ele alanların –bir köşe yazısının imkanları içinde– ilgililerine hatırlatılmaları gerekmektedir.

Bu bağlamda (elbette görüşleri kendi hak ettiğince eleştirilere açık olmak kaydıyla) el-Attas’tan söz edilmesi ise her şeyden önce hayırhah bir tutum olacaktır.

İlk bakışta eserleri itibariyle Taha Abdurrahman kadar velud görünmeyen el-Attas’ın en önemli birkaç eserinden şu ikisi Türkçeye –İngilizcedeki adlarına yakın bir adla– tercüme edilmiştir:

-İslam, Sekülerizm ve Geleceğin Felsefesi (Trc.: Mahmut Erol Kılıç, İnsan Yayınları, 1995)

-İslam metafiziğine Prolegomena (Trc.: İlker Kömbe, Küre Yayınları, 2016)

Hazretin İslam ve Laisizm adıyla Pınar’ndan çıkan bir kitabı daha var ama, el-Attas’ın eserleri arasında bu kitaba rastlamadığım gibi, tercümesini de henüz edinmediğim ve okumadığım için müstakil bir muhteviyata sahip olup olmadığından emin değilim ki, zaten burada da zaten el-Attas’ın sadece İslam metafiziğine Prolegomena adlı kitabından söz edeceğim:

Bu kitap Önsöz, Giriş, Kaynakça ve Dizin kısımları dışında şu sekiz bölümden oluşuyor:

İslam: Din Kavramı, Ahlakın ve Edebin Temeli; İslam’da Mutluluğun Anlamı ve Tecrübesi; İslam ve Bilim Felsefesi; İnsanın Mahiyeti ve İnsan Nefsinin Psikolojisi; Varlığın Keşfi; Mahiyet ve Zat Üzerine; Varlık Mertebeleri ve Epilog.

Konu başlıkları tam zikredişimin nedeni, el-Attas’ın kitabının mahiyetiyle ilgili olarak verdiği şu bilgiye bir ilk karşılık oluşturmalarını sağlamak içindir:

“Mademki bilginin tastamam insan aklına ait bir keyfiyet olmadığını; ondan elde edilen bilimlerin de sadece kendi başına insan aklının (makulatın) ve değer yargısına engel olan bir nesnelliği haiz duyu tecrübesinin (hissi olanın, mahsusatın) ürünü olmadıklarını; ve fakat vahyedilmiş hakikatin genel sonuçlarıyla ifadelerinin tasdikine ve rehberliğine ihtiyaç duyduklarını iddia ediyoruz, o halde aramızda öğretim ve eğitimle görevlendirilen âlimler ve bilgili kimseler, berrak bir İslâm metafiziği tasavvuruna ulaşmakla ve bu metafiziğe dayanan dünya-görüşünün mukavvim unsurlarını sürekli olarak inşa etmekle sorumludur. Bunun sebebi, metafiziğin sadece İslâm dini ve entelektüel geleneğine yansıdığı şekliyle akıl ve tecrübeye dayanması değil, ayrıca vahyedilmiş dinin bizatihi Vahyin tasdikinde gerçeklik ve doğruluğun tabiatını ifade edişine dayanmasıdır. Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap, İslâm metafiziğinin tabiatıyla ilgili temel tezleri ortaya koymaktadır.”

Bana göre el-Attas, yukarıda zikrettiğim pejoratif tutum konusunda en hassas, kafir felsefecilerle didişmek yerine İslam’ın doğrularını teyit etmekte en mahir, Tasavvuf konusunda son devir Müslüman alimlerinin çoğunda gözlediğimiz ikircikli yaklaşım yerine apaçık bir görüşü en iyi sergileyen alimlerimizden biridir.

Bu bağlamda dini düşünce esasında ilmî niyetindeki seçkinlik ve amelî duruşundaki yetkinlik el-Attas’ın İslam metafiziğine Prolegomena’sını günümüzün İslamî müfredatında (öğretim programında) baş eser katına yükseltmektedir.

Bu maksatla onu okuyanların ve okutanların hayrı çok olsun inşallah.