Milli ve manevi değerlerimizden uzak ders kitaplarının Allah’tan yoksun bir şekilde materyalist ve “doğa kendi yapıyor” mantığıyla yazılması sorununu Biyoloji ders kitabıyla devam ediyoruz.

Netbil Yayıncılığın yayınladığı 9. sınıf Biyoloji kitabı yazarı Özgür Suna, üremeyi nasıl anlatıyor:

CANLILARIN ÜREMESİ KONUSU 

“Eşeyli (döllenme yoluyla) ve eşeysiz (döllenme olmaksızın) olmak üzere iki çeşit üreme vardır. Eşeysiz üremede canlı, eşe gerek duymadan kendisi ile aynı kalıtsal özelliklere sahip canlılar oluşturur. Bölünerek üreme bir eşeysiz üremedir. Örneğin amip, öglena, paramesyum gibi tek hücreli canlılar bölünerek eşeysiz ürerler. ”(s.23)

Canlıları oluşturan canlı nasıl oluşuyor?

“Develer hörgüçlerinde yağ depolar. Bu yağ deposu develer için yedek besin kaynağıdır. Depoladıkları yağ sayesinde çöldeki kızgın güneşe karşı dayanıklılığı artar.” (S. 22)

Yağı depolayan deve midir? Öyleyse deve yağı biriktirmeden de yaşayabilme kabiliyetine de sahip olamaz mı?

“Proteinlere vücudu idare eden makineler diyebiliriz.

Vücudu idare etmek, idare yetkisinin proteinlerde olması demektir.

Proteinlerin yapısında; hidrojen, azot, karbon, oksijen bulunur. Üretilecek bir proteinin yapısında kaç tane amino asit bulunacağını, hangi amino asit çeşitlerinin hangi sıra ile dizileceğini DNA şifresi belirler.” (s.46)

Peki ya proteinleri kim yapıyor? Ya da DNA şifresine hangi sıra ile belirleyeceğini kim öğretti? Neden Allah’a mal etmek yerine vücuda mal ediliyor?

“Bakteri, zor şartlarla karşılaştığında DNA’sını eşleyerek bu ürettiği DNA’nın etrafını çok katlı sağlam bir kılıf ile kaplar.”(s.132)

Bakterinin aklı var mı? Bunu yaratanın koyduğu program neden göz ardı edilir?

10.SINIF BİYOLOJİ KİTABI KİTAP DOĞAYI TANRILAŞTIRIYOR

BİLİMİ DİNSİZLİĞE ALET EDİYOR

Ahmet BAGATIR, Berrin Berat YÜCELER, Necati ATALAY, Hülya TOKGÖZ, Uğur Gürel YILMAZ’ın kaleme aldığı 10. sınıf biyoloji kitabında olaylar, varlıklar, doğadaki düzen ateist bakış açısı ile anlatılıyor.

VARLIKLAR TANRILAŞTIRILIYOR

    “Amibe hiçbir işlem uygulanmadan normal koşullarda büyümesi gözlenmiş ve deney süresince defalarca doğal olarak bölündüğü görülmüştür.” (s.17)

Kendiliğinden bölünmek mümkün mü? Allah’ın emri ve yerleştirdiği fıtrat programlarından ayrı nasıl hareket eder?

GENETİK FARKLILIKLAR DOĞAL MI İLAHÎ Mİ?

 “İnsanlar arasında görülen genetik farklılıklar her bir bireyin özel ve tek olmasını sağlar. Bireylerdeki bu farklılıkların doğal olduğu ve saygı ile karşılanması gerektiği unutulmamalıdır.” (s.122)   

Bu farklılık doğal değil İlahi bir elin eliyle gerçekleşmesidir. Allah’ın esmasının tecellisidir.

ATEİST BAKIŞ AÇISI İLE DOĞA TANRILAŞTIRILIYOR

“İnsan, var olduğu andan itibaren çevresi ile etkileşim hâlindedir. Bu etkileşim, nüfusa ve teknolojik olarak gelinen seviyeye göre değişiklik gösterir. İnsanın doğa üzerindeki etkisi sınırlı olmakla birlikte normal koşullarda doğa kendisini onararak insanların olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilmektedir.” (S. 138)

İlahi bir kudret yerine doğa nasıl kendisini onarabilir?

  DOĞADAKİ KURALLARI DOĞA MI KOYUYOR?

“Doğadaki madde döngüsünün devamlılığı için ayrıştırıcılara ihtiyaç vardır.” (S.148)

 Peki, bu ayrıştırıcıları kim yarattı? Bunlara döngünün devamlılığı vazife programlarını kim yerleştirdi? Kendilerinin başıboş şekilde bu vazifeyi yerine getirmesi mümkün mü?

 “Doğayla etkileşim sürecinde insan, doğal kaynakları gereksinimleri için kullanırken aynı zamanda doğaya zarar verir. Ekolojik dengeyi dikkate almaksızın gerçekleştirilen doğadan yararlanma süreci, kısa vadede insan için kazanım olarak görülebilir. Ancak uzun vadede doğa açısından telafisi olmayan çevre sorunlarına yol açtığı da bilinmektedir. “(170)

 Ekolojik dengeyi kim kuruyor ve sürdürüyor? Doğa kendi kendine hikmetle hareket edebilir mi?

COĞRAFİ BÖLGE ÜRETİR Mİ?

Bir coğrafi bölgenin yenilenebilir doğal kaynakları üretme gücüne biyolojik kapasite denir.” (s.178)

 Aklı, fikri, şuuru olmayan bölge nasıl doğal kaynak üretebilir? Allah yaratmazsa bölge nasıl yaratabilir?  

DOĞA YARATICI YERİNE KONUYOR

''Doğa tarafından insanın kullanımına sunulan yer altında ve üstünde bulunan yenilenebilir ve yenilenemez kaynaklara doğal kaynaklar denir.” (s.195)

Doğa insanın kullanımına ne sunabilir? Hangi güç, kuvvet ve kudret ile sunar? Allah’ın gücü, kuvveti, kudreti doğaya verilmesi akla uygun mu? Allah cc Kuran-ı Kerim’de “akletmez misiniz?” der.

11. SINIF BİYOLOJİ

Milli Eğitim Bakanlığı, Ders Kitabı Materyalist Bir Bakış Açısı İle YazılmıŞ

 “İSKELET KASLARI KENDİLİĞİNDEN RİTMİK UYARILAR OLUŞTURUR”

“İskelet kası, somatik sinir sisteminden impuls almadıkça kasılmaz. Kalp kası, iskelet kasından farklı olarak kendiliğinden ritmik uyarılar oluşturup kasılabilir. Kalpte özelleşmiş uyarıcı ve iletici kas lifleri bulunur. Özelleşmiş lifler kalbin ritmik kasılmasından sorumludur.

Kalpte impulsu oluşturan iki düğüm ve impulsu taşıyan özel iletim demetleri vardır. Kalbin sağ kulakçığında dakikada 70-80 uyartı üreten sinoatriyal (SA) düğüm bulunur. Bu düğümden çıkan impulslar kulakçıkların kasılmasını sağlar. SA düğümünden gelen impulslar atrioventriküler (AV) düğüme iletilir. AV düğümünden çıkan özel kas telcikleri his demeti adını alır ve karıncık duvarında dallanarak Purkinje liflerini oluşturur (Görsel 1.4.2). AV düğümünden iletilen uyartı, his demeti ve Purkinje lifleri sayesinde karıncık kaslarının kasılmasını sağlar. Kalp kasılırken önce kulakçıklar sonra karıncıklar kasılır.” (s.109)

“Uyarılara karşı istemsiz ve aniden oluşturulan tepkilere refleks denir. Refleksler çoğunlukla istemli kontrol edilemez. Örneğin nefes alma, kan damarlarının çapının ayarlanması, ter salgılanması gibi birçok hayatsal faaliyet refleks hareketidir. Bazı refleksler doğuştan gelir. Diz kapağı refleksi, emme refleksi bunlara örnektir. Bazı refleksler de öğrenilerek sonradan kazanılır. Limon görünce ağzın sulanması kazanılmış reflekse örnektir.” (S. 31)

Birkaç bitkiyi bir kabın içine attığınızda bir ilaç meydana gelir mi? Akıl alır mı? Peki, nasıl kendiliğinden ritmik uyarılar oluşturuyor? Allah’ın muazzam sistemi neden reddediliyor veya kitaplarda değinilmiyor? Batının seküler inançsız dilini kullanmak zorunda mıyız?

DENETLEYEN KİM?

“Orta beyin: Ön beyin ile arka beyin arasında sinirsel köprü görevi görür. Ara beyin ile beyincik arasında bulunur. Görme ve işitme reflekslerinin merkezidir. Gözbebeği refleksi, kas tonusu, vücut duruşunun ayarlanması orta beyinde denetlenir.” (S. 30)

Peki, orta beyinde kim tarafından denetlenir? Allah yazmak çok mu zor?

BEYİNCİK, BİLİNÇLİ BİR VARLIK MIDIR?

“Beyincik, istemli kas hareketlerini ve dengeyi kontrol eder. İki yarım küreden oluşur. Uç beyinde olduğu gibi dışta boz madde, içte ak madde yer alır. Kol ve bacak kaslarının birbiriyle uyumlu hareket etmesini ve dengeyi sağlar. Omurilik soğanın üst kısmında bulunur. Kulaktaki yarım daire kanallarıyla ve gözle koordineli çalışarak vücut dengesini ayarlar. Örneğin karanlıkta atılan adımlar görülemediğinden denge rahatça ayarlanamaz. Çünkü görme merkezi karanlıkta beyincikle koordineli çalışamaz. Beyincik zarar gördüğünde göz hareketleri bozulur.” (s.30)           

Beyinciğin kontrol görevi kimin tasarrufundadır? Böyle mükemmel çalışan beyin sisteminin kendiliğinden olması mümkün müdür? Oysa beynin mükemmel çalışması bir ustayı, bir yaratıcıyı kanıtlamıyor mu?        

12.SINIF BİYOLOJİ

2019-2020 YILI DERS KİTABI 

DNA’LARA TANRI ÖZELLİĞİ VEREN KİTAP

KURAL KOYUCU YOK SAYILIYOR, FOTOSENTEZDE MİNİMUM KURALI VAR,

Bir hücrenin fotosentez hızı, birim zamanda tükettiği CO2 veya ürettiği O2 miktarı ile ölçülür. Fotosentetik bir hücre, gündüz hem oksijenli solunum hem de fotosentez yaparken geceleri sadece oksijenli solunum yapar. Ancak fotosentez hızı sadece birim zamanda atmosferden alınan CO2 veya atmosfere verilen O2 miktarına göre belirlenemez. Fotosentez reaksiyonlarının hızı; klorofil miktarı, sıcaklık, ışığın şiddeti, ışığın dalga boyu ve CO2 miktarı gibi faktörlere bağlı olarak gerçekleşir. Bu faktörlerden miktarı en az olan, fotosentez hızını belirler ve buna minimum kuralı denir.” (S. 96)

Akla mantığa uymayan kitap içerikleri inançtan uzak yazılmıştır. Biyolojik içerikler kural koyarken Allah’ın koyduğu kurallar yok sayılmaktadır.

FOTOSENTEZ SİSTEMİNİN SAHİBİ KİM?

“Enerji, ekolojik sistemler arasında yer değiştirir. Oksijenli solunumun son ürünleri olan CO2 ve H2O, fotosentez tepkimelerinde; aynı şekilde fotosentezin son ürünleri olan besin ve oksijen de oksijenli solunumda tüketilen temel maddeleri oluşturur. Fotosentez yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için oldukça önemlidir.

Oksijenli solunum yapan canlılar tarafından atmosfere verilen tonlarca CO2, fotosentetik canlılar tarafından tüketilir ve CO2 dengesi korunur. Kâğıt, pamuk, doğal bitkisel lifler ve selüloz insanlar tarafından kullanılan fotosentetik ürünlerdir.” (S. 119)

Bu mükemmel fıtrat programlarını yaratan ve devamın sağlayan Allah cc iken bunu vücudun akılsız, şuursuz organlarına ve bileşenlerine mal etmek hangi aklın ürünüdür?

HER CANLIYA AİT ÖZEL NÜKLEOTİT DİZİLİM DOĞAL OLARAK OLUŞMASI MÜMKÜN MÜ?

 “Restriksiyon enzimi: Bakterilerden elde edilen, doğal olarak oluşmuş, DNA baz sırasını belirli baz dizilimlerinin olduğu kendilerine özgül bölgelerden tanıyarak kesen enzimler.” (S.217)

“DNA, tüm genetik bilginin taşındığı moleküldür.

DNA, ip şeklinde bir merdiven gibidir, basamaklarını organik bazlar, yandaki iplerini şeker ve fosfat oluşturur.

DNA’yı oluşturan nükleotitlerin sayısı ve sırası, her canlı için özgündür.

Bir hücre bölünürken kendi DNA’sını eşleyerek kopyalar ve böylece genetik özellikler gelecek nesildeki hücrelere aktarılır. DNA, doğrudan üzerinde taşıdığı genlerdeki baz dizilimine göre RNA sentezleyebilir.” (Biyoloji 12, S. 25)

Her canlıya özgü olan ne kendiliğinden oluşabilir? Hangi akıl ile her canlıya has oluştursun? Bu mümkün mü?

KENDİ KENDİNE TOZLAŞIYOR

“Bir çiçekte bulunan polenin aynı çiçeğin dişi organının tepeciğine ulaşması ile gerçekleşen tozlaşmaya kendi kendine tozlaşma denir (Görsel 3.85). Bitkide bu şekilde tozlaşma oluşabilmesi için erkek ve dişi gametlerin üretiminin aynı zamana rastlaması gerekir.

Bu tür bitkilerin çoğunda kendi kendini döllemeyi önleyen çeşitli uyumlar gelişmiştir.

Örneğin bu bitkilerde dişi ve erkek üreme hücreleri farklı zamanlarda oluşturulur.

Bu durum farklı ebeveynlerden gelen üreme hücrelerinin birleşmesini sağlar ve daha fazla genetik çeşitlilik ortaya çıkar. (Biyoloji 12,s.177)

Bitkiler ne zaman ve nasıl üreyebileceklerini hangi şuur ile kararlaştırırlar?

Kendi kendine tozlaşmayı hangi akıl kabul eder?

Allah cc elini kâinattan çekse kâinat başıbozuk şekilde infilak eder.

Amacımız kitapları yazan yazarların inancını sorgulamak değildir. Deizm ve ateizmin gençler arasında bu kadar yayıldığı ve yaygınlaştığı bir dönemde, “dindar nesil” yetiştirme konusunda

söylemler varken ders kitaplarının inançtan bu kadar kopuk olması ve hatta karşı olması asla kabul edilemez.

Talim Terbiye Kurulu (TTK) ders kitapları içeriklerini inanç, milli ve manevi değerler odaklı incelemelidir.

Aşağılık kompleksi ile yazılan kitaplarla Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ edemeyiz. Kendi inanç dünyamızı referans almalıyız.

Adnan Kalkan

Eğitimci Yazar/Sosyolog(Aile Danışmanı)
adnankalkan01 @gmail.com