Genel Koordinatörümüz Bülent Deniz kaleme aldığı son makalesinde, Kerbela'nın yıl dönümü olması sebebiyle de okuyucuya dikkat çeken mesajlar verdi.

 "Hüseyin yoksa orası Kerbelâ değildir!" başlığıyla okuyucusuna seslenen Deniz, günümüz 'Kerbelası'ndaki 'Hüseyin'lerin eksikliğinin altını çizdi. 

"Fakir, fukaranın sofrasındaki Aşure'ye aşeren muhterisler!" ifadesi ile günümüzdeki 'Yezid'lere dikkat çeken Deniz, 'Yezid'lerin, kültürde, Sosyolojide, Siyasette, Sanatta, Sağlıkta, Ekonomide, Teknolojide, Medyada, Kürsüde kısacası her yerde olduğunu vurguladı.

Bülent Deniz "Yezidlerin olduğu bir yerde Hüseyinler yoksa orası Kerbelâ Meydanı falan değildir"  ifadelerini kullanarak, yapılan zulümlere sessiz kalınmasını eleştirdi.

Peki 'İçimizdeki KÜFE'liler!' kimler?

'Kerbelâ ruhunu Kâr nemâ edenler!' kimler?

Hüseyinler neden ortada yok? Onlar nerede?

Günümüz Kerbelası'nda Yezid mi yok olmalı, Hüseyinler mi ortaya çıkmalı?

Hepsi ve daha fazlası Bülent Deniz'in yazısında...

İşte Bülent Deniz'in  "Hüseyin yoksa orası Kerbelâ değildir!" başlıklı yazısı:

Yaşlı anası ile birlikte, ‘’Lebbeyk Allahumme Lebbeyk’’ nidalarıyla düştükleri Kabe yolunda nihayet Mekke’ye varmak üzereydiler.
8 Zilhicce Terviye Günü idi!
Ertesi gün Arafat'ta vakfeye duracaklar ve hacı olacaklardı.
Mekke yönünden havaya yükselmiş toz bulutunu görünce şaşırdı! Bir kafile sırtını Mekke’ye vermiş, kendilerine doğru geliyordu.
‘’Allah Allah! Mü’minler hacı olmak için Kabe’ye koşarken bunlarda kim?’’ diye geçirdi içinden.
Ortalık hayli karışıktı!
Ben-i Ümeyye'nin devlete kök salan derin kolları bir kez daha devreye girmiş, tahta çıkartılan Yezid’e biat topluyorlardı.
İbn-i Zubeyr (ra), Medine’den Mekke’ye adeta kaçarak gelmiş canını zor kurtarmıştı.
İmam Hüseyin’de yakın bir vakitte Mekke'ye ulaşmış ve gelen haberlere göre hayatı tehlikedeydi!
Irak ahalisinin ve bilhassa Küfe halkının İmam Ali (ra) ve İmam Hasan’dan (ra) sonra İmam Hüseyin’e de davet mektubu gönderdiklerini ve Huseyin’in (ra) bunun üzerine amcaoğlu Müslim’i, Küfe’ye yolladığını bilmeyen yoktu.
Son gelen haberler ise daha da kötüydü! Müslim bin Akil’in pusuya düşürülerek katledildiği söyleniyordu.
Bu toz bulutu olsa olsa küçük bir askeri birlik olurdu.
Hac günlerinde de olacak iş miydi?
Fitne büyüyordu!
Yüreğini tarifi imkansız bir hüzün sardı!
Bir Sıffin ve bir Cemel daha mı geliyordu?
(…)

DEVAMI iÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ:

Heniyye, 'kızıl düve' provokasyonunu açıkladı! Heniyye, 'kızıl düve' provokasyonunu açıkladı!

Hüseyin yoksa orası Kerbelâ değildir! Makale: Hüseyin yoksa orası Kerbelâ değildir!