Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Allah’ımızın kullarına verdiği insan olma, akıl ve sıhhat nimetlerinden de değerli en büyük nimeti din ve devlettir!
Güçlü bir devlet nizamından mahrum yaşayan, acısını daim hissettiğimiz yaralarımız Filistin, Arakan, Afganistan, Irak, Suriye Libya vs. mazlum ve sömürülen ülkelerde “Devletsizliğin” hazin tablolarına acı bir şekilde şahit oluyoruz!
Belçika, Hollanda gibi devletlerin büyüklüğünden bile fazla bir alanda ve bir o kadar da nüfusu kapsayan 11 şehrimizdeki deprem’de, devlet gücünün önemini bir kere daha yaşayarak gördük!
Allah’a şükreden kulların, devletin teyakkuz halindeki tüm kurum ve kuruluşlarına teşekkür ettiklerine şahidiz elhamdülillah!
Devletimiz ve Milletimizin elele vererek bu büyük afetin yaralarını sarmaya çalıştığı böylesine sıkıntılı bir dönemde, Devletimize ve Milletimize yönelik acımasızca saldırılarada şahit olduk. Teşvik edip destek olmak yerine yalan haberler yayarak, manipülasyonlar yaparak yaralarımızı sarma yerine kanatmayı tercih ettiler.
Adeta kıyameti hatırlatan bu büyük depremlerde, devletin birimlerinde acilen seferberlik ilan edip tüm izinleri kaldıran Devletimize ve Vatandaşlarının bizzat içinde acılarını paylaşarak azaltmaya çalışan devletin başı Receb Tayyib Erdoğan beye ve ekibine kalbi teşekkürlerimizi iletiyoruz!
 “Yok mu Kurtaran! Kimse Yokmuuu!” çığlıklarına Din, Irk, Mezheb, Parti ve Kimlik ayırımı yapmadan koşarak enkaz altlarında bekleyen mazlumlara el uzatan devletin tüm birimlerini tebrik ediyoruz!
Ama “Koyun Can derdinde Kasap Et derdine!” misali “Devlet nerede?” yalanlarıyla deprem felaketini siyasi ranta, oy devşirmeye, enkaz altındaki malları ve girilemeyen daireleri yağmalamaya, Din ve Devlet düşmanlığına dönüştüren terörist ,nankör hainleri de milletimiz adına tel’in ediyoruz!  
Devletimiz tüm birimleriyle deprem saatinden itibaren deprem bölgelerinde can kurtarmak için seferberlik halinde olduklarına tüm Milletimiz şahidken bu yalan ve bu iftar bombardımanı da ne?
Tam bir Psikolojik harp taktiği!
Hedefleri, silahla yıkamadıklarını sandıkta halkımıza yıktırmak!

‘’Devlet Nerede?’’ diyorlar! Devletimiz Milletimizin Emrinde ve Hizmetinde!
“Devlet nerede?” yalan ve iftirasıyla yıpratılmaya çalışan devletimize karşı zihinleri bulandırılmaya çalışılan kardeşlerimize ve onları iftira ve yalanlarla yanıltan vicdansızlara bir kere daha soruyoruz!
İnkârcıların, dolandırıcıların, fırsat kollayıcıların oyunlarını Deprem saatindan hemen sonra aldıkları tedbirleriyle bozdukları için hedef tahtası yaptıkları, İsmini Eşsiz Önderimiz Hz.Muhammed (sav) Efendimiz'den alan, ismiyle Müsemma Mehmetçiğimizin Peygamber Ocağı olan ORDUMUZ, Devlet değil mi?
Bütün görevlileriyle enkaz altından çıkarılanların dirisine ruhsal manevi destek, mevtalarımıza Cenaze hizmetlerini ayırım yapmadan sunan Manevi Ordumuz DİYANET, Devlet değil mi?
İçimizi dilhun eden enkazları, vatandaşlarımızın korkudan giremediği  binalarını hırsız, yolsuz, ahlaksız hainlerden korumak için gündüz ve gece  seferber olan cefakar Polisimiz, EMNİYET Güçlerimiz ve onlara tüm desteğini esirgemeyen valileriyle kaymakamlarıyla tüm bölgeye yayılan İÇİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ, Devlet değil mi?
Depremle beraber canları kurtarmak için harekete geçen Devletimizin tüm afatlardan sorumlu ülkemizin en büyük resmi kurumlarından
AFAD, Devlet değil mi?
Depremzede kardeşlerimizi Derem Bölgelerinden istedikleri yere ücretsiz taşıyan dünyanın en büyük Hava Kurumu olmayı başaran
THY (Türk Hava Yolları) Devlet değil mi?
Depremzede Yaralı kardeşlerimizin tedavileri için Sahra Hastahanelerini kuran ağır yaralıları Ambulans uçaklarla Metropol Şehirlerdeki Devasa Hastanelere taşımayı başaran SAĞLIK BAKANLIĞIMIZ, Devlet değil mi?
Yıkılan Yolları tamir ve birçoğunun yeniden İnşası için seferber olan ULAŞTIRMA BAKANLIĞIMIZ, Devlet değil mi?
Yıkılan yüzbinlerce evin yeniden inşası için acele konut seferberliğini başlatan tüm Depremlerde tek bir dairesi yıkılmayan ÇEVRE BAKANLIĞIMIZA bağlı TOKİ, Devlet değil mi?
Belediyelerdeki hizmetlerini azaltarak tüm ekipleri ve araçlarıyla halen deprem bölgesinde kardeşlerimizin yaralarını Çadırkentleri, Konteynır kentleri, aş haneleri, Mescidleri, Kreşleri, Temizlik hizmetleri ile sarmaya devam eden başta Kocaeli, Konya, Balıkesir, Sakarya Erzurum, Kayseri gibi Büyükşehir ve onlarla beraber yüzlerce İlçe BELEDİYELERİMİZ, Devlet değil mi!
Tüm 11 vilayetin karanlıkta kalan cadde ve sokaklarını aydınlatmak için önce Jeneratörlerle bilahare tamirlerle elektriklerini yeniden çalıştırmak için gece gündüz gayrete devam eden ENERJİ BAKANLIĞIMIZ, Devlet değil mi?
Depremzede kardeşlerimize sıcak bir yuva bulmak için Yüksek Öğrenimi uzaktan eğitime alarak tüm yurtlarını mağdur kardeşlerimize açan GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞIMIZ, Devlet değil mi?

Sivil Toplum Kuruluşlarımız, 400 bin çadırı bölgeye ulaştıran ve hergün 3 milyon depremzedemize üç öğün sıcak yemek sunan KIZILAY, İHH, BEŞİR DERNEĞİ vb. yüzlerce kuruluşlarımız yaraları sarmak için bölgede canhıraş bir şekilde çalıştılar.
Evet, sadece ve sadece Hak ve adaleti, İnanç, Can, Namus ve Mal Emniyetini her yerde ve herkese hâkim kılmakta görevli olduğunu bir kere daha haykırarak hatırlattığımız Devletimiz, Deprem Bölgesinde ve Ülkemin her köşesinde!
Ülkeme göz dikenlerin Kandillerini söndürmek için her yerde!
Ve her zaman olmaya devam edecek İnşallah!

“Hani Rabb’iniz size şu bildiriyi yapmıştı: “Eğer emirlerime boyun eğerek Bana şükrederseniz, size verdiğim nimetleri kat kat artıracağım; ama eğer inkar ederseniz, bilin ki Benim azâbım çok çetindir!”  (İbrahim S.7) İlahi mesajının açık ve net haber verdiği imtihan Dünya’sındayız!
Sevgili Peygamber (s.a) Efendimizin, “Benim Ümmetim her günahı işleyebilir ama asla yalan söyleyemez” sözüne ve özüne uyup bu Bizans entrikacılarına uymayıp Milletinin, Ülkesinin ve Devletinin yanında duranlara selam olsun!
Allah’ımız, Milletimizin de ve Devletimizin de istikametini değişmez Kıblemiz İslami İlkeler eylesin!
Kardeşliğimizi bozmak isteyen Din ve Devlet Düşmanı Nifak ve Fitne tohumu ekenlere fırsat vermesin!
Amin!

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız ve 6 Mart Pazartesi akşamı ifa edeceğimiz Ramazan-ıı Şerif'in müjdecisi Beraat Gecemiz mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...  

Şevki Yılmaz  
www.sevkiyilmaz.net
NOT: 6 MART PAZARTESİ AKŞAMI SAAT 19.00'DA TÜM SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZDAN CANLI OLARAK YAYINLANACAK OLAN BERAT GECESİ SOHBETİNDE BULUŞMAK TEMENNİSİYLE...

Twitter: @sevkiyilmaz  
Facebook: @sevkiyilmaztr @sevkiyilmaz1955  
İnstagram: sevkiyilmaztr