Bismillahirrahmanirrahim

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’a savaş açan çağımızın modern firavunları, önce zulüm işgal ve sömürülerine engel gördükleri Cihan Devletimiz Osmanlı’yı yıktırdılar! Bunu, içimizdeki Ergenekon Çetelerinin ihanetleriyle gerçekleşen Birinci Cihan Harbiyle sağladılar. Ve Osmanlı’nın mirası üzerinde kurdurttukları devletçiklerle, kralcıklar oluşturdular. İkinci Cihan Harbiyle de Filistin topraklarını Siyonistlere peşkeş çektirdiler! Yıllarca buralardaki halkları ve kaynakları içimizden seçerek atadıkları kahyaları yoluyla sömürdüler. Dünya petrolünün yüzde yetmişine sahib Ortadoğu ve Afrika’yı savaşlarla, işgallerle, sömürüyle aç, sefil ve yaşanamaz bir cehennem yurduna çevirdiler.

1999 yılında çıkarmayı planladıkları Üçüncü Cihan harbiyle de yeryüzü Siyonist hakimiyetini sağlamayı hedefliyorlardı. Ama tüm planlarını birbir tatbik eden bu şeytani entrikacıların 3. hedefi tutmadı. Planları 1950’den itibaren başlayan başını Merhum Şehid Hasan el-Benna’nın çektiği siyasal şuurlanma ile yayılan ümmet bilinci ve Milli Şuur hareketleriyle...

Masonik odaklar 1991 yılında yeni bir planı devreye koydular; Büyük Orta Doğu Projesi. Bu Şeytani Proje Körfez Savaşından hemen sonra “Yeni Dünya Düzeni” dümeniyle, 6 Mart 1991’de Amerikan Baş Haydutu Bush tarafından ilan edildi. Türkiye dahil otuz ülkenin bu projeye katılımları sağlandı. Pakistan’dan Fas’a, Basra Körfezine, oradan Orta Asya’ya kadar yeniden sınırları değiştirme ve yönetimlere gözdağı vererek ülkelerimizi tam kontrolüne alma amacını taşıyan bu projenin zahiri aldatıcı hedefi “Krallıkları, despot yönetimleri yıkmak ve yerine seçimle işbaşına gelecek yönetimleri Demokrasi yoluyla gerçekleştirmek” olarak belirlenmişti.

Bugün ise “Bahar Rüzgarı” patenti ile yeniden sahneye sürüldü. Zahiren bölge halklarının menfaatine gibi gözüken bu tuzağa maalesef bölgedeki ülke halkları düşürüldü.

BOP’un asıl hedefi!

Müslümanların ülkelerinde iç kargaşalarla ve mezhep kavgalarıyla yönetim boşlukları oluşturup, ordularının kurtarıcı rolüyle o ülkeleri işgal etmek!

Çıktıklarında da halkları birleşmemek üzere birbirine düşman edip iç savaşları devam ettirmekti. Bu sayede Zengin Petrol kaynaklarını tamamen kontrol altına almak! Ve Patronları İsrail’e Ortadoğunun tamamını ve ülkemizin Güney Anadolu Bölgesini kapsayan topraklarda Büyük İsrail Devletini kurdurmak! Bu planı ilk Afganistan ve Irak’ta uyguladılar.

Şimdilik başarılı da oldular!

Afgan ve Irak’ı işgal modelini tüm proje kapsamındaki ülkelere “Bahar Rüzgarı kampanyalarıyla” uygulamaya başladılar. Gizli planlarına göre Türkiye ve Suud taşaronlukları sebebiyle en son yutulacak ülkelerdi!

Önce Tunus, Libya ve Mısır’da halkları, haklı isteklerle ayaklandırdılar. Başındaki zalim, hain kendi av köpeklerini de yok ettirdiler. Ama planları bu ülkelerde tutmadı elhamdülillah. Allah planlarını çok güvendikleri, eşbaşkan gördükleri Türkiye eliyle bozdu!

Çünkü verilen rolü oynamakla görevli Türkiye, oyunlarını bozan yeni bir iktidara sahipti.. Bu iktidar biçilen oyunu oynayan değil oyunları bozan rolüne girince kıyamet koptu! Türkiye sayesinde Mısır, Tunus ve Libya’da istikrar bozulmadı. Halk partilerini kurdu. Seçimini yaptı. Buralarda Filistinli Merhum Şehid Hasan el-Benna’nın talebeleri iktidara gelince Nato güçleri Suriye’de çark ettiler!

Önce Yezidi Esed rejimine karşı halkı ayaklandırdılar ama Rusya ve Çin’e müdahaleyi veto ettirerek, direnen halkları zalim Yezidi Esed’in kucağına terkettirdiler. Muhalif gücü yapayanlız bıraktılar. Hedefleri yıllarca uşaklık görevini üstlenmiş Türkiye’deki oyunlarını bozan ülkemizdeki iktidarı cezalandırmaktı! Yıllarca düşman oldukları İran ve Lübnan Hizbu.....!

ile temasa geçerek onları kullandılar. Bir Türkiye-İran Savaşı çıkarmak şu anda bu şeytani güçlerin ana hedefi! Mısır, Libya ve Tunus’ta planları tutmayınca, halkın kazanımlarını geri almak için bu hain odaklar şimdi bu üç ülkeyi de karıştırmaya devam ediyor! Halkların eliyle cezalandırdıkları Hüsnü Mübarek gibi kuklalarını tekrar işbaşına getirmeye başladılar! Yıllarca İran, Türkiye, Suud ve Mısır’ı piyon olarak kullanan bu şer odaklar, Mısır ve Türkiye’yi elinden kaçırınca şimdi İran’a daha da yanaştılar! Suriye’de kimyasal silahla katledilen çocukların katilini cezalandırmak niyetiyle Akdeniz’e gelen 6. Filoyu iğrenç pazarlıklarıyla durdurmayı şimdilik başardılar. İran ile İsrail’in, Amerika vasıtasıyla ile pazarlıkları hala devam ediyor! İran, ırk ve mezheb taasubuyla bu plana balıklama atlarsa hem kendini hem tüm müslüman kardeş ülkeleri mahvedeceğini mutlaka anlamalıdır. Kendisine vadedilen İslam Ülkeleri Ortadoğu Liderliği oltasına takılmamalıdır. Şimdilik izin verilen Irak ve Suriye üzerinde İran hakimiyeti oyununa kanmamalıdır.

Hepimiz Siyonizmin Ortadoğudaki en büyük uşakları ve kahyaları Şah Rıza, Saddam, Kaddafi, Mübarek ve C.I.A’nın ülkemizdeki şubesi Özel Harb dairesine bağlı P.K.K ve Ergenekon çetelerinin ve piyonları Darbeci Cuntanın çıkarları gereği şimdilik (!) nasıl cezalandırıldıklarını unutmamalıyız.

İran, zerre kadar İsrail karşıtı olduğunda samimi ise Yezidi Esadı Türkiye ile el ele vererek tasfiye etmelidir. Halkın seçimle iktidarını seçme özgürlüğüne Hüseyni imanla destek vermelidir. Aman İran dikkat! ve Aman İran’a dikkat! Türkiye’de ise bu oyunlara karşı duyarlı tüm partiler, sivil toplum örgütleri, tarikatlar cemaatlar, Alevi-Sünni, Türk-Kürt tüm yurttaşlar birleşmeliyiz. Büyük Orta Doğu Projesi çarkına çomak sokan iktidarı desteklemeye devam etmeliyiz. Çünkü İktidarımız Allah’ın yardımıyla gerçekleştirdiği akıllı siyasetiyle BOP’u (Büyük Orta Doğu Projesini (Uyutma ve Yutma Projesini) şimdilik çökertti! Şimdi ise aman dikkat! Başımıza Irak gibi belalar gelmesini istemiyorsak çok dikkatli olmalıyız. Hased, kin ve hırsımız aklımızı, din ve vatan sevgimizi kör etmemelidir. Ülkemizin Irak ve Suriye gibi karıştırılma planlarının yemi ve aleti olmamalıyız!

Gezi Parkı dahil tüm aldatılmış toplulukları ayaklandırma planlarının bu iktidarı cezalandırmanın bir başlangıcı olduğunu anlamalıyız! O yalan ve iftira kampanyalarıyla aldatılmış toplulukları tatlı dille ve sohbetlerle uyarmalıyız.

Yeni başlayacak ve çetin geçmesi planlanan bu zor süreçte Allah daim yar ve yardımcımız olsun. Amin