Güle dil uzatan kargalar! Sizin nasibiniz, kaleminizle tezek karıştırmaktan başka ne olabilir? Çizgisiz çizerlik, olsa olsa müptezellikte çığır açan sapkınlar ordusunda neferliktir sizin yaptığınız. Hem nasipsiz hem dipsiz bir çukurun ta kendisisiniz. İlla bir dehleyeniniz var; sahipsiz değilsiniz. Yularınızı elinde tutan şeytan avaneleri apaçık ortada. Uşaklıkta misliniz yok, rakipsizsiniz.

Düşkünlük, lüzumsuz varlığınızın bir parçası olmalı. Esfele safilin zümresine koşarak katılmışsınız. Mühürlü kalpleriniz kördüğüm olmuş belli. Gülü incitmek cüretiyle, daha şimdiden cehenneme atılmışsınız. Bu topraklar Gül sevdalısı bülbüllerin yatağıdır. Bülbülün narin ötüşüne aldanıp, şahken şahbaz kesilen kargalar... Unutmayın ki bülbülün sillesi yaman olur. Hak sillesini yiyenlerin akıbeti ise belirsiz değildir.

Edepsizliğinizi yaparken kullandığınız kalem, mürekkep ve kağıt, sizden davacı olacaktır, bilir misiniz? Mahşer vaktine dek fasılasız âh edecekler. Kurşun dökülmüş kulaklarınız o ahları duyabilseydi, atomlarınıza kadar dağılıp toz olmayı dilerdiniz. Ruhen Taiflilerden ne farkınız var ki? Gül... O gün, "Onlar bilmiyorlar" deyip helaktan kurtulmalarını dilemişti Yaradan.

Size yürek dolusu kızgınlık taşısam da; belki hidayet düşer hissenize diye, sizi Gül’ün sahibine havale ediyorum.