Başlığa aldığımız soruya bilim adamları henüz cevap verememektedirler. Biz ise hayvanların depremleri bir şekilde hissedebilecekleri ve kendilerine özgü davranış biçimleriyle bize de duyurabilecekleri kanaatindeyiz. Hayvanların özelliklerine ilişkin yaptığımız çalışma bizi bu  kanaat yöneltmiştir.

Bazı Hayvanlar İnsanların İnançları ve Yönetim Biçimlerine İlişkin Bilgiler Edinebilmektedir

5- Kur’ân’da karınca adını taşıyan Neml suresinde Hz Süleyman Peygambere, kuşlarla konuşma yeteneği verildiği bildirilmekte, onun onları da istihdam ederek yönettiği açıklanmaktadır. Denetimde hazır bulunmadığı için Hz.Süleyman’ın cezalandıracağını ilan ettiği Hüdhüd kuşu, çok geçmeden gelerek ma’zeretini dile getirir ve ona kendisinin bilmediği bilgileri aktaracağını beyanla, Sebe’ kraliçesi ve yönetimi yanısıra  Sebe’lilerin güneşe tapar bir topluluk oldukları bilgisini verir. Bu diyaloğu Kur’ân’ın Neml sûresinin 22-26. âyetlerinde okuyabiliriz.

Bu âyetlerden, insan yönetimlerinin mümin veya kâfir, adil veya zalim oluşlarına bazı hayvanların da tanıklık edebileceklerini anlıyoruz.

Bazı Hayvan Türleriyle Konuşulabilecektir

6- Kur’ân bu konuda bize işaretler vermektedir. Kur’ân, Hz. İsa’nın babasız doğduğunu açıklar. Onun,bazı insanların inkâr şovuna neden olan bu açıklamasından asırlar sonrasında,-çok yönlü sakıncaları bir tarafa- üreme amaçlı klonlamaya/genetik kopyalamaya; bir diğer anlatımla spermsiz gebeliğe/erkeksiz üremeye kapı aralanır. Bunun gibi Kur’ân Hz Süleyman’ın kuşlarla konuşmasına ilişkin bilgi verir. O cinler yanısıra kuşlarla da konuşmuş ve karıncaların dilini anlamıştır ve Hüdhüd’ün verdiği bilgilere dayalı olarak işlem yapmıştır. Kurân ayrıca Kıyamet’e yakın bir dönemde yerden çıkarılacak Dabbe’nin/canlı varlığın insanlara konuşacağını da bildirmiştir. (Neml 82)

Peygamberimiz de bu konuya açıklık getirmiş ve şöyle buyurmuştur:
– Yırtıcı hayvanlar insanlarla konuşmadıkça Kıyamet kopmayacaktır.(et-Tac 5/336)
Peygamberimiz bize yaşanmış örnekler de vermiştir.

-Allah şanını artırsın- O, binek hayvanı imiş gibi kendisini binip dehleyen kişiye öküzün şöyle dediğini de anlatmıştır:
Allah bizi binilmemiz için yaratmadı… (Buharî Enbiya52)

Bütün bu Kur’ânî ve Nebevî bilgiler hayvanlarla ortak bir dilin oluşturulabileceğine işaret olsa gerektir.

Zarar Verildikleri İçin Zarar Verirler

7- Yeryüzündeki bütün varlıklar gibi biz insanlar için yaratıldıklarından (Bakar 28) hayvanlar, insanlara doğrudan ve bilinçli olarak zarar vermezler-veremezler. Genelde yaratılış amaçları bilinerek korunmadıkları, doğal ortamlarından koparıldıkları, tecavüze uğratılıp tabîi hakları çiğnendiği ve kendilerine koruyucu nitelikli duâlarla, örneğin “Gökte ve yerde, Allah’ın adı anıldığında hiçbir varlık zarar vermez. O, işiten ve bilendir, ” türünden parola verilmediği için zarar verebilirler.(Ebû Dâvud Edeb 101)

Zarar görmemek için zarar vermemek gerektiğini bilen Müslümanlar, kurdukları medeniyette hayvanlara zarar vermemek için çok büyük gayretler göstermişlerdir. Örneğin, İslâm ordusu komutanı Ukbe bin Nafi’in Kayravan’da konaklarken insanlara hitab edercesine yaptığı şu konuşma, Müslümanların, haklarına saygı duydukları için hayvanları da muhatap aldıklarını göstermektedir.

– Ey konaklamak istediğimiz bu alanın canlıları! Biz İslâm ordusuyuz. Konaklamak istiyoruz. Buradan çekilin ki size zarar vermeyelim.

Burada hatırlatılması gereken gerçek şudur:
Romanlara, senaryolara ve filmlere konu edilen şekliyle insanlara zarar vermek için bilinçle saldıran hayvan yoktur. Avlanabilmeleri, belgesellerinin çekilebilmesi ve hayvanat bahçelerinde ehlileştirilebilmeleri bunun kanıtıdır.

Yazımızı Peygamberimizin bir uyarısıyla bitirelim:
– Hayvanlara verdiğiniz zararlarda ötürü Allah sizi bağışlarsa, pek büyük bir bağışa erdirilmiş olursunuz.(El-Metalibül-Âliye3/370)

Yukarıda özellikleri açıklanan hayvanlarının bazılarının olsun depremleri önceden hissedecekleri ve bunu biz insanlara duyurabileceklerine işaret etmiyor mu?