Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bugün maalesef Orta Doğu'da, Filistin topraklarında yapılan zulümler had safhaya ulaşmıştır. Biz, iki gündür devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafın da bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için, bir şekilde sükuneti ve itidali tavsiye ediyoruz." dedi.

Sözlerinin başında, Afganistan'ın Herat vilayetinde meydana gelen depremler dolayısıyla Afganistan halkına geçmiş olsun dileklerini ileten Kurtulmuş, depremler dolayısıyla çok sayıda vefat haberinin gelmeye başladığını, Afganistan'ın en az hasarla bu deprem felaketinden kurtulması ve bir an evvel de acıların hafifletilmesi temennisini dile getirdi.

Kurtulmuş, Mescid-i Aksa'ya hizmet etmenin Müslüman milletin, kendisi için temel ödev olarak kabul ettiği sorumluluklardan olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bugün maalesef Mescid-i Aksa'nın uzun yıllardır devam eden işgal ve saldırılar altında bulunmasını büyük bir kederle, üzüntüyle hep beraber izliyoruz. Dört asır boyunca Filistin topraklarında hükümran olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri, bütün farklılıklarıyla bir arada yaşatmış ve bu dört asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır.

"Bugün maalesef Orta Doğu'da, Filistin topraklarında yapılan zulümler had safhaya ulaşmıştır. Biz, iki gündür devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafın da bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için, bir şekilde sükuneti ve itidali tavsiye ediyoruz. Ancak bütün dünyaya şu soruyu sormak da herhalde hakkımızdır. Ne oldu da nasıl oldu da Orta Doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi? Nasıl oldu da ecdadın dört asır boyunca sulhu, selameti, barışı getirdiği Filistin toprakları bugün kan denizine döndü?

Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam geldi: Yeni fiyatlar bu gece yarısı yansıtılacak Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam geldi: Yeni fiyatlar bu gece yarısı yansıtılacak

"Türkiye'nin tavrı açıktır. Mescid-i Aksa'nın mukaddesiyeti her şeyin üstündedir. Mescid-i Aksa ve Kudüs, müşerref bir yerdir, mükerrem bir yerdir. Orada bütün dinlerin mensupları asırlardır bir arada yaşadığı gibi bundan sonra da bir arada yaşayacaktır. Mescid-i Aksa, Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez."

'ULUSLARARASI STATÜSÜ KORUNMALI'
Yıllardır devam eden bu saldırıların, Batı dünyası tarafından da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da çeşitli kereler telin edilmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadığını anımsatan Kurtulmuş, "Şu anda Mescid-i Aksa'nın uluslararası statüsünü Türkiye olarak koruyor ve bu uluslararası statünün sonuna kadar korunması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.

'BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ KURULANA KADAR...'
Filistin topraklarında devam eden yabancı yerleşimciler meselesini, bu topraklara ait olmayan ama oraya getirilerek Filistinlilerin yerlerine, yurtlarına yerleştirilenlerin de aslında uluslararası hukuk bakımından bir suç teşkil ettiğini bildiklerini söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye olarak başından itibaren iki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu söylüyoruz. Tam manasıyla bağımsız, bütün kurum ve kuruluşlarıyla teşekkül etmiş bir Filistin devleti kurulana kadar Orta Doğu'daki bu kargaşa maalesef sona ermeyecektir. İki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığı artık ayan beyan ortadadır.

"Bir kere daha ifade ediyoruz ki, 1967'de BM tarafından kabul edilen sınırlara dönülünceye kadar, yani başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti tamamıyla müstakil hale gelinceye kadar Orta Doğu'daki bu kargaşa sona ermeyecek. Bir an evvel herkesi haktan, hukuktan, insanlıktan ve barıştan olmaya davet ediyoruz. Orta Doğu'da artık ayarı kaçmış olan bu dengesizliğin yeniden yerli yerine oturtturulmasının dünya barışı için elzem olduğunu ifade ediyoruz. Tabiri caizse, başta Kudüs olmak üzere Filistin, Orta Doğu barışının kapısı, Orta Doğu barışı da dünya barışının gelişidir."

Biz millet olarak bu üç büyük mescidimize de tarih boyunca hürmet ettik, hizmet ettik. İnşallah bu üç mescide de kıyamete kadar hürmet edecek ve kıyamete kadar hizmet etmek bu millete Allah'ın izniyle nasip olacaktır."