Fiyatı olan şeyin değeri olmazmış. Gerçekten de alınıp satılabilene değer atfedilebilir mi? Değer atfedilenin, bir nevi ticareti varsa ne diyeceğiz? Muhtemelen, sözün bittiği yerde uzunca bir susuş düşecek hissemize.

Değersizlik çağındayız. Keza "eğer"sizlik... İskeleti ayakta tutan omurların yükü ağırdan da ağır. Yoksa ne diye bu kadar kamburumuz çıksın ki? Değerler var olsaydı, yük hafiflerdi, yol yormazdı. Değerler olsaydı, iki ayağımız bir pabuca sığasa da vurmazdı. Yoz koyun misali beyhude geziyoruz yaylaları... Değersizlik iklimi büyütüyor ruhumuzdaki(?) vâveylaları!

Kestirip atamayız. Zaten kestirip atmaktan ötürü değersizlik illetine tutulmuşuz. Sıvılaşıp her kaba göre şekil alırken, kaptan kaba döküle döküle buharlaşmışız ki... Değer deyince, klişe üç cümleden öteye gitmiyor kelamımız. Ruhi kısırlık aşamasında, değersizlik daha da can yakıcı... Yâr kim ağyâr kim? Başıbozuk göktaşı gibi, fezada savruladursun selamımız... Değer sefaletimiz alabildiğine akıcı!

Buraya nasıl geldik? Bizi bu kuyuya kim attı? Kuyu deyince, hâşâ Yusuf aleyhisselam ile aynı kefeye düşmeyelim! Değerlerini terk edenin kuyusu rahmete değil zahmete açılır zira...  Hem zibil yığınına batmasına rağmen gururla öten horozdan ne farkı var ki kibrimizin? Alçak gönüllü olamadık ama alçak olduk (!)

Cehaletimiz değersiz kalışımızın teminatı. Diplomalarımızın çokluğu, cehalet boyasını kaldırmaya yetmiyor ne yazık ki... Yettiğini sanmak da değersizlik boyunduruğuna girmemizin bir başka sebebi... Keza hamaset... Zamanla hamakate doğru kanat açarken!

Surete mahkûmiyet, değersizlik illetinin bir diğer neticesi... Aslını kim bilir hangi koyaktan geçerken düşürdük? Avcıya özendik de av olduk. Cilalı kavramlarla zehirledik fikir çınarını, küresel goy goylara tam tekmil tav olduk!

Sıcak para, finans oyunları, mala tamah derken... Bağda çubuk budayıp, düzde kuzu güderken... Asfaltta yırtıldı kunduramız. Dik gelir belki diyerek bu kaçıncı yazı-turamız?

Değdi mi diye sormak boş! Değer kaldı mı ki değsin? Olsun! Aklında kırk yamayla da gezsen beysin... Sonradan gördüğümüz hakikat imiş. Evveli boşver! Yolun kalanı sereserpe iniş...

Değerler sistemi diye bir laf var amma... Ne değer ne de sistem görünmüyor ortalıkta... Şeffaflıktan zahir... Neyse sözün kalanı ila ahir...