Kişileri Değil Sistemi Sorgulayabiliyor muyuz?
LEMAN DERGİSİ SUÇLU DA BİZLER DEĞİL MİYİZ?
Bir tarihlerde aylık Altınoluk dergisi Dua içerikli olarak çıktı. Dergiyi elime aldığımda beddua ile ilgili makale aradım. Yoktu, oysaki olmalıydı. Çünkü Kur’ân bize Hz Nuh ve Hz Musa gibi iki büyük Peygamberi bedduaları ile anlatmaktaydı.
Allah’ımızın bir lütfudur olayların eksik tarafını görürüm. Ama eksikliği istismar etmeyi düşünmem, tamamlamayı amaçlarım. Bu defa da böyle olacak.
PEYGAMBERLERE İMAN
İslam Dini’nin iman esaslarından biri de Peygamberlere imandır. Kur’ânımızın işaretine göre bütün tarihî topluluklara peygamber gönderilmiştir. Gerçek sayılarını yalnızca Allah bilir.
Hz Muhammed evrensel olup bütün insanlığa gönderilmiş Peygamberdir; Nebî-Resûl’dür. Son ilahi kitap Kurân ona indirilmiştir. O insanlığın seçilmiş önderidir.
Hz Musa da İsrail oğullarına gönderilmiş olup Allah’ın kendisiyle bir şekilde konuştuğu ve her bir peygambere gönderilen ortak metin olan el-Kitab’ı indirdiği bir yüce Nebi-Resûl’dür. Kur’ân’da 136 defa anılmaktadır.
ATEİSTLER VE DEİSTLER
Ülkemizde akıl tutulması yaşayan ateistler az ise de akıllarını gereğince kullanamadığı için – Allah’a inandığı halde Peygamberlere – Kutsal kitaplara ve de dolayısıyla âhiret hayatına inanmayan – deistler çoktur; yüzbinlercedir.
LAİK SİSTEM DE İNKÂRCIDIR
Ülkemizde yürürlükteki laik sistem de doğası gereği hem ateist ve hem de deisttir. Siyasileri dahil bilinçli Kemalistlerin ve Sol’un çoğu ve ailesinden bilgi ve bilince dayalı din eğitimi alamayan laik eğitim görmüş insanların önemi bir kısmı da deisttir.
LEMAN DAHİL
Yakından tanıdığım medya yazar ve çizerleri ve sanatçılarının çoğu da deisttir. Derin ve çok yünlü düşünceden de yoksundurlar. Hz. Muhammed’e ve Hz. Musa’ya hem inanmazlar ve hem de insanlık ve Müslümanlar için ne anlam ifade ettiğini bilmezler. İdeolojik saplantılar için de olduklarından bilerek ve ye bilmeyerek inkâr ve kin kusarlar. Doğal olarak Leman dergisi çalışanları da böyledir.
YAPILAN KARIKATÜRE GELİNCE…
Yapılan karikatüre gelince son yüzyıllık tarihimizde örnekleri pek çok olan tam bir dinsizlik tezahürüdür. Anlatılmak istenen, savaşların Hz. Muhammed ve Hz Musa gibi din önderleri sebebiyle çıktığına dikkat çekmektir. Dindarları suçlamak ve şiddet yanlısı ve tehlikeli olarak göstermektir. Derginin ve kadrosunun geçmişi de bu anlamları çağrıştırmaktadır.
Bu karikatür gündem oluşturmak veya değiştirmek için sipariş verilmiş de olabilir.
Biz bir asrı aşkındır giderek artan deist yönetim ve yöneticilere, ithal yasalara ve söylevlere-aşağılamalara alıştırıldığımız için yadırgamıyoruz da böylesi açık saldırıya da duyarsız kalamayız.
Evet, Özgür Özel bey gibi önemli bir konumda olan şahıslar bu durumun önemini, saldırının boyutları ve amacını kavrayamasa da biz ilgisiz kalamayız.
NİFAKLI SAYGISIZLIĞIMIZ
Bakıyorum da bizim siyasi ve eğitim camiamız ve derklerimiz- vakıflarımız gereken ilgiyi gösterdiler, öylesine yerinde bir tavır koydular ki biz dahi maşaallah “evvel yoğ idi iş bu hassasiyet yeni çıktı” demek durumunda kaldık.
Tamam, Hz. Muhammed’e inanmayanlar, ona inanmadıkları için değil de onu dolaylı olarak düşmanca yerdikleri için suçludurlar.
Ya bizler? Ona inandıklarını söyleyen müminler, en hafif ifadeyle nifaklı ve de saygısız değil miyiz?
Sahi, tebliğ ettiği Kur’ânî ilkelerle medeniyetimizin kurucusu olup şimdilerde bile yurdumuzda ezanlarla her gün bir milyon kez yücelterek andığımız Cihan önderi Hz. Muhammed bizim neyimiz olur?
Laik eğitim ve hukuk düzenimizle kendisini ve tebliğ ettiği Kur’ân ahkâmını toplumsal hayatımızdan dışladığımız Hz Muhammed yurdumuzda Nebi-Resûl olarak nerede tanınmakta, önder görülmekte ve ilkeleri uygulanmaktadır?
MUHAMMED NEREDE TANINIYOR?
Eğitimde mi tanınıyor? Peki bu kadar deist nerede yetişiyor?
Ekonomi de mi kabul ediliyor? İyi de faiz düzeni ile böylesi ilklerimize kadar nasıl sömürülüyoruz?
Hukukta mı öder ediniliyor? Nasıl oluyor da Batı’dan mülhem ama gerçeklerden kopuk yasalarla yönetiliyor, özgürlükçü bir Anayasa bile yapamıyoruz?
Diyanette, ilahiyatlarda ve tarikatler de mi baş üzerinde? Neden adil ve merhametli bir toplum düzeni inşa etmek amacımız yok ve niçin yap(a)madığımız çalışmalarımıza ümit olamıyoruz?
Evet Ak Parti dahil tüm siyasi kişi ve kurumlarımız “ Gazinin izinde coşku ile saf tutarken” onu toplumsal hayatımızın neresinde konumlandırıyoruz?
Sorular çoğaltılabilir de anlamak istemeyenlere ne anlatabilirsiniz?
Leman dergisi suçlu ama mazur da, onlar da Hz Muhammed’i dışlamış materyalist sistemimizin maduru. Azabı görünce onlar da bizden müşteki olacak ve aleyhimize dava ikame edecek.
Hulasa mütecavizleri sözlü olarak eleştirelim- yerelim ve ilgilileri de göreve çağıralım tamam ama bir de kendimizi ve sistemimizi sorgulayalım.
Bataklık her yerde…
Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed’e gereğince inanmadan ve Ona karşı Kur’ân’ın belirlediği görevlerimiz için harekete geçmeden…
Ne adına, kimi avlayacaksınız ve hangi hakla?