Mirat haberimizde kullandığımız bu başlık bazılarımızca yadırganabilir. Ama hayır.

Önce haberimizi aktaralım:

[ Gazeteci İrfan Değirmenci, İstanbul Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı’nda konuşma yaptığı sırada gözaltına alındı.

Gazeteci İrfan Değirmenci, Yoğurtçu Parkı’nda konuşma yaptığı sırada gözaltına alındığı öğrenilirken; Türkiye İşçi Partisi konuya ilişkin açıklama yaptı.

TİP’TEN AÇIKLAMA
Yaşananlara ilişkin bir açıklama yapan Türkiye İşçi Partisi, “İstanbul Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda PM üyemiz İrfan Değirmenci ile birlikte düzenlediğimiz etkinliğe polis hukuksuzca abluka ve gözaltı işlemi uyguluyor.

Eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi susturulamaz, yoldaşlarımız derhal serbest bırakılsın” ifadelerini kullandı.

Yorumumuzu Haberimize Göre Yapacağız
Mirat haber olarak amacımızın olaylardan hareketle bilgimiz ölçüsünde İslam’ı anlatmak olduğunu okuyucularımız bilirler. Bu sebeple konumuz aslında ne Türkiye İşçi Partisi ve ne de İrfan Değirmenci’dir.

ÖZGÜRLÜK ALLAH’IN VERDEĞİĞİ NİMETTİR
Yüce Allah, biz insanları verdiği nimetler ve koyduğu İslamî kurallarla denemeye uğratmayı dilediği için bize irade hürriyeti vermiştir. Dileyen İslamî iman ve yaşam ölçülerine inanır-yaşar, dileyen inanmaz veya yaşamaz. Ne kişiler ve ne de devlet insan iradesi üzerinde baskı uygulayamaz. Görelim:

“Artık dine girmede/çıkmada baskı ve zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan ayrılıp belli olmuştur. O halde şeytânî güçlere ve düzenlere uymayı reddedenler ve Allah’a inanıp güvenenler, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam kulp olan İslâm’a tutunmuşlardır. Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.” (Bakara 256)

MESELE NEDİR?
Bütün mesele, İslam’ın veya her hangi bir öğretinin öğrenilmesi ve yaşanılması önünde engel oluşturulmaması, farklı inançlı insanlara ve doğaya zarar verilmemesidir.

Bir diğer ifadeyle Cennet’e gitme özgürlüğü gibi Cehennem’e atılma özgürlüğü de vardır.

(Konunun önemli ve ayrıntılı açıklamaları gerektirdiği açıktır. Biz bu kadarıyla yetiniyoruz.)

Özgürlüklerin kullanımı ile zarar verilmeyecek veya kişiler aşağılanıp yerilmeyecek ise izlenen toplumsal politikalar eleştirilebilir. Buna niçin engel oluyoruz? İnsanları neden göz altına alıyoruz?

Elbette toplantı yapmanın da uyulması gereken kuralları vardır. Yer belirlenir ve gerekli güvenlik önlemleri alınır. Ama yapılacak toplantılara ve konuşmalara siyasi sebeplerle engel olunmamalıdır. Üstelik ortak aklın oluşmasına katkı sağlayacağı için teşvik bile edilmelidir.

İnsanları tek tipleştirmeye kalkışmak Allah’ın iradesine de baş kaldırmaktır. Okuyalım:

“Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunanların tümü topluca iman ederdi. Şu halde insanları mümin olmaları için sen mi zorlayacaksın?” (Yunus 99)

Hulasa insanların önüne bariyerler konulmamalıdır. Bu durum, Allah’a itaatsizlik ve insan haklarına tecavüz olur. Günah ve suç oluşturur. Çünkü insanları ve yönetimleri iyiye çağırıp kötüden sakındırmak da görevimizdir.