Akif, Halkalı Ziraat Mektebi’nde görevlidir. Bir gün, Sirkeci’den okula gitmek için bindiği trende gençlerin şu konuşmalarını dinler.

“Azizim, sen bu sabah kaç trenini aldın?”

“Filan treni aldım. Sen?”

“Ben de filan treni aldım.”

Yerli dilimizi rahatsız eden “tren almak” tercümesine sinirlenen Akif, hiç tanımadığı o gençlere şöyle der:

“Çocuklar, o treni daha hükümetimiz alamadı, siz nasıl aldınız?”