Bismillahirrahmanirrahim Bizleri insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, Müslüman olarak yaşatan ve kurduğu Dünya sofrasında sayısız nimetleriyle rızıklandıran ve tüm nimetlerinin hesabını Ahiret’in Büyük Buluşma ve Duruşma gününde soracak olan Allah (c.c)’a hamd ve Eşsiz Önderimiz, Örneğimiz ve Başöğretmenimiz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize ve İzinden giden gerçek Müminlere selam olsun. Geçen Ramazan bayramındaki mesajlarımızı ehemmiyetine (önemine) binaen bu Bayramda bir kere daha düzelterek yayınlamayı uygun bulduk; Allah’ın (c.c) ilkelerinin bütünü olan İslam Düzen’inin ana kaynağı, Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in bizlere emanet edildiği Kadir (ölçü ve ilkelerimize kavuşma) gecesini de idrak ettik. Şimdi rahmet ve bereket ayı Ramazan-ı Şerif ayını bayramla uğurluyoruz. Bir ay tutulan oruçların, kılınan namazların, yapılan İslami İlkelere dönüş tövbelerinin ve mazlumların hayırlarımızla sevindirilmeleri karşılığı af olunmamızın bayramını idrak edeceğiz inşallah. İnsanlık Kur’an-ı Kerim’in ölçü ve ilkelerini terk edeli sevgiyi, saygıyı, merhameti, cömertliği, yardımseverliği, vefayı, dostluğu, kardeşliği ve gerçek aşkı kaybetti. Bayramlarımız bile bayramsız hale geldi. Farz Hac’dan (Arafat’ta Vakfe ve Kâbe-İ Muazzama’yı ziyaret) sevabından üstün olan ana, baba, akraba ziyaretleri ve bayramlaşmalar yerine, lüks otellerde dinlenmek ve eğlenmek moda haline geldi. İnanç turizmi adı altında İslam’ın en mühim ilkesi Sıla-ı Rahim (akraba bağları) yok edilerek bayram yapılabilir mi? Bu bayram şeker bayramı değil İslam Nizam’ının tüm insanlığa ilan edilişinin bayramıdır. Yaratıcımıza ve yaratılanlara sevgi ve saygı gösterebilenlerin bayramıdır bu bayram. Ziyaretlerimizle ana, baba ve akraba bağlarını kuvvetlendireceğimiz Sıla-ı Rahim yapabilenlerin bayramıdır bu bayram. Irkçılık, particilik, mezhepçilik, meşrepçilik ve cemaatçilik taassubu belasından kurtulup, iman ve ümmet şuuruyla kardeşlik bağlarını kuvvetlendirenlerin bayramıdır bu bayram. Bu bayram huyumuzu, ahlakımızı ve karakterimizi güzelleştirmeyi başarabilenlerin bayramıdır. Deccalların ilkesi diye yutturulan ataları mel’un şeytanın hile ve tuzaklarından Allah’ın Kur’an ipine, İslam nizamına sarılarak kurtulmayı başaranların sevinç bayramıdır bu bayram. İslam Nizamına dönmenin sevinciyle faşizmi, kapitalizmi, sosyalizmi ve sonu ……izmle biten sapık şeytan ideolojilerinin tamamını terk edebilenlerin bayramıdır bu bayram. Başöğretmenimiz ve izinden gitmekle şeref duyduğumuz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimizi her işimizde örnek ve önder alabilenlerin bayramıdır bu bayram. Ve O eşsiz Önderimizin “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” ihtarına uyarak mazlumların, mağdurların, fakirleştirilmişlerin (!) yanında yer alabilenlerin bayramıdır bu bayram. Afrika’sından Asya’sına kadar tüm yeryüzünde ülkeleri, alın terleri, akılları ve inançları işgale uğramış biçarelerin çığlıklarını duyabilenlerin ve onlara çare elini uzatabilenlerin bayramıdır bu bayram.! Başta Suriye olmak üzere zalim Yezidi ve Firavun iktidarların katlettiği mazlum Hüseyinlerin yanında yer alanların bayramıdır bu bayram.! Nefsini, neslini ve çevresini dünya ve ahiretin felaket, bela ve azaplarından koruma adına tasarruflarının bir kısmıyla İslami eğitime yatırım ve yardım yapabileceklerin bayramıdır bu bayram.! Kadir (ölçü ve ilke) gecesinde bize emanet edilen ölçü ve ilkelerimizin ana kaynağı Kur’an-ı Kerim’imizi ana hayat yasası yapmak için cihad edenlerin bayramıdır bu

bayram.! Ve tam iki asırdır evine, sokağına, okuluna, kışlasına, meclisine ve ülkesine bütünüyle kabul etmediği Kur’an-ı Kerim’e kapılarını ve kalplerini açanların bayramıdır bu bayram. Evet bu bayram; Ramazan elveda (!), Namaza da, verilen sözlere de elveda (!) demeyen, sözünün eri olanların bayramıdır.! Geliniz hep beraber tövbe ve dualarımızla yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’a (c.c) verilen sözlere sadık kalarak bayramımızı gerçek bayrama dönüştürelim. Ramazan-ı Şerifi uğurladığımız gibi birbirimize karşı saygı, sevgi, merhamet ve kardeşliğimizi uğurlamayalım. Bilhassa namazlarımızı, Cihadi gayretlerimizi ve diğer kulluk görevlerimizi bir sene sonraki Ramazan ayına kadar terk etmeyelim. Bu inanç, duygu ve dileklerimle Ramazan Fıtr (Yaratılış gereği Hak ve özgürlük mücadelesi veren mazlumlara, nefislerimize ve nesillerimize sahip çıkma) bayramınızı tebrik ediyorum. Selam, sevgi ve dualarımla.