İkisi kız, üç evladımın hepsi Kur’an kurslarında okuyup, İmam Hatip Okulundan mezun oldular. Üç değil üçyüz yavrum olsa yine de bu okullara yavrularımı göndermeye devam ederdim. Niçin mi? Yıllarca ülkemde ve dünyada verdiğim yoğun sohbetlerim sebebiyle kendileriyle ilgilenemediğim yavrularımın, bu okullar sayesinde ilmin, irfanın ve imanın ışığında yetişmelerinden memnun olduğumuz için. Bir ana babanın evlatlarından beklediği sevgi, hürmet ve güzel ahlakı bu okullar sayesinde kendilerinde doyarak yaşadığımız için. “Ey iman eden kullarım! Kendi emanetlerinize ihanet etmek suretiyle Allah ve Resulüne ihanet etmeyiniz. (Enfal S.27)” ilahi mesajında belirtilen nefsimizin, neslimizin, makam ve mallarımızın bizlere Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah (c.c) tarafından birer emanet olduğunu bildiğimiz, onlara ihanetin Allah ve Resulüne ihanet sayılacağı ihtarından ve sonuçlarından korktuğumuz için. “Bir ana baba evladına ahlak, edep ve terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz” hadis-i şerifindeki ölçü gereği, istikbalimizin göklerden önce gençlerimizin geleceğinde olduğu için. Tarihçi ve sosyolog İbni Haldun’un “Güçlü devletler güçlü milletlerden, güçlü milletler de temeli sağlam ailelerden meydana gelir” tespitinden hareketle, nesillerimizin midelerini helal lokma, ruh ve gönüllerini iman, amel, ihlas ve Hakka itaatle, sevgiyle doldurmanın aile ve devleti güçlü ve huzurlu kılacağı gerçeğini idrak ettiğimiz için. “Kale içeriden işgal edilir” mantığıyla hareket eden, insanlık ve özgürlükler düşmanı masonik çevrelerin, halkı Müslüman ülkeleri fiilen işgal ettikten sonra bununla yetinmeyip, nesillerimizin mide ve gönüllerini işgal ettiklerini içimiz kan ağlayarak gördüğümüz için. Esrar, alkol, kumar ve fuhuş gibi şeytani pisliklere bağımlı gençlere teslim edilecek ülkeden hiçbir hayır gelmeyeceği için. Saygı ve sevginin azaldığı, ana babaların evlerden kovulup huzur (muzur) evlerine mahkûm edildiği ve evliliklerin boşanmayla sonuçlandığı, yıllık boşanma oranlarının evlilikleri geride bıraktığı bir ülke, ekonomik olarak kalkınmasının, zenginleşmesinin o millete bir faydası olmayacağını yaşayarak gördüğümüz için. Bayramlarda bile ana baba ve akraba ziyaretleri (ki bu ibadetler dinimizde farz hac ve umreden daha üstün ve sevap olarak kabul edilir) yerine, deniz sahillerindeki lüks otellerin tercih edildiği bir ülkenin sonunun felaket olacağını geçmiş kavim ve

milletlerin helak edilişinden bildiğimiz için. Ve sonsuz olan ahiret gerçeğinin, çok kısa ve fani olan dünya geleceğinden çok daha önemli olduğunu bildiğimiz için. Yoksa bizim gençliğimizde İmam Hatip Okulu mezunlarının dünyevi geleceği meçhuldü. Bırakın puan kısıtlamasını, hiçbir üniversiteye giremiyorduk. Ayrıca liseyi dışarıdan bitirme mecburiyetindeydik. Elleri ve ayakları öpülesi ana babalarımız bizleri sırf ahiret endişesiyle bu okullara göndermişlerdi. Allah onlardan razı olsun. Bu ihlas ve samimi niyetleri sayesinde bugün ülkenin savcıları, hakimleri, kaymakam ve valileri hatta başbakanı, bakanları ve yöneticileri oldular elhamdülillah. Anne babalar olarak yeni eğitim yılında İmam Hatip Okullarına çocuklarımızı ve torunlarımızı severek vermeliyiz. Ve akrabalarımızı, komşularımızı ve arkadaşlarımızı teşvik etmeliyiz. Başta Diyanet görevlilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, aynı hassasiyete sahip siyasi partilerimiz ve medya organlarımız olmak üzere herkes bu okullara öğrenci kaydını artırmak için bu hafta seferber olmalı. Bu okullara sadece varoşların fakir yoksul çocuklarını değil, mal makamları emanet bilen geçici zenginlerimizin çocuklarını da bekliyoruz. Siyasi ve iktisadi iktidarlar karşısında gerçekleri söylerken eğilip bükülmeyecek ve Allah’tan başka kimseye rükû ve secde etmeyecek İmamı Azam, İmamı Şafii, İmamı Malik, İmamı Hanbel ve Zenbilli Ali Efendi gibi özlenen ilim adamlarını yetiştirmek için seferber olalım. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözünü şiar edinerek günümüz Firavun ve Yezidi düzenlere karşı Ehli Kur’an ve Ehli Sünnet Önderleri İmam Hüseyin, İmamı Caferi Sadık ve İmamı Zeyd gibi mücadele ve mücahede edebilecek ilim önderlerini yetiştirmek için seferber olalım. Şeytan ve avanelerini memnun etmek için yüce dinimiz İslam’ın hakikatlerini gizleyen veya gerçekleri saptırtmaya çalışan günümüz bel’amları olan filim adamları karşısında, halkımızı ihlasla uyaracak Peygamber varisi gerçek ilim adamlarını yetiştirmek için seferber olalım. “Allah (dinde) aşırı olanları sevmez” ayet-i kerimesi gereği ifrattan (zorlaştırmak) ve tefritten (sulandırmak) yani aşırılıktan uzak, orta yolu seçerek İslam’ı yaşamayı kolaylaştıran ve dinimizi yaşamayı sulandırmayan ilim adamlarının özlemi içindeyiz. Sevgi, merhamet kardeşlik, birlik ve ümmet fikrinden yana, “Hakimiyet her yer ve zamanda yalnız Allah’ındır” diyebilecek ilim adamlarını yetiştirmek için seferber olalım. Haydi, hasretle özlenen ve beklenen nadide bir nesli hazırlayacak öğretmenleri ve önderleri yetiştirmek için evlatlarımızı ve torunlarımızı İmam Hatip Liselerine kaydettirelim! Selam, sevgi ve dualarımla. Not: 2012 yılı Umre ziyaretlerinizde Nadide Turizm’i tercih ederseniz Umre’de sizlerle birlikte olmak nasip olur inşallah. 2012 yılı Umre ön kayıtları ve bilgi için: 0212 616 92 26 - www.nadidehac.com