Geçen günlerde Doğu PERİNÇEK’i AKİT TV’de izledim. Hararetli bir tartışma programı oldu. Bir ara DSÖ’yü savunması dikkatimi çekti. PERİNÇEK için DSÖ önemli bir kurum idi. Pandemi konusunda DSÖ’nün örnekler vererek, Çin’in verdiği mücadeleyi yine PRİNÇEK tarafından anlatması da işin başka bir tuhaf tarafıydı. 

Türkiye’deki bütün darbeleri yaşayan, tarih bilinci, Türk tarihi, Marksist-Leninist ideoloji ve Atatürk düşüncelerini iyi bilen bir kişinin, Bill Gates’in kontrolünde olan DSÖ’yü övgüler düzmesi açıkçası bende kuşku yarattı. PERİNÇEK’in DSÖ’nün 4. Sanayi devrimi arifesinde 3. Dünya Savaşı çıkarttığını bilmemesi veya Çin’e olan bağlılığı bir körlük mü oluşturdu? sorularını da aklıma getirdi.

Ekonomi dünyasında, ABD’yi de var eden Londra merkezli küresel güçlerin Çin ekonomisini yarattığı gerçeği tartışılmaz. Çin dün de,  bugün de bu güçler ile birlikte hareket ediyor. Bu da sır değildir. O zaman, PERİNÇEK’in de bu güçleri eleştirmemesi ve Bill Gates’in kontrolünde olan DSÖ’yü övmesi de çok doğaldır.  

Diğer tarafta ise adı FETÖ’ye çıkan malum hareketi var edenin, Çin’i ekonomik üst yapan akıl olduğu da bilinmeyen bir hadise değildir. Hatta bu tartışılmaz gerçek  Kaynak yayınlarında kitaplar yazılmış, Aydınlık dergi ve gazetelerinde binlerce haber yapılmıştır. Üstelik PERİNÇEK, 6 seneden fazla olmayan Ergenekon örgütü liderliğinden dolayı Silivri’de yatmasına neden olan, FETÖ’yü var eden bahsettiğim güçlerdir.

Yine çok iyi bildiğim, Türkiye’deki iş adamlarını Çin’e götüren ve Çin Komünist Partisi’nin üst düzey yöneticileri ile tanıştırılmasını terör yuvası olan FGÖ üstlenmiştir. TSK imamı olarak adından bahsettiren kayıp Adil ÖKSÖZ’ün yeğeni olduğu bilinen Mehmet ÖKSÜZ ve Levent OĞUZ’un adları da adı geçen örgütün Çin imamı olarak kayıtlara geçerken, FETÖ’nün, “maalesef Çin'deki en örgütlü Türk grubu” olduğu da bilinmektedir. Bundan dolayı da Aydınlık Gazetesini web adresinde 22 Temmuz 2016 tarihinde yayınlan bir haberde Adnan AKFIRAT, FETÖ’ye her türlü olanağı tanıyan Çin Komünist Partisi’ni değil, “Çin’deki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, FETÖ faaliyetlerini engellemek için göreve davet” etmesi de ayrı bir saflıktır.  

Eğer lafı fazla uzatmadan toparlayacak olursam, safların sosyal mesafe kuralı getirerek yeniden belirlendiği bugünlerde,  PERİNÇEK ile FETÖ’nün aynı güçlerin kontrolünde olduğunu söyleyebiliriz. Devir artık maşaların değil, gerçek güçlerin sahnede olduğu bir dönemdir.  

Doğruların inkarına karşı ne sözüm biter, ne de yazacaklarım.