Bismillahirrahmanirrahıım

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Mümin kardeşlerimize, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!

“Saadetimiz için Dostça uyarılar!”

Başöğretmenimiz, Eşsiz Önderimiz ve Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimiz: “Müslüman, Müslümanın  Kardeşidir!

“Sizden biriniz kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmazsınız!”

Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız!

 “Mü'min mü'minin aynasıdır, mü'min mü'minin kardeşidir, ihtiyaç duyduğunda onun geçimini temin eder. O'nu zarardan ve  ziyandan korur! Gıyabında da elinden geldikçe onu savunur!" buyurduğu ilaçlara, dünden daha çok muhtacız!

Ana Hayat Yasamız Kur'an-ı Kerim ve O'nun yaşayarak uygulayıcısı Sevgili Peygamberimiz (sav) bizi birbirine düşman etmek için değil, dost yapmak için gönderildi!

Ey Mü'minler! Size ne oluyor ki! Sizler, kitabın (Kur’an’ın) tamamına iman ettiğiniz için sizi sevmeyenleri seviyorsunuz! Onlar, sizinle karşılaştıkları zaman: "Biz de inanıyoruz!" derler. Birbirleri ile başbaşa kaldıklarında ise, size karşı duydukları kin ve öfkelerinden parmaklarını ısırırlar! Onlara de ki: “Kahrınızdan ölün!” ''Allah eninde sonunda nurunu tamamlayacak, Hak Dini İslamı üstün kılacaktır. Hiç kuşkusuz Allah, kalplerin içindeki bütün gizli niyetleri bilmektedir." (Al-i imran S. 119.ayet) İlahi mesajında bildirildiği gibi Ana Hayat Yasamız Kur'an-ı Kerim ve O'nun yaşayarak uygulayıcısı Peygamberimiz, Allah ve Dininin düşmanlarını dost, dostlarını düşman yapmak için asla gönderilmedi!

Bilakis; Din, Vatan, Namus ve Can dostlarını dost, düşmanlarını düşman görebilme basiretini, ferasetini ve imanını kazanabilmek için Kur'an-ı Kerim ve uygulayıcısı Peygamberimiz gönderildi!

Hz. Adem'den bugüne Tevhid Mücadelesinin şanlı saflarında liderlik yapan Peygamberler, ashabları, havarileri, davanın serdengeçtileri, erenleri, alperenleri, kalperenleri; dünyanın ayartıcı ve aldatıcı süsleri karşısında zerre sarsıldılar mı?

En büyük imtihanlara tabi tutulan geçmiş kavimlerin iman edenleri Ashab-ı Uhdud'lar ateşe sevgiliye koşar gibi koşmadılar mı?

Bunca fedakarlık örnekleri varken, Yusuf (as)'ı kuyuya atanlar, Uhud'da Resul'ün ordusundan ayrılanlar mı örneğimiz olacak?

Ümmet ve insanlık olarak Milli Nizam’ın Selamet'in, Refah'ın, Saadet'in yolu birlikte midir? Ayrılıkta, ihtilafta, kardeşi kardeşe düşman etmekte midir?

Bu sebeble;

Din ve Vatan Muhafızılarıyla beraber olmak İmanımızın gereğidir!

Din ve Vatan Muharibleri ile beraber olmak ise gaflet ve ihanetin gereğidir!

Şeytani Darbelerlerin ve Devrimlerin  karşısında olmak Din ve Vatan sevgisinin gereğidir!

Şeytani Darbelerin ve Devrimlerin yanında olmak gaflet veya ihanetin gereğidir!

Din ve Devletin bekası ve nesillerimizin selameti için birleşmek ve çalışmak Rahman’a kulluğun gereğidir!

Din ve Devletin ifnası ve nesillerimizin felaketi için birleşmek ve çalışmak

Şeytana esaretin gereğidir!

Mazlum Coğrafyanın Emperyalist esaretten kurtulması için şart olan süper güç  “Yeniden Büyük Türkiye’nin”nin inşası ve ihyası için çalışmak Milletin ve merhametin  gereğidir!

Henüz yeni uyanmakta olan Osmanlı’nın oğlu Türkiye’nin ifsadı ve iflası için çalışmak zilletin ve zulmün  gereğidir!

Azınlıklar dahil tüm İnsanların Hak ve Hürriyetlerini korumak vatan ve haksever Cumhur olmanın gereğidir!

İnsan Hak ve Hürriyetlerini yasaklamak ise Batılsever  Millet ve Vatan düşmanlığının gereğidir!

Son Kalemiz Anadolumuzda huzur, bereket ve saadet içinde yaşamak istiyorsak  iktidarı ile ve muhaletefiti ile dost uyarılarına kulağımızı ve gönlümüzü açmalıyız!

Acı gün dostlarını birbirine düşman eden, kardeşler arasında hased  ve makam hırslarını körükleyen nefislerimizin heva ve heveslerine ve şeytanın tuzaklarına karşı gözlerimiz bakan kör olmaması  için dost uyarılarına hem kulağımızı ve hem de  gönlümüzü açmalıyız!

Celaleddin Rumi'nin “Hatasız dost arayan, dostsuz kalır!” dediği gibi hatalara ve yanlışlara öfkeleremizle İnsan Haklarının Gasıpları ve Vatan düşmanlarının safında ihanetlerine ortak olmamalıyız!

Dünya ve Ahiret Saadetimiz için dostça uyarılara ihtiyacımızın olduğunu unutmamalıyız!

Nasıl mı!?.....

Salı Akşamı saat 20:30’da Akit Tv ve Kanal 68 ekranlarından canlı olarak yayınlanan Milli Diriliş programında daha detaylı analiz etmek üzere İnşAllah!

İçimizdeki malum İsrailcilerin talimatlarıyla yüzyıl evvel Cuma’yı Pazar’a çevirerek yasallaştırdıkları Cuma Tatili yasağının kalkması, El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami İlkelere bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun.

Selam, sevgi ve duâyla…

Şevki Yılmaz

www.sevkiyilmaz.net

www.habervakti.com

Twitter:

@sevkiyilmaz

Facebook:

@sevkiyilmaztr

@sevkiyilmaz1955

DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ: