Danıştay’da görev yapan bazı yargı mensupları, son zamanlarda Eski Türkiye"yi geri getirmek için adeta zemin hazırlıyor gibiler!

Kendilerine Halkın Kurtuluş Partisi dedikleri, ama adı halk tarafından bilinmeyen bir parti, Silahlı Kuvvetlerde başörtülü görev yapmayı mümkün kılan düzenlemenin iptali için dava açmış.

Açılan bu davanın yargılama sürecinde bir Danıştay Savcısı, eski Türkiye'dekine benzer bir mütalaa yapıyor. 

Tabi Danıştay 2. Dairesi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)  personeline başörtüsü serbestisi getiren düzenlemenin iptali ve yürütmesinin  durdurulması istemiyle açılan davada, yürütmenin durdurulması istemini reddetti.

Türkiye'nin dış güçlerce yıpratılarak bölünmesi ve parçalanması için, halkın hassasiyetlerini kaşıyıp birbirimize düşürerek bir iç savaş çıkması yönünde projelendirildiği olayların ayak seslerini duyar gibiyiz. 

Bu ülkede yaşayan herkes şunu net bilmeli ki; eğer çatı çökerse, hepimiz altında kalacağız! İrak gibi, Suriye gibi, Myanmar gibi de olmayacağız, daha büyük bir soykırıma, daha vahşi bir şiddete maruz kapacağız ve çok ağır işkencelere tabi tutulacağız! 

Siz, bu ülkede hangi siyasi kampın tarafında olursanız olun, mazlum coğrafyaların sömürülen insanları, bizi topyekun bir sığınılacak liman ve kurtarıcı "abi" olarak görüyorlar. Buna, gittiğim onlarca ülkede bizzat yaşayarak şahid oldum!

Geçenlerde Danıştay yine Öğrenci Andı ile ilgili verdiği kararla adeta bu hususları kaşıyarak ülkenin gündemini de yönünü de değiştirmek için deneme yaptı.

Milletin nice zulümler altında acılar çekerek, bedeller ödeyerek özgürlüğüne kavuşturduğu inanç değerlerinden biri olan başörtüsünü, sanki yeniden yasaklamak için sinsi adımlar atılmak isteniyor.

Millet, kamuda başörtüsü serbestliği için, bu ülkede chp'nin aldığı oydan daha fazla (12 milyon 300 bin) hakiki imza topladı. Bu lüzumsuz ve sanki provake eder gibi yapılan mütalaaya da bu mütalaa ile açılmak istenen kulvara da pabuç bırakmaz bu vakitten sonra!

Necip Milletimizin Milli-Manevi kutsal değerlerine operasyon yapmak isteyen iradeye de, bunun taşeronluğuna soyunanlara da millet olarak cevabımız bellidir.

Milletin kutsal değerleri ile jakoben bir anlayışla kimseye kavga etmeye kalkmasın yine!

Danıştay'daki bazı yargı mensuplarının "Andımız"la başlattığı, "başörtüsü" ile devam ettirmeyi düşlediği "Eski Türkiye" hayaline geçit vermez Aziz Milletimiz!

Karanlığa HAYIR!

'Jüristokrasi'ye HAYIR!

Vesayete HAYIR!

Milletin manevi değerleri ile tecessüm eden Hakkın gücünün üzerinde hiç bir güç tanımıyoruz, tanımayacağız!

Fi emanillah