Bu zulümlere, sessiz kalmak zalimi cesaretlendirir! 
Sessiz kalanları zulme ortak yapar!
Artık yeter kalkın ayağa ve zulme dur deyin!
Filistin’de, Beyrut'ta, Doğu Türkistan'da, Dünya'nın her  yerinde dışlanan, horlanan, ezilen  tüm mazlum insanlar adına duyarlı olmak lazım.
Medet umulan BM başta olmak üzere bu zulme sessiz kalmaktadır. Hatta terör Devleti, "BM unsurlarını dahi" vurmaktadır. Yok saymaktadır. Başta ABD ve bazı batılı  devletler, her türlü imkanları ile destek vermeye devam etmektedirler, hatta ABD'de başkanlık seçimleri  vaatlerinde bile, terör devletinin desteklenmeye devam edileceği deklare edilmektedir.

Ayrıca; Doğu Türkistan da kardeşlerimiz zulümden kurtulana kadar, medeniyetin beşiği kadim Müslüman Türk yurdu Doğu Türkistan bağımsızlığını kazanana kadar durmak yok! 
Sessiz kalmak yok!  Her yerde bu  zulüm gündeme getirilmelidir.
Bosna  katliamı devam ederken, bilge  kral ne demişti;  “Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”
Bugün Filistin’de yaşanan drama aynı  dinden olan kardeşleri, aynı ırktan olan yoldaşları sessizdir. Bırakın destek vermeyi, kınama bile  yapmamaktadırlar.
Aynı  bilge  Karal; “Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşımızın bir anlamı kalmaz” demişti.

Zalimlerin mazlumlara soykırım yaptıkları, bu zulme seyirci kalan kimi devletlerin, mazlum milletleri ve onların özgürlük savaşçılarını  TERÖRİST ilan ettikleri bir  zamanda  yaşıyoruz. Aynı çevreler, zalimleri  İse, demokrasi havarisi ilan ettikleri günleri yaşıyoruz... DAHA DA  YAŞAYACAĞIZ...
Artık yeter bu duyarsızlığa bu zulümlere arş dayanamıyor... 
Zulüm nerede ve kime karşı yapılırsa yapılsın zulme rıza, zulümdür... 
Başta Doğu Türkistan'da olmak üzere dünyanın neresinde ve kimler tarafından zulüm yapılırsa yapılsın bedeli ne olursa olsun  tek başıma da kalsam zulme karşı geleceğime, mücadeleye devam edeceğime, mazlumların yanında olacağıma söz veriyorum! En azından bu zulmü  insanlara  hatırlatarak, diri  tutmak gerekir diye düşünüyorum.

24/28 Ekim 2024 tarihinde Dünya Uygur Kurultayı Saray Bosna’da icra edilmiştir.
Kurultaya diasporada yaşayan dünyanın pek çok yerinden gelen akademisyen ve STK  temsilcilerinin katılımları ile gerçekleşti.
Çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları, ASLA  KABUL EDİLEMEZ...
Dünya Uygur Kurultayı’nın merkezi Almanya’dır. Diasporada yaşayan muhacir Müslüman Uygur ve diğer Müslüman Türklerin kurduğu bir teşkilattır. DUK teşkilatı 2004 yılında kuruldu, bu konuda şahsen Batıdan medet ummuyorum. Onlar ancak seyretme tarafındalar. Zaten kimi bazı Batı ülkelerinde ise; Müslümanlara yapılan zulüm, ayrıcalık ve baskı, ortadadır.
Yüce Mevla’dan dileğim  tüm zulüm  gören  bazı mazlumların kurtuluşunu bana göstermesidir...  
Bugün emperyalistlerin hâkim olduğu dünyada zulme uğrayan ölen, şehit olan insanlara TERÖRİST! muamelesi yapılıyor. Öldüren soykırım yapan terör devletine ise, DEMOKRASİ mücadelesi yapıyor, diye  adlandırılıyor. Hatta bu zulümlere  kendilerini korumaları, meşru haklarıdır, diyerek; kılıf uyduruyorlar.

Sahtekâr ikiyüzlü zalim bunlar.  "Batıdan medet uman ya satılmıştır, vatansızdır ya da süper ahmaktır." Demişti,  Oktay Sinanoğlu, evet, başı  dik canı pahasına  zulme  uğrayan, topraklarını savunan Dünya  üzerindeki tüm mazlumlara  selam olsun...