Bismillahirrahmanirrahıım

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Allahımızın yardımıyla savaş meydanlarında elde ettiğimiz istiklalimizi yani bağımsızlığımızı; içimizdeki bir avuç beyinsizler ve hainler yüzünden ilmi, iktisadi, siyasi ve ahlaki meydanlarda kaybettik!

Latin (Yunan) Alfabesi, Roma Kanunları, Haçlıların haftalık pazar tatili ve Haçlı âleminin yılbaşısının mecbur olduğu ve bu İhanetlerin Bayramlarla ve Noel’lle kutlandığı bir ülke ve halkı nasıl hür ve bağımsız olabilir ki? Ecdadımızın mezar taşlarındaki kitabeleri ve bize miras bıraktığı eşsiz ve paha biçilmez Medeniyetimizin kitaplarını ve eserlerini anlamak için tercüman tutmaya mahkum edilmiş bir millet nasıl hür ve özgür olabilir ki! Çin’de Mao zaliminin ve Rusya’da Lenin zaliminin yaptığı bu asrın en kanlı darbeleriyle gerçekleşen Komünist Devrimlerde bile; ne Çin’ce kaldırıldı, Ne Rus’ça! Ne Tarih kötületildi ve ne de geçmiş Tarihi şahsiyetleri olan Çar’lar ve İmparatorlar!

Bu ülkelerin halkları kendi kanlı tarihleriyle ve zalim krallarıyla övünürken, ülkemizdeki nesillerimizi şanlı tarihimize ve kahraman sultanlarımıza sövdürdüler! Ve bunun adına, ‘’Cumhuriyet’’ kavramının arkasına sığınarak ‘’Devrimler’’ dediler! Dünya’nın kuruluşundan bugüne kadar nice kavimler ne zulümler yaşadı ama bizden başka hiçbir Millet bu kadar acı tecrübelere muhatap edilmemiştir. Tarihine ve inancına düşman nesiller olarak yetiştirilmiş başka hangi milletin evlatları vardır ki?

İçimizdeki  bazı kendini bilmez akılsız ve beyinsizlerin işlediği yanlışlıklar günahlar ve isyanlar yüzünden hepimizi helâk mı edeceksin Allah’ım!?’’ (Araf S.155) İlahi mesajında belirtilen acı gerçekleri tam bir asırdır yaşamaya devam ediyoruz!

İçimizdeki bu kahrolası sinsiler savaşlarla kaldırılamayan İslam Medeniyetimizi adına ‘’Devrimler’’ diyerek kaldırdılar! ‘’Laisizm’’ ve ‘’Kamalizm’’ adıyla oluşturdukları ideolojik, vesayetçi ve baskıcı uygulamalarla ne iduğu ve ne olduğu belirsiz yöntemleri bu aziz millete zorla, baskıyla, şiddetle dayatma yoluna gittiler! Milli Şairimizin; "yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden; Din de gitti dünya da gitti elimizden." dediği gibi hem Dünyamızı ve hem de Ukbamızı ( Ahiretimizi) hüsrana uğrattılar!

Hristiyan Haçlı’nın Noel’ine hürmet ederken , Müslümanların Haftalık Mübarek Günü olan Cuma Bayramımızı ve Hicri Yılbaşımızı yasaklayarak Haçlı Yılbaşı’nı tatil ettirdiler! Bundan daha büyük bir müsibet mi olur?! Bu durum tam bir din ve mukedesat düşmanlığı değil midir? Başta laisizm ve Kamalizm olmak üzere tüm beşeri ideolojiler zalimi ve katili koruyan, mazlumu ağlatan şeytani birer tuzaktır! Hayvanların bile kabul etmediği Cinsi sapıklığı, nesillerimizi mahveden uyuşturucuyu teşvik eden, Faizi ve her türlü  fuhşu koruyan birer kalkandır! Ve Yaratana saygıyı yaratılanlara sevgiyi ve merhameti yok eden bir zehirdir! Haçlı zihniyetinin içimizdeki temsilcileri ne gariptir ki; ‘’Milliyetçilik, Halkçılık, Ulusçuluk Devletçilik’’ dediler; altın gibi paramızı Dolar’a, savunmamızı NATO’ya, Alın terimizi Faizle Kapitalizme, Kültürümüz ve Ahlakımızı Unesco’ya, Hukukumuzu Roma’ya, Eğitimimizi 1949 Fulbright antlaşmasıyla ABD’ ye, Siyasi İrademizi Bir Leş miş Milletlere ve Ekonomimizi IMF’ye mahkûm ettiler! Toplumu ahlaken zehirlediler ve ilmi, fikri zincirlere vurdular!

Bu zehirlerden ve zincirlerden kurtulmanın tek Çaresi ;

“Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım!

Hangi çılgın (soysuz) bana zincir vuracakmış şaşarım!” diyerek Kapitalizm ve Laisizm gibi şirki ve İnkâri zincirleri birlikte kırmaktır! Bunları kıracak Din ve Vatansever nesil yetiştirmektir!

“Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var!

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar” mısralarını eyleme geçirenlerle birlik olmaktır! Lozan İhanetiyle taktırtılan Yüz yıllık Siyasi, İktisadi, İlmi ve Ahlaki Prangaları birlikte söküp tarihin çöplüğüne atmaktır!

O zaman ne mutfak yangını kalır! Ne de Enflasyon ve ne de Devalüasyon ateşi kalır!

İçimizi yakıp kavuran “Öz Vatanında garibsin! Öz Vatanın da Parya” acı ihanetini haftaya yılan başı gecesinde bir kere daha ağlayarak hep birlikte seyredeceğiz!

Haçlıların üzerimizdeki İlmi, İktisadi, Siyasi, Hukuk ve Ahlaki galibiyetlerini hiçbir şeyden habersiz uyuşturulmuş zavallı köle halkların içkili eğlencelerle, gayri millî Piyango çekilişleriyle haçlı yılbaşını nasıl kutladıklarını ağlayarak hissedeceğiz!

İslami Yılbaşına kör, sağır ve dilsiz olan bir kısım kahpe Medyanın, Haçlıların Noel’lerini kültürel yozlaşmanın tecessüm etmiş hali olan Yılbaşını özel programlarla nasıl kutladıklarını hissederek ağlayacağız ve ağlayacağız!

Vallahi Osmanlıcamı, Cuma ve Hicri Yılbaşı Tatilimi, İslami Hukukumu ve hepsini içeren İslam Medeniyetimi ve beklenen Asım’ın Nesli’ni çok ama çok özledim! İktidarımız bu özlemimizi ve hasretimizi ne zaman giderecek? Âşıkla maşukunu ne zaman kavuşturacak? Ne zaman?

Allah’ım!

Asırlık İslami özlemimizi bitirmeye ve deccalların hepimize taktığı batının ve batılın kölelik zincirlerini kırmaya İktidarımızı, STK’larımızı ve hepimizi vesile eyle! Amin! Amiin! Amiin!

Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla...

Şevki Yılmaz

www.sevkiyilmaz.net

www.habervakti.com

Twitter: @sevkiyilmaz

Facebook:  @sevkiyilmaztr    @sevkiyilmaz1955

İnstagram: sevkiyilmaztr