Söz ve mâna olarak Allah’ın kitabı olan Kur’ân, 14 asır önce ama Kıyamet Günü’ne kadar geçerli olmak üzere Hz. Muhammed’e indirildi.

Allah’ın evrensel kıldığı son elçisi olan Hz. Muhammed hiçbir insandan eğitim almamış ÜMMİ bir Mekke çocuğudur. Peygamberlik dönemi öncesinde belki Kızıldeniz’i görmüş olabilir. Böyle bir insanın gördüğü kayıktan büyükçe bir gemiyi hayalinde ne kadar büyütmüş olabilir. Günümüzde izlediğimiz gemiler düşünülebilir miydi?

Bu girişten sonra Kur’ân’ın Rahman ûuresinde yer alan şu âyeti üzerinde durup derinleşelim:

وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ

“Denizde koca dağlar gibi yükselen insan yapımı (Münşeat) büyük gemiler de O’nundur.” (Rahman 24)

RABBİMİZİN GÜCÜNE İŞARET İÇİN…
Kur’ân-ı Kerîm’de denizlerde gemilerle insan ve eşya taşıma gücüne dikkatlerimiz çekilerek Rabbimizin sınırsız bilgisi ve sonsuz kuvvetine imanımız pekiştirilir.  Bir örnekle açıklayalım:

“Deniz ürünlerinden taze ve lezzetli et yiyebilmeniz ve takındığınız inci, mercan, deniz kabuğu, sedef gibi süs eşyaları çıkarabilmeniz için denizi emrinize boyun eğdiren de O’dur.
Gemilerin suları yara yara denizde akıp gittiğini görürsünüz. Allah doğayı belli yasalara bağlı kıldı ve size varlık kanunlarını keşfetme, araç yapma, kullanma gibi yetenekler bağışladı ki, O’nun yeryüzüne serpiştirdiği lütuf ve bereketlerini arayasınız ve bunca nimetlerinden dolayı kendisine kulluk edip şükredesiniz.” (Nahl 14)

Kur’ân-ı Kerîm’de Kıyamet olgusu ile birlikte “Denizlerin yarılıp fışkırtılacağı ve alev alev tutuşturulacağı” bilgisi de verilmektedir ki bu bilgiler ancak tsunamilere tanık olan ve  denizlerde yakıt olabilecek doğal gazların varlığını öğrenen insanlığın gereğince algılayabileceği bilgilerdir. Görelim:

“Denizler, fışkırtılıp taşırıldığı zaman!” (İnfitar 3)

“Denizler, tutuşturulduğu zaman!” (Tekvir 6)

İNSAN YAPIMI KOCA GEMİLER
Asıl ışık tutmak istediğimiz konuya gelirsek… Kur’ân’da insan yapımı (Münşeat)  kocaman dağlar gibi gemilere işaret edilmektedir.

تِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِ  – FİL-BAHRİ KEL- E’LAM

“Fil-Bahri Kel-E’lam / Denizlerde kocaman dağlar gibi gemiler ifadesi Kur’ân’da iki defa geçmektedir. Bahr  kelimesi deniz manasına olup Alem’in çoğulu olan E’lam da dağlar anlamındadır. Bu ifadenin yer aldığı Rahman 24’ün anlamına   yukarıda yer vermiştik. Geçtiği ikinci yer olan Şura 32’de ise şöyle buyrulmaktadır:

“Kocaman dağlar gibi olup denizlerde akıp giden koca gemiler de Allah’ın varlığı-birliği ve kudretinin delillerindendir.”

Hz. Nûh’un Gemisi

Kur’ân’da, Hz. Nuh’un gemisinin ‘Canlı türlerinin her birinden ikişer çifti”de  içine alabileceğine işaret buyrulmakta ise de dağlar gibi büyük olduğuna değinilmemektedir. (Bak. Hûd 40)

DAĞLAR GİBİ  GEMİLERE ASRIMIZDA ŞAHİTOLDUK
Kur’ânın haber verdiği kocaman dağlar gibi gemilere ise ancak yaşadığımız bu dönem de tanık oluyoruz:

Mesela  199,9 metre uzunluğa ve 38 metre genişliğe sahip 7 bin araç kapasiteli gemi, akıl almaz gibi.

HABERİMİZ
Kur’an’ın  mucizesi gibi olan bu kocaman gemi haberi şöyle:

{ 39 günlük yolculuk sona erdi! 7 bin otomobille Türkiye’ye geldi

BYD’nin araç taşıma gemisi “BYD CHANGZHOU”, 7 bin araçla Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Safiport Limanı’na yanaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, gemi, teslimat yapmak üzere 25 Şubat’ta Çin’in Ningbo Limanı’ndan yola çıktı. BYD CHANGZHOU, yaklaşık 39 günlük yolculuğun ardından dün Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Safiport Limanı’na ulaştı.

Çanakkale Boğazı ve Osmangazi Köprüsü’nden geçişi esnasında görüntülenen 7 bin araç kapasiteli gemi, 199,9 metre uzunluğa, 38 metre genişliğe sahip. Gemiyle 69 bin 250 brüt tonaj ve 21 bin 400 net tonaj kapasitesi sayesinde geniş ölçekli sevkiyatlar verimli şekilde gerçekleştiriliyor.

Çift yakıtlı tahrik sistemiyle çalışan gemi, sıvılaştırılmış doğal gaz kullanılarak karbon emisyonlarını azaltıyor. Böylece çevreci teknoloji, şirketin küresel sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyor.}

ÜZÜNTÜMÜZ
Kocaman dağlar gibi büyük üzüntümüz bu çapta gemileri İslam dünyasında yapabilen bir ülkenin henüz olmayışıdır. Tesellimiz Ülkemizin bu ölçekte gemileri motorları ile birlikte yapabilecek düzeye yaklaşmış oluşudur.

Denizleri biz insanlara  boyun eğdiren ve dağlar gibi gemiler yapma bilgi ve becerisini biz Ademoğullarına veren Allah’ımıza Hamd olsun.

Not: Doğu Türkistan’lı Müslüman kardeşlerimize yaptıkları zulümler sebebiyle Çin yönetimlere yürekten öfke duyuyoruz. Ama dünya hayatında yapılan çalışmanın karşılığının verileceği de Allah’ın koyduğu yasadır:

“Kim âhiret kazancını ister ve bu yolda gayret gösterirse, onun kazancını dünyada da âhirette de kat kat artırırız. Kim de âhireti bırakıp dünya kazancını isterse, ona belki ondan bir parça veririz. Fakat o, âhiretteki nimetlerden hiçbir pay alamayacaktır.” (Şûra 20)