DEPREMİN ÜZERİNDEN SAATLER GEÇTİ... HALA ARTÇI depremler devam ediyor. Birileri bu durumdan rant elde etme çabası içerinde gayret gösteriyorlar. TV sunucuları yaptıkları canlı yayın esnasında olumsuzluk anlatmaya çalışırken bölge insanından tepki alıyorlar.

Şimdi, Deprem bölgesinde, Saatlerce enkaz altında kalan bebek, sağ salim çıkarılıyor... Aleyna isimli bir kızımız, başka bir kardeşimiz günler  sonra sağ çıkarılıyor. Orada Devletin gücü var. Saatler sonra insan gücünü zorlayan vatandaşlarımız enkaz altından çıkarılıyor. Yine 198 Saat sonra enkazdan Muhammed isimli gencimiz sağ çıkıyor. Bazı inançsızların bile hayret edeceği mucizeler gerçekleşiyor. Saf ve temiz çocuklar enkaz altında yaşadıkları olağanüstü şeyleri anlatıyor. Aklın durduğu yerler... Bize bir mucize ibretler sunuyorsun... Şükürler olsun... İnşallah bizler de bu nimetlerin kadrini kıymetini biliriz. RABBİM  BİZE   İBRET ALACAK DURUMLARI  GÖSTERMEKTEDİR.

Allahuekber, sesinden rahatsız olanlar, şükretmek için ne demek gerekir?

Depremi abartmayın diyen insanlara, bilim adamlarının cevabı;'' Dünyada eşi ve benzeri olmayan deprem...'' Gel de vatandaşa bu akla izana sığmayan açıklamaları yapanların yanlışlığını anlat.

Bu Millet ne kadar büyük olduğunu bir kez daha tüm insanlığa gösterdi. İşte, birlik, dayanışma, kucaklaşma, beraberlik,  özlenen tablo. Milleti kendi haline bıraksalar zaten her zaman böyle olacak. Bu birlikteliğin olması için, afetlere gerek kalmamalıdır. Bu yanlış olayları yorumlayan, farklı anlamlar çıkarmaya çalışan tüm  insanlara ALLAH akıl, fikir versin. Amacınız nedir? Durmadan nerde bir olumsuzluk var onu bulmaya çalışıyorsunuz. Tüm konunun uzmanları bilim adamları deprem sonrası yapılan çalışmaları ayakta alkışlarken, birileri nerde bir olumsuzluk var ise, orayı çekip tüm ülkeme gösteriyor yani deprem bölgesinde yokluk var imajı vermeye çalışıyor. Yazıklar olsun... Oturdukları sıcak yerlerden çözüm üretmeye çalışıyorlar. Koskoca bir Avrupa devleti kadar alan etkilenmiş, Yaklaşık yedi metre toprağın kaydığı söyleniyor. Demir yollarının ne hale geldiğini hatırlayınız. Dağların derin yarıklarını.  Öyle bir ortamda eksiklik ve noksanlık olması gayet normaldir. Asıl yanlışlık sizin zihniyetinizdedir. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Onu açıkça söyleyin de bilelim...

Kimileri olumsuz hava üretmek için, DEVLET NEREDE? Diye çırpınıyorlar. Devlet orada, askeri ile polisi ile kurtarma ekibi ile sağlık personeli ile diyanet görevlisi ile psikolojik destek elemanları ile seni oraya ulaştıran yolu ile hava alanı ile çeşitli belediyeleri ile. Belediyeler  Devletin bir parçası değil mi? Bütün bu yardım kuruluşlarını oraya ulaştıran kim? Bu uçaklar kimin? AFAD ile Kızılay ile Komando birlikleri ile Sivil toplum örgütleri ile arama kurtarma gönüllüleri ile vatandaşı ile DEVLET ORADA?  GÖRMEYEN GÖZLERİNE SOKMAK LAZIM. O kadar vatandaşını deprem bölgesinden değişik illere ulaştıran kim? Orada onlara her türlü hizmeti veren kim? Göstermelik olarak yaptığını milyonda bir sayılmayacak yardımlarınızı perde olarak kullanarak, Devleti sorgulamak sizin haddinize mi? TOKİ Binaları ayakta durmaktadır. İşte o Devlettir, DEVLET DİMDİK AYAKTA DURMAKTADIR.  

Yıkılan binalarda yapılan yanlışlıklar elbette sorgulanacaktır. Onu sorgulayacak olan da Devlettir. Bu kadar işin arasında suçlu olanları da yakalayıp, adli makamlara teslim eden de DEVLETTTİR.

Özelde deprem bölgesine yapılacak yeni imar planları en kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Dikey yapılanma değil, yatay yapılanma olmalıdır. Senelerin birikmiş sıkıntılarını çözmek kolay değildir. Senelerdir şehirleşme planlarını aşan yoğun bir yapılaşma olmuştur. Eski yapılara müdahale etme ancak kentsel dönüşümle sağlanır.  Yahut yerinde dönüşüm ile. Binalar güçlendirilerek. Bir uzmanın belirttiğine göre, bu güçlendirme Daire başı üç yüz bin ile ifade ediliyor. Deprem sigortası, bütün binalar için zorunlu hale getirilmelidir. Uymayan bina sahiplerinin temel enerji, su, gibi imkanlardan yararlanması zora sokulabilir. Böylece insanlar işin ciddiyetini daha iyi anlarlar. Bunun için gerekli olan yasal düzenlemeler kesinlikle yapılmalıdır. Bunu mutlaka hızlandırmak gerekir. Yasal bazı takviyeler söz konusudur. Vatandaşın itirazı kamulaştırmanın zor olması gibi. Bunlara ilave olarak, bazen siyasi beklentiler de bu süreci baltalamaktadır.

Asıl olan depreme dayanıklı, denetimi düzgün yapılan, asla taviz verilmeyen yapılaşmaların hayat bulması gerekir. Yoksa malzemeden çalan firma, denetmeyi ciddi yapmayan denetim firmaları, belediyelerin ilgili birimlerinin gereken özeni göstermemesi, hem yanlış yapılanmayı zorlamaktadır. Hem de dikey yapılanmaya zemin hazırlanmaktadır. Burada bu üçlünün yani firma, denetim şirketi ve belediye üçlüsünün eksiklik ve noksanlık olursa, vebali büyüktür. 

İNŞAATLARDA Uygun ÇİMENTO KULLANILMAMASI, Demir aksamının gereken standardı ne ise, ona göre döşenmemesi, biraz olsun maliyeti düşüreyim çabaları... Bunlara ilaveten dikey yapılanma, merkezi alandan arsa temin etme gayretleri,  o arsalara ödenen astronomik fiyatlar, rantın belirli bir bölgede oluşmasına sebep olmaktadır.  O yatırımlardan daha büyük kazanç elde etme çabaları, bütün bunlar, çok dikkatle takip edilmesi gereken konulardır. Denetim firmaları, Belediye yetkilileri, burada olan aksaklıklardan üzerlerine düşen sorumlulukları almak zorundadırlar. Eğer düzgün yapılanmaya önem verilirse, gelecek yıllarda iktidarlar çarpık yapılaşma ile uğraşmak zorunda kalmazlar. İmar affı gibi konular gündeme gelmez.

Bugün aynı maliyete sahip yüz metre karelik bir daire şehrin uzağında olan bir yerde ise, örneğin bedel olarak bir milyona satılıyorsa, aynı dair şehrin merkezinde doğru gidildikçe ederi yükselmektedir. Hatta şehrin en merkezi yerinde bu dairenin bedeli yirmi misli, otuz misli artabilir. Maliyet aynı, eder çok farklı. İşte sorunun bir kısmı burada yatmaktadır.

Şimdi; gelelim bazı eleştiirilere.  Neden Geç kalındı.

O bölgeye arama kurtarma ekibini bile ulaştırmanız için yüzlerce uçak seferi yapmanız gerekir. Onların ekipmanları ile birlikte uçaktan indirdikten sonra, olay yerine ulaşması ise, daha zor bir konumda idi. Yollar tahrip olmuştu. Çökmüştü. Çoğunlukla hava yolu kullanıldı. Belirli bir müddet sonra kara yolu ciddi manada devreye sokuldu. Orada da kilometrelerce kuyruk oluştu. Bu kadar basit bir hesabı yapamayan insanların şikayetçi olmaları normaldir. Organize etmek yetenek beceri tecrübe deneyim işidir. En önemlisi öyle olaya hazırlıklı olmak, anında müdahale etmek kabiliyeti olan ekiplerinizin hazır olması gerekir. Düşünün yüzlerce vinç, kepçe bölgeye ulaştırıldı. Evet sadece düşünün... O kadar... İnsan sevkiyatını ise, bir kenara yazıyorum...

YAKLAŞIK 13 MİLYON İNSANIN OLDUĞU VE ÇOK GENİŞ BİR ALANI KAPSADIĞINI UNUTAN  İNSANLARA  HATIRLATMAK   LAZIM.  Devlet, hep orada ve orada olmaya devam edecek...

Belirli bir müddet sonra, Bölgede Devletten başka güç kalmayacak... Herkes geçici görevi bitince evine dönecek. Devlet dimdik ayakta ve de deprem yaralarını sarmaya belki de aylarca, yıllarca devam edecek... Sağlık hizmeti ile yapılacak yeni konutları ile ilk anda kuracağı geçici barınma hizmetleri ile... Sürekli hizmet edecek olan aş evleri ile. Evet, ey ŞOVMENLER  SIZ KİMSİNİZ? Bu sorgulamanızdaki amacınız nedir? En fazla 20 gün sonra sosyal medyada Show yapan herkes oradan gidecek.

AFAD, Asker, Kızılay, sivil toplum örgütleri, UMKE, Devletin değişik illerde görevli iken bu bölgeye göndereceği elemanlar ile aylarca bölgede hizmet vermeye devam edecek. Kimse devletimizden büyük değildir... Yani sadece DEVLET kalacak... Aklınızı başınıza alın... Kimi, kime düşman etmeye çalışıyorsunuz?

EY   RESMİ    MAKAMLAR!    BU   İFTİRA    VE   YALAN     HABERLERE   EN    AĞIR     CEZALARIN   VERİLMESİ     İÇİN,    NEYİ BEKLİYORSUNUZ...