Hayat ancak imanla anlam bulur. İmanı din dersleriyle kuvvetlendirelim.
Teknoloji ve medeniyetin temeli olan fen bilimleri, insanlığın ilerleyişinde hayati bir rol oynar. Ancak, yalnızca maddi gelişim yeterli değildir; bu ilerleme, ahlaki ve manevi değerlerle desteklenmelidir. Evrenin kusursuz düzenini keşfetmek, insanı daha derin bir tefekküre yönlendirirken, bu keşiflerin anlam kazanması için manevi eğitime de ihtiyaç vardır. Din dersleri, çocuklara bilimsel bilgiyi etik bir bakış açısıyla değerlendirme, sorumluluk bilinci geliştirme ve ahlaki değerlere bağlı bireyler olarak yetişme imkânı sunar. Bu nedenle, ailelerin çocuklarının hem akademik hem de manevi gelişimlerini bütüncül bir şekilde desteklemeleri büyük önem taşımaktadır.
Din, insanın hem kişisel hem de toplumsal hayatını düzenleyen evrensel ilkelere sahiptir. Merhamet, sevgi, saygı, dayanışma gibi insani değerler, ancak hakiki dinin rehberliğiyle kök salabilir. Bu değerlerin eksikliği, kişisel ve toplumsal birçok sorunun temelini oluşturur. Dolayısıyla çocuklarımızın zihnini fen ilimleriyle aydınlatırken, gönüllerini ve ruh dünyalarını da dinin nuruyla beslemek, onların hem maddi hem de manevi bakımdan güçlü fertler olmalarını sağlayacaktır.
Günümüz dünyasında, hız, haz ve ayartının egemen olduğu bir ortamda gençlerimiz, seküler hayatın anlam boşluğuna sürüklenmektedir. Bu kopuş, insanı fıtratından uzaklaştırarak derin bunalımlara yol açmaktadır. Bu çıkmazdan kurtulmanın en etkili yolu, sağlam bir inanç ve fıtrat eğitimidir. İnanç, insanı hayata bağlayan en güçlü unsurdur; sağlam bir iman ise hayatın anlamını keşfetmeye ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye imkân tanır. Ahlaki değerlerden yoksun bir gençlik, önce kendisine, sonra ailesine ve nihayetinde topluma zarar verir. Buna karşılık, inanç ve ahlak ile yetişmiş bireyler, kendileriyle barışık, ailesine, vatanına ve insanlığa faydalı bireyler olarak topluma değer katarlar.
Okullarda din derslerinin tercih edilmesi, sadece bu dünyayı değil, ahiret hayatını da doğrudan etkileyen bir meseledir. Neslimizin hem maddi hem manevi anlamda gelişmesi için aileler, çocuklarının ders seçimlerinde manevi derslere öncelik vermelidir. Okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin, ders seçimlerinde farklı yönlendirmelerde bulunmasına fırsat verilmemeli, aileler bu konuda bilinçli ve kararlı hareket etmelidir.
Seçmeli ders tercih döneminde, inandığımız dinin temel kaynaklarını öğreten dersleri ihmal etmemek gerekir. Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersleri, dinin temel kaynaklarını anlamak açısından büyük bir fırsattır. Bu kaynaklara hâkim olmak, sağlıklı bir din anlayışı oluşturmanın temelini atar. Keşke bu dersler ilkokuldan itibaren uzmanlar tarafından verilebilse! Ancak ülkemizde din eğitimi dördüncü sınıfa kadar verilmemektedir. Bu gecikme, çocukların dinî bilgileri sağlıklı bir şekilde öğrenmesini zorlaştırabilir ve farklı mecralardan eksik ya da yanlış bilgilere maruz kalmalarına neden olabilir. Bu da uzun vadede sağlıklı bir din anlayışının oluşmasını engelleyebilir. En azından mevcut durumda seçmeyi ihmal etmeyelim.
Bir diğer önemli ders olan Temel Dini Bilgiler, bir Müslümanın inanç ve ibadet hayatına dair gerekli bilgileri edinmesine yardımcı olur. Günlük hayatta nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğretirken, kişiliğin manevi açıdan güçlenmesini de sağlar. Bu nedenle, ders tercihlerini sadece akademik başarıya odaklanarak değil, aynı zamanda ferdin manevi gelişimini destekleyecek dersleri de gözeterek yapmak gerekmektedir.
Çocuklarımızın geleceği için onları yalnızca fen bilimleriyle değil, ahlaki ve manevi değerlerle de donatmalı, zihinlerini bilgiyle, kalplerini ise imanla güçlendirmeliyiz. Ancak bu şekilde, hem dünyada hem de ahirette başarılı, bilinçli ve erdemli bir nesil yetiştirebiliriz.
Anne babalar okullarda 12 Şubat'tan önce mutlaka çocuklarına seçmeli dini dersleri seçmeli ve çocuklarının hem dünya hem ahiretini kurtarmaya gayret etmelidir.