Bismillahirrahmanirrahim

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

İslam Coğrafyası’nın tam da kalbine bir hançer gibi saplanan Siyonist İsrail rejiminin işgali altında 74 yıldır ızdırap çeken mübarek Mescid-i Aksa Haremi Şerifi’miz ve canı pahasına O mukaddesi korumaya devam eden Filistinli Kardeşlerimiz, 9 Aralık 1917 yılından bu yana tam 105 yıldır esir, tutsak ve mazlumdur. Cihan Devletimiz Âli Osman’ın tarih sahnesinden çekilmesinin en hazin cephesi olan Filistin Cephesi’nde yaşananlar bugün halen karanlıktadır ve aydınlatılmayı beklemektedir. Filistin’in işgalinin 105. yılında; direniş kahramanı Şehid ve Gazilerimizi rahmetle, küresel Siyonistleri ve İslam topraklarında ki hain işbirlikçi ve destekçilerini lanetle anıyoruz.
1492 yılında İspanya’nın haçlı zulmünden Osmanlı’ya sığınan Musevilerin, gün geçtikçe yahudi siyonitlerin yalan propagandalarının etkisi altında kalarak kendisini himaye eden, koruyan ve kollayan bir İslam medeniyetine sırt dönmelerinin neticesinde Osmanlı Cihan Devletini ve Halifemiz Cihan Sultanı Abdulhamid (r.a) Han Hazretlerini yıkmak için, Selanik’ten gelen ve çoğu yahudi dönmesi  olan Hareket Ordusu yok edilebilseydi, Filistin'i ve ebedi Başkentimiz  Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi.
Siyonistlerin Filistin’i işgallerinden önce fikren, iktisaden ve ruhen işgal ettikleri ülkeler ve bu ülkelerin başındaki çoğu Sabateist dönme, satılmış yöneticiler olmasaydı, Filistin ve ebedi Başkentimiz  Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!
Bu dönmelerin, Cihan Devletini yıkmak için çıkardıkları suni, sebepsiz savaşlar olmasaydı, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!
Bu siyonist odakları ve mason locaları silahlı darbelerle müslüman ülkelerin başındaki Din ve Vatansever lider kadrolarını  devirmeselerdi, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!
Bu bir avuç Siyonistin, müslüman ülkelerdeki uşakları eliyle yaptırdıkları kanlı devrimlerle İslam Medeniyetini yasaklayıp Avrupa’nın tek dişi kalmış canavar Medeniyeti diye yutturulan edeniyyetinin (alçak) necis kanunlarını ve laiklik, krallık, ırkçılık belalarını Müslüman toplumlara zorla dikte ettirmeseydiler, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!
Çanakkale Direnişi ve İstiklal Savaşımızla korunan İslam Aleminin son kalesi Anadolu’da Osmanlı torunlarını dinine, vatanına, tarihine, ecdadına düşman etmek için yaptıkları zulümlere direnen Peygamber Varisi Sarıklı Mücahid alimler, Mürşid-i Kamiller yargısız idam edilmeseydi, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

İçimizde ki satılmışların ihanetiyle müslüman ülkelerin parasını dolar’a, siyasi iradesini BM’ye ve Avrupa Birliği’ne, ordularını Nato ve Varşova’ya, ekonomisi ve ticari pazarını IMF’e, Kapitalizm’e, Kültürümüzü Unesco ve Laisizm’e peşkeş çekilmesini önleyebilseydik, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Hiç kuşkusuz Filistin Davamız üzerine, saymakla bitmeyecek ihanetleri ve en acısı koskoca bir ümmet olarak düştüğümüz gaflet örneklerini saymakla bitiremeyiz. Kudüsümüz ve Mescid-i Aksa’mızın ise bizler için ne kadar önemli olduğunu izahatına ise sayfalar yetmez.
105 yıldır çok büyük acılar çektik. Filistin Cephesi direniş karargâhı oldu. Nice şehidler verdik!
İmam İzzet El Kassam, Hasan El Benna, Şeyh Yasin Hazretlerini unutmak mümkün mü?

Rantisi’lerden Ayaş’lara, genç-yaşlı, kadın, çocuk demeden Ümmet-i Muhammed’in onurunu korumak için can feda mücadele eden ve halen de bu mücadeleye devam ettiren kardeşlerimize karşı hem mahçubuz hem de onlarla övünç duymaktayız.
Bu direnişe destek vermek mümkün mü?
Tabi ki mümkün!

Bizler kul planında kardeşlerimiz için dua etmeli, Siyonizm’in küresel ürünlerini boykot etmeli, siyasi iradeyi sivil toplum oluşumlarıyla harekete geçmeye çağırmalı, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya düzenlenen seferlere katılarak Kudüs’e gidip kardeşlerimizle kucaklaşmalı ve her mecrada mazlum Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını anlatmalıyız.

1950’li yıllara kadar bu topraklarda Beytullah’a dahi gitmek yasakken bedel ödeyerek Kabe ve Kudüs yollarını hacılara açan Merhum Adnan Menderes’i, Filistin Davası’nı siyasetinin merkezine koyarak söylem ve eylemlerde bulunan merhum Necmettin Erbakan Hocamızı ve bu erdem ve iradeyi göstermeye devam eden ve edecek tüm kardeşlerimizi hayırla ve rahmetle yad ediyoruz.
Bilinmelidir ki; Mescid-i Aksa illa özgür olacaktır.
Aslolan bunun gerçekleşmesi için bizim ne yaptığımız ve yapacağımızdır.
Esir Kudüsümüzün özgürlüğü için alın teri akıtan, mesai harcayan, malıyla fedakarlık yapan ve vakti geldiğinde canını feda edeceklere selam olsun. Allah cc; zalim, karanlık, küresel şeytanileri ve payandası Siyonistleri ve içimizde ki yardakçılarını ellerimizle helak etsin.
Türkiyemizi Siyonist İsral’in Azrail’i kılsın!
Tüm Müslümanları bu hizmete memur eylesin.
Amin…

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.  Selam, sevgi ve duayla...  

Şevki Yılmaz
www.sevkiyilmaz.net

Twitter: @sevkiyilmaz
Facebook: @sevkiyilmaztr @sevkiyilmaz1955
İnstagram: sevkiyilmaztr