Miladi, 6 Şubat 2023! Hicri, 15 Receb-i Şerif 1444!
3 ayların ilki, mübarek Receb ayıyla kucaklaşalı 15 gün olmuş!
Ramazan’a kavuşmanın heyecanı sarıp sarmalıyorken ruhumuzu, müjdecisi gelmiş!
Yakın vakitte gelecek olan 30 yiğit atlıdan haber veriyor ulak! Adı Receb!
‘’Geliyor’’ diyor!
‘’O geliyor!’’
‘’Terkesinde rahmet, mağfiret, cehennemden azat muştusuyla o geliyor’’ diyor, nâm-ı diğer Şehrullah yani Allah’ın Ayı Receb! Üstelik Eşhuru’l Haram!
Kılıçların kınına sokulduğu, cana kıymanın, cana tasallut etmenin, hatta kalp kırmanın, ağır söz söylemenin dahi haram olduğu Zilkâde, Zilhicce, Muharrem gibi Haram aylardan O!
Depremin olduğu günden 11 gün önce Regaib Gecesi ifa edilmiş ve depremin olduğu günden 11 gün sonra İsra ve Mi’rac Gecesi ifa edilecek!
Kudüs-ü Şerif ve Mescid-i Aksa’mız 106 yıllık işgali, 106 yıllık hasreti, 106 yıllık direniş ve cihadıyla bir kez daha hatırlanacak 17 Şubat Cuma akşamı.
Ocak ayı boyunca 30 şehidimizi almış İsrail kurşunları. Cenin’de bir günde 9 yiğidi vurmuşlar. Ahdi var kabalist siyonizmin, karanlık küresel deccaliyetin! Yıkacaklar Beyt’ul Makdis’i!  Moriah Tepesi’ne altından menoralarını koyacaklar! Ve 12 bin şamdana nazire yapacaklar! Yeminleri var! Yıkacaklar Mescid-i Aksa’yı.
6 Şubat 2023, 11 gün önce Regaib kutlanmış!
6 Şubat 2023, 11 gün var Mi’rac Gecesi’ne… İsra’ya! Beyt’ül Makdis’e! Sağ elime! İlya’ya!
(...)
Bir günde 2 büyük deprem!
İlk sarsıntıdan kurtulan insanlar ve konutlar, ikinci sarsıntıdan ve ardından 6’nın üstünde ki artçılardan isteselerde korunamadılar. Bu kadarını sadece onlar değil, hiç kimse beklemiyordu! Sadece 6 ve üzerinde yaşanan o üç artçı, hangi şehirde olsa orayı yıkacak güçteydi çünkü. 6 Şubat günü için kelime olarak deprem, tanım olarak somut. Ama 6 Şubat’ta yaşananları izaha yetersiz! Deprem, 10 şehirde, bazı Avrupa devletlerinin 6’sını bir araya getirseniz tamamının nüfusundan ve kara parçasından daha büyük bir alanda yıkım üstüne yıkımı tanımlamakta kifayetsiz! Aynen depremle birlikte Dunning Kruger Sendromuna tutulmuş Kifayetsiz Muhterislerden müteşekkil bir takım siyasiler, medya mensupları, troller ve yağmacılar gibi.
7.7’lik depremden ve sonrasında gerçekleşen yüzlerce artçı depremin toplamından çıkan enerjiden daha fazla habis, negatif, kirli enerjiyi 10 ilimize değil tüm ülkeye yayıyorlar. Deprem bile; bu topraklara verdikleri zarardan dolayı utanıyor bunlardan. Deprem dahi utancını dile getirmekte kifayetsiz kalıyor bu kifayetsiz muhterisler karşısında!
(...)
Kar, çoktan yağmaya başlamış! Yağan kar, kefen arayan yakınlarının yardımına koşuyor enkaz altında kalarak son nefeslerini verenlerin! Bembeyaz bir kundak gibi sarıp sarmalıyor Hatay’ı, Habib’un Neccar’ı ve evlatlarını! Ezan, Çan, Hazzan semada daha bir hüzünlü şimdi!
Antep’te Şehid Kamil’le yaşıt hatta daha da küçük çocuklarımızı örtüyor enkazlarda.
Maraş’ta Sütçü İmam ve yiğitlerini hakezâ!
Antep Kal’asının dahi eli ayağı boşalıyor şehre hakim o tepeden gördükleri karşısında! Yıkılıveriyor! Ve çöküp kalıveriyor oracığa! Yamacına doğru burçlarından akan yıkıntılar, gözyaşı gibi yanağından süzülüyor binlerce yıllık surların. Yakın bir vakitte yamacında çay içtiğim Antep Kalesi nice şahidliklerine yenilerini ekliyor kocamış, yaşlı ve yorgun, yıkıntılar içinde ki surlarına.
Nur Dağı’na Cibril’i Emin iniyor sanki; eteklerinde feryat eden anaların gözyaşlarını silmeye ve Bakara 216 yeniden inzal oluyor yağan karla birlikte sessizce; ‘’Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.’’
Adıyaman’ın sadece adı değil imtihanı da yaman oluyor. Allah, dağına göre kar veriyor Nemrud’a!
Pazarcık, depremin merkez üssü değil, Yusuf’unu yitirenlerin; canlarının alınıp satıldığı pazarıdır artık Ken’an iline düşen Yakup’ça babaların! Kuyuya seslenen Yakub gibi insan! Enkaza sesleniyor: ‘’Sesimi Duyan Var mı?’’ diye! O enkaz sanki kuyudan daha da derin ve nedense dibi gözükmüyor!
Mısri’nin Niyaz cümleleri akıyor dimağıma Malatya’dan! Ah’lar ve imdat sayhalarında derman arıyor minarelerde müezzinler, derdi derdine derman olanlar için! Battal Gazi kalksada kılıç çalsa şu küffarın ‘’Tanka gerek kalmadı’’ karalamalarıyla kinlerini kusanların karanlıklar içindeki kursaklarında besledikleri kanlı ve kahpe heveslerine… ve bir de enkazlardan çıkanları ‘’hoş geldin’’ dercesine Allah’u Ekber’le karşılayanlara isyan edenlere okkalı bir aşkedip kendine getirse!
‘’Etek sarı sen etekten sarısan’’ türküsünü mırıldanıyor biri! Erguvan’ın betide, benzide atmış; etekleri toz toprak çamurdan sapsarı olmuş şu çaresizce oturan teyzem gibi, ‘’Beydağı’nın karı, kurban olam az yağmasan n’olur?’’ diye dua ediyor oturduğu yerde sanki!
Allah, kabul ediyor Haluk Levent’in ‘’İnsan ne olmak ister? Hiç kepçe olmak ister mi? Şu an olsam keşke. Tek tek enkazların üzerini açsam’’ duasını! Binlerce Mehmetçik değil adeta hilti, vinç, kepçe geliyor askeri karargahlardan yıkıntılara doğru! Bir şirin yavrumuz kurtulsun diye Elma Dağı’ndan yollara düşmüş Ferhat’lar geliyor ellerinde kazmalarla, yardım kolileri, ekmek ve tuzla!
‘’İnsan kaderine boyun eymeli leleee eymeli’’ sazda bir nota değil, bir hakikat oluveriyor artık Adana’da, Osmaniye’de, Kilis’te, Şanlıurfa’da, Diyarbakır’da!
Ve ağlıyor bir ülke, ağıtlara karışan dualarla!
(...)

Beydağı'ndan Simon Dağı'na oradan Cebel'üz Zeytin'e akıyor dimağım. Yıllardır arkeolojik kazı bahanesiyle siyonistlerin altını kazdığı Mescid-i Aksa düşüyor yine aklıma! Elimde değil! Ha Malatya ha Maraş! Ha Antep, Adana!
Lut Gölü Transform Fay hattının tetiklendiği açıklamaları ve ardından 4.8’lik deprem gerçekleşiyor Filistin’de.
Depremin büyüklüğü artar ve kazı bahanesiyle mescidin altına yerleştirildiği iddia edilen patlayıcı/tetikleyiciler eş zamanlı aktif hale getirilirse?
‘’Türkiye’nin güneyi enkaz oldu, deprem bizi de vurdu’’ şeklinde bir bahane bulunmaz bir fırsat olarak görülürse!
2019 yılında gerçekleştirdikleri gizli operasyon ya bugünler içinse?
Ne mi demek istiyorum?

Haberi TIKLAYINIZ ve videoyu izleyiniz lütfen!

Bülent Deniz
Habervakti.com Genel Koord.
www.bulentdeniz.com

''neyse ki yarın var... umutların en sevdiği gün!''