Hulagu denilen Moğol kasabı Bağdat’ı ve tüm İslam âlemini parça parça ettiğinde, Bağdat’taki okumuş tabaka, “Dât” harfinin D’ye mi yoksa Z’ye mi yakın olduğunu tartışıyordu.
Önemli bir mesele tabi..
Daha komiği de var.
Fatih’in topları Bizans surlarını parçalarken kilisede papazlar Bağdat’ın okumuşlarını da aşarak daha müthiş ve önemli meseleleri tartışıyordu: “Bir fahişe Tanrının yüce kudretiyle tekrar bakire olabilir mi?”
Tartışma öyle ciddiydi ki, Fatih’in gülleleri başlarının üzerinde patlarken bu önemli meseleyi tartışmaktan vazgeçmek şöyle dursun, gülleler kafalarının üzerinden uçarken kendi aralarında çok ciddi kavga ediyorlardı.
Mesele mühim tabi.
Bu müthiş meselenin yanında güllenin lafı mı olur?

Bu kural değişmiyor demek ki..
Her yüzyılda bu tür ahmaklar ortalıkta canlı cenaze olarak geziyorlar.
Hem de ciddi adam moduyla.
Yaptıkları işin öneminden eminler.
Gençler ateizm gâvurluğuna düşüyorlar ama önemli değil.
İnsanlar ateizm gâvurluğuna düşüyor, LGBT denilen insanlığı bozma projesi tüm hızıyla sürüyor ama daha önemli meseleler var.

Her şeyin bir sırası var değil mi?
Onların tartıştıkları problemler daha büyük.
Gâvurluğun lafı mı olur?
Nedir bu yüzyılın ahmaklarının konusu?
Hz. Adem’in babası var mıydı?
Cinler var mı?
Kadınla tokalaşmamak İslam’a yakışır mı?
Deve idrarı içmek sünnet mi?
Salavat getirmek peygambere yalakalık mı?
Hz. Ayşe kaç yaşında evlendi?
Kur’an meali bize yeter mi?
Hadislere ne kadar güvenilir?
Daha korkuncu da var:
Allah gaybı bilmez diyen Müslüman görümlü taife türedi.

Kendilerini Müslüman biliyorlar.
Kur’an bize yeter, hadislere gerek yok diyenlerin yazdıkları kitaplardan geçilmiyor ortalık.
Olsun bunlar mühim meseleler.
Gençler gâvurlaşmış lafı mı olur?
Kimin vazifesi insanların itikadını düzeltmek?
Önce iman meselesinin halledilmesi gerekmiyor mu?
Ama imani meselelerden bahsetmek çok pirim yapmıyor.
Müslümanları tenkit ederseniz daha çok sesiniz duyuluyor.
Hatta bir de imana hizmet edenleri de tenkit ederseniz sizin kadar ciddi Müslüman olmadığını ilan etmiş olursunuz!
İmana hizmet etmek cephede düşmanla göğüs göğüse çarpışmak gibi kâinattaki en ciddi iş iken,
Bu Müslüman görünümlü canlı cenaze taifesi arkadan cephedeki mücahide ciddi ciddi bağırıyor;
“Pantolonun ütüsüz, böyle asker olmaz!”
“Potinlerin çamurlu hem boyasız, böyle Müslüman asker olmaz!”

Hem de arkadan çekiştiriyorlar.
Sen kafanın üzerinden mermiler geçerken, eteğinden seni geri çeken bu ciddi(!) cenaze levazımatıyla da uğraşmak zorundasın.
Cehennem niye yaratıldı acaba?!
Müslümanı tenkit etmek dışında hiçbir sermayesi olmayan iki ayaklı leşler.
Tutup bunları Şili’ye sürsen orada o halka ne anlatır acaba?:
-Hz. Aişe kaç yaşında evlendi biliyor musun?
-Kur’an bize yeter, anlamıyor musun?
-Salavat getirmek peygambere yağcılıktır, tamam mı?

……….
Bir gayri müslim devlete sürseniz, konuşacak tek kelimeleri yok.
Onların ihtisasları Müslümanı tenkit etmek üzere.
Başka sermayeleri yok.
Kur’an’ı peygamberden daha iyi anlayan(!) bu taife, İslamiyet’i tenkit edecek Müslüman bulamazsa açlıktan ölürler.
Müslüman etiyle besleniyorlar çünkü.
Onlar “indirilmiş dini” herkesten iyi bilirler.
Bu yüzyıla kadar Müslümanlar dini yanlış yaşamışlar ama Allahtan onlar çıka geldi de Müslümanları bindörtyüz yıllık “uydurulmuş dinden” kurtardılar.
Ahmaklığın sınırı yok!
Çaresi de yok.
Daha acı bir haber vereyim:
Kıyametle ilgili rivayetleri toparlarsanız şöyle bir sonuç çıkar:
İslam dünyaya hâkim olacak fakat dinsizlikten kıyamet kopacaktır.
Nasıl oluyor bu?
Rivayetlerdeki dehşet bununla da bitmiyor:
“Camiler dolu olur içinde Allah Allah diyecek olmaz”
Allah kelimesine tanrı denildi, bir anlamı bu.
Ama diğer anlamı daha korkunç:
Camiler dolu olduğuna göre içine girenler Müslüman demektir.
Ama içlerinde Müslüman yok, rivayetten çıkan sonuç bu.
Müslüman kalmadığı için de kıyamet kopacak.
Peki, nasıl oluyor?
Ne demek cami dolu ama içinde Müslüman yok!
Demek ki,
Bu “uydurulmuş dinden indirilmiş dine” taifesi galip gelecek.
Her ne kadar İslam dünyaya hâkim olacak da olsa bunların tahribatı alttan alta devam edecek.
Ateizm, deizm gibi gâvurluk türleri İslam’a galip gelemez.
Fakat bu modern cenazelerin uydurduğu din galip gelecek.
Belki hacca gerek yok, metaverse haccı neyinize yetmiyor diyecekler.
Gittikçe tembelleşen zengin Müslümanlara cazip gelecek.
Rivayetlerde var:
-Kâbe yıkılacak, aldırış eden olmayacak.
Demek ki, Kâbe hakkındaki yorumlar, ona saygı göstermenin dinden çıkmak olduğu şekline dönüşecek ki, Kâbe yıkıldığı halde önemsenmeyecek.
Yorum, yorum, yorum.
Bu din yorum kabul etmez.
Ama yorumlanacak.
Haman denen beyinsiz, yüksek zekâsıyla insanlaraFiravun’un ilah olduğunu kabul ettirdi.
İnsandan ilah olur mu?
Olmaz ama muhatabın beyni izne çıkmışsa olur.
-“Firavun şu anda inek yaratmakla meşgul” diyen Haman gibi insanların akıllarını ellerinden alan bu cehennem odunlarına, yine onun gibi destek veren Firavunmeşrep diğer cehennem odunları da onu destekleyecek bir laf bulacaklar:
-“Bilsen” diyor Firavun Haman’a, “inek yaratmak ne kadar zor!”

Horoz kessende kurban olur diyen ilahiyatçı görünümlü cenazeler vardı bu memlekette.
Namazın üç vakte inmediği mi kaldı, hatta “namaz bu ümmetin başına bela edilmiştir” diyen ilahiyatçı görünümlü iki ayaklı akrep türü yaşadı bu memlekette.
Daha dehşetlileri de gelecek.
Ne kurban kalacak ne hac.
“Allah gaybı bilmez” diyenler şu anda binlerce muhibbana sahip.
Kendilerini Müslüman biliyorlar.
Sen cephede ateist, deist denilen gâvurlarla uğraş.
Onlar da sadece seninle uğraşıyor.
Ne diyelim;
Cennet adam istediği gibi, cehennem de adam ister…