Devşirme diye bir tarihi hadise var.  Bizim tarihimizde askerimizin ve nüfusumuzun az olmasından kaynaklanan zorunlu bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkan ve bizim lehimize sonuçlar veren bir tarihi hakikat.  Yaklaşık 1000 yıldır.
Anadolu'da 1900'lü yılların başlarına kadar nüfusumuz azalmaktaydı.
Tüm dünyayı adaletle yönetme hedefinde bulunan bir millet için nüfus azlığı büyük bir problemdi.
Bu problemi çözmek için çok harika bir yöntem buldular. 
Bu yöntem çok uzun yıllar boyunca bu milletin hem asker hem de zeki insan kaynağını oluşturdu.

Evinde bir başka erkek kardeşi olmak şartıyla anne ve babaların koşarak getirdikleri gayri Müslim çocukların içinden zeki ve dayanıklı olanların seçildiği bir yöntemdir devşirme.
O dönemin fethedilen yerlerdeki ailelerin çocukları için çok büyük bir fırsat olduğundan anne ve babalar ileride sadrazam bile olma ihtimali olan bu devşirmeye gönüllü olarak çocuklarını getirmekteydiler.

Tabii çocukların seçiminde bazı noktalara dikkat edilmekteydi. Erkek kardeşinin olmasının yanı sıra  zeki olması, hareketli olması, dayanıklı olması ve bunun gibi başka kurallarda bulunmaktaydı.  Hatta rivayetlerde çocukların başarılarının sıfıra vurulup kafalarında çizik yarık olanlarının alındığı nakledilmektedir

Sonuç olarak 400 yıl boyunca  devşirme yöntemi tahmin edilenden  daha çok Osmanlı'ya hizmet etmiştir. 
Tabii bu devşirmelik,  gönüllü ve lehimize bir devşirmelikti. 
Fakat yüz yılımıza gelindiğinde  işler tersine döndü. 
Devşirilen, hatta bilinçsizce devşirilen biz olduk. 
Devşirenler her ne kadar  yaptıklarının farkında iseler de biz farkında değildik. 

Yeniçerilerin bilerek ve gönüllü olarak seçilmesine karşılık, günümüzün devşirmeliği farkında olmadan,  bilinçsizce, sevdirilerek, çok usturuplu ve bizim aleyhimize bir şekilde tatbik edilmektedir.
Fakat bu devşirmelik bize değil bizden yapılmaktadır.  Artık devşirilen biziz.  Öyle devşiriliyoruz ki,  devşirmelikten nefret edenlerin bile,  tıpkı benim gibi,  devşirilmiş olma ihtimali var.  Çünkü batı medeniyetine günlük sövme kotamı doldurmadan uyuyabiliyorum. 

Milli eğitimin tek amacı bu devşirilme hedeflerini durdurma ve tersine çevirme olması gerekirken, yüz yıldır bizi en iyi devşiren, Fullbıraytlara teslim olan Milli Eğitim oldu. Düşmanını tanımayan, tanıtmayan, düşmanını taklit eden, taklit ettiren, şah damarını koparan hasmını dost belleten, çağdaş medeniyet palavrasıyla tarihimizden, dinimizden ve dilimizden soğutulan resmi ve yerli devşirmeler olduk.

Devşirildik.
Hem de çok.
Derece derece milliyetçiler, dindarlar, vatanseverler, bayrak severler bile farkında olmadan devşirildik.
Acaba kim ne kadar devşirildi?

Bu çağın devşirmesi farklı.
Zincirle değil; ekranla, reklamla, özentilikle devşirildi.
Kılıçla değil; klavye ile sloganla, diziyle, moda ile yapıldı.
Savaş meydanlarında değil; moda meydanlarında devşirildi.

Gerçekten zor bir soru ne kadar devşirildiğimiz.
Devşirildiğimiz kesin de, kimlerin ne kadar devşirildiği meçhul.
Acaba kimlerin ne kadar devşirildiğini bilmek mümkün mü?
Bir yolu var mı acaba,  bu devşirilmiştir demenin?

Belki de vardır.
Şöyle bir tarihi tarasak,  geçmişe bir baksak.
Tarihi hadiselere üstten baksak.
Bin yıldır İslam'ın bayraktarlığını yapan bir ecdadın torunları,  -eğer devşirilmediyse- ecdadına ne kadar benzer,  ideallerini ne kadar paylaşır?

Ben devşirilmiş bir torun muyum acaba?
Devşirildiğim kesin de, ne kadar devşirildiğimi nasıl anlasam?

Şöyle bir bakınca, aslında hiç de zor değil devşirme oranını tespit etmek.

Baksak mı kısaca?
Ne dersiniz?:..

1- Cumhuriyet döneminde helikopter fabrikasının, uçak fabrikasının, araba fabrikasının, uçak bombası fabrikasının vs. kapatıldığını bilmeyip de, şeyhulislam’ın Kur’an hariç diğer kitapları basabilirsiniz diye matbaa hakkında verdiği fetvayı İslam’ın ilerlemeye mani olmasına delil zanneden herkes devşirilmiştir.

2- Resmi tarihi gerçek tarih zanneden herkes devşirilmiştir.

3- Dilimizdeki kelime sayısının düşürülmesini milliyetçiliğe hizmet zanneden herkes devşirilmiştir.

4- Batıya düşman olmayan herkes devşirilmiştir.

5- Osmanlıca kelimelere “eski” diyerek burun kıvıran, ama aynı anda Fransızca, İngilizce kelimeleri süs diye kullanan herkes devşirilmiştir.

6- Kendi tarihini bilmeyip de, başkalarının yazdığı tarih kitaplarını tek doğru kabul eden herkes devşirilmiştir.

7- Bin yıllık medeniyet birikimini küçümseyip, son yüz yılın ideolojilerini “çağdaşlık” sayan herkes devşirilmiştir.

8- Milli kültürün yerine batı kültürünü koyan, onlar gibi düşünen herkes devşirilmiştir.

9- İlahilerden, ezgilerden, mehterden utanıp, disko müziklerine hayran olan herkes devşirilmiştir.

10- Kendi ecdadının kıyafetini “ilkel” bulup, yabancı markaların peşinden koşan herkes devşirilmiştir.

11- Tarihinde sömürgecilik olmayan bir milleti, sömürgeciler gibi utandırmaya çalışan herkes devşirilmiştir.

12- Kendi dinini “hurafe”, başka dinleri “felsefe” gibi gören herkes devşirilmiştir.

13- Ezan sesiyle irkilen, kilise çanı ya da manastır müziğiyle huzur bulan herkes devşirilmiştir.

14- Hacca gitmeyi “geri kafalılık”, Avrupa turunu “medeniyet yolculuğu” sayan herkes devşirilmiştir.

15- Kendi bayramlarını küçümseyip, Cadılar Bayramı’ndan, Sevgililer Günü’nden medet uman herkes devşirilmiştir.

16- Nene Hatun'u tanımayıp çörçil’i tanıyan herkes devşirilmiştir.

17- Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bektaş’ın dilini anlamayıp, Shakespeare alıntısı paylaşan herkes devşirilmiştir.

18- Osmanlı padişahlarını “despot”, İngiliz krallığını romantik gören herkes devşirilmiştir.

19- Vatanına hizmet eden kendi kahramanını tanımayıp, Hollywood’un icat ettiği süper kahramanları idol bellemiş herkes devşirilmiştir.

20- Kendi atasözlerine gülüp, yabancı özlü sözlere hayranlık duyan herkes devşirilmiştir.

21- Türkçenin sade, güçlü anlatımına dudak büküp, yabancı dilde üç kelime konuşunca kendini elit sanan herkes devşirilmiştir.

22- Aile kavramını, mahremiyeti, büyük saygısını çağdışı bulan herkes devşirilmiştir.

23- Geleneksel mimariyi “taş yığını” gören, camdan kutuları “mimari harika” sanan herkes devşirilmiştir.

24- Annesinin el emeği yemeğini küçümseyip, yabancı fast food’a methiyeler düzen herkes devşirilmiştir.

25- Anadolu irfanını “köylülük”, Batı ukalalığını “entellik” zanneden herkes devşirilmiştir.26-       Gençliğine, tarihine, bayrağına, diline, inancına sahip çıkmayı “gericilik” zanneden herkes devşirilmiştir.

27-       Filistin’den bana ne diyen herkes devşirilmiştir.

28-       Önce Suriyeliler dışarı diyen, Suriyeliler iktidarı ele geçirip de, kendilerine işkence edenlerden hesap sormaya başlayınca “Türkiye onlara koridor açmalıdır” diyen herkes devşirilmiştir.

29-       Yüz yıl boyunca başörtüsü ve sakalla, namazı laikliğe aykırı görüp onlarla mücadele etmekte kendini haklı bilen herkes devşirilmiştir.

30-       Tarihini 1923’ten sonrası kabul eden herkes devşirilmiştir.

31-       Osmanlı padişahlarına söven herkes devşirilmiştir.

32-       Batının pis tarihinden örnekler verince “sanki bizim tarih çok mu iyi” diye başlayıp örnek sıralamaya çalışan herkes devşirilmiştir.

33-       Sultan Yavuz’u sevmeyen herkes devşirilmiştir.

34-       Sultan Abdülhamit-i Sani’yi sevmeyen herkes devşirilmiştir.

35-       Sultan Vahidettin’e  İngilizci diyen herkes devşirilmiştir.

36-       Devşirildiğinin farkında olmayan herkes, çoktan devşirilmiş demektir.

37-       Çocuğunu Avrupa'da yetiştirmek hayali kuran herkes devşirilmiştir.

38-       Tabii bilmeden devşirilenler için. Bir de devşirilmeyip, zaten onlardan olanlar var. İşte onların varlığını inkar edenler de devşirilmiştir.

39-       Devşirilme tabi dediğimiz gibi derece derece. Ne kadar bu maddelerden hissemiz varsa o kadar devşirildik demektir. 

Şimdi müsaadenizle günlük kotamı doldurmam lazım…….