Hicret etmeli insan... Kendinden kendine... Varmak emeliyle ötelere... Derinden derine...

Hicret etmeli insan... Muhacir olduğu şu fani dünyayı gözünde büyütmeden...  Hakikat kuşunu ürkütmeden... Usul usul hicret etmeli... Ruhunu, batılın değirmen taşlarında öğütmeden...

Hicret etmeli insan... İmtihan üzere olduğunu unutmadan... Nefsin dayattığı yolu tutmadan... İstikametin, yegâne kılavuzun izinde çizildiğini bilerek... Yürümekle koşmak arası bir seyirle... Gönlü malayani ile avutmadan! Hicret etmeli...

Hicret etmeli insan... Zulümden merhamete... Yokluktan varlığa... Sırdan aşikârlığa... Nehirden buluta... Tohumdan meyveye... Kabuktan öze... Gözden göze hicret etmeli...

Hicret etmeli insan... Beşerlikten eşref-i mahlukat olmaya... Eksildiği yerde sabır ile dolmaya... Kem baharla süreceğine, hayırlı zemheride solmaya... Kaybettiğini bulmaya hicret etmeli!

Hicret etmeli insan... Sığınılacak tek merciye sığınmak için... Kir pas içinde kalan cevheriyle arınmak için... Mesele haline gelmeden; nerede, nasıl ve niçin? Varsın kopsun endişe denen riyâkâr perçin!

Hicret etmeli insan... Devrederek başladığı yere, bükülerek varan zaman gibi... Yüklerinden kurtulup yılkıya çıkan küheylan gibi... Gitti sanılsa da gitmeden... Yolu da yolcuyu da incitmeden... Hicret etmeli!

Hicret etmeli insan... Eriyen karlarların yol bulup, ırmakla kavuşmasından ilham alarak... Ellerini kesen beyhude kemendin ucunu salarak... Bikarar mintanını yırtıp atıp, en nihayet bir kararda kalarak hicret etmeli!

Hicret etmeli insan... Bineksiz, salkım saçak piyade... Kifayetsiz ile bir olurken ziyade... Geç bulup tez yitiren bedbahtlara karışmadan... Kimseyi geçmeden, kimseyle yarışmadan! Ben denenden geçerek, yegâne kalana hicret etmeli...

Hicret etmeli insan... Matarasız, azıksız! Tühsüz, vahsız, yazıksız... Alçalmadan alçakgönüllü olmanın cazibesiyle... Maveraların yürekte çınlayan sesiyle... Vezni kalp atışıyla ölçülen bir şiirin mısrası olmak müjdesiyle... Kafiyesine uçuşan kelimeler gibi hicret etmeli...

Hicret etmeli insan... Başı dik, alnı ak... Lakin mağrurluğun kıyısına dahi uğramaksızın! Yaralı akıldan akl-ı selime... Zevkperestlikten zevk-i selime... Süveyda işgalinden azat olup kalb-i selime hicret etmeli!