Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz  Allah’ımıza (c.c) hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyti’ne, ashabına, canımız ana ve babamıza, mü’min kardeşlerimize, Allah’ın(c.c) ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, din ve vatan muhafızı gazi ve şehidlerimize salat ve selam olsun…

Önümüzdeki Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece Hicri Yılbaşımız. Bu geceyi törenlerle anacak, kutlayacak Müslümanlar nerede? STK’lar nerede? Partiler nerede? Devletler nerede? Ve Medya nerede?

Terk etmek, göç etmek ve bırakmak manalarına gelen Hicret, hayatımızın en büyük imtihanıdır!

Ana karnından Dünya’ya Hicret! Dünya’dan toprak altındaki ahiretin gümrük kapısı kabir evine Hicret! Kabir’den Ahiret yurduna Hicret! Ve Ahiret dirilişinden sonra Cehennem veya Cennet yolculuğuyla sona erecek Hicret!

Batıl’dan Hakk’a, zulümden adalete ve haramlardan helallere Hicret! Küfürden ve şirkten imana ve İslam düzenine Hicret!

İnsan hak ve hürriyetlerini yasaklayan Firavun ve Ebu Cehil’lerin zulüm ve işkencelerinden sadece Allah’a (c.c) kulluk görevlerini yapabilecek bir vatana Hicret! 

Peygamberlerin ve izinden gidenlerin hayatlarını; bu kutlu Hicret yolculuğu şereflendirmiştir! Eşsiz önderimiz Hz. Muhammed (s.a) efendimiz ve sadık arkadaşlarının Yesrib’i Medine-i Münevvere’ye dönüştüren kutlu Hicretinin 1440. yılını mahzun olarak ihya ediyoruz!

Gafil olarak, habersiz ve hazırlıksız olarak! Lakin tüm bu eksikliklerimize rağmen hamdolsun ki; günün muhacirlerine ensar olarak!

“Peygamber buyurdu; Ey Rabb’im! Kavmim İslami ilkelerinden ayrılarak bu Kur’an’dan Hicret etti! Kur’an’ın emir ve yasaklarını terk etti” (Furkan S.36) İlahi uyarısına daim muhatap olduğumuz bir karanlık asırdayız!  

Tam yüz yıldır, Hicri yılbaşımızdan, Cumamızdan, alfabemizden, İslami medeniyetimizden ve özetle Allah’tan Avrupa’ya, Peygamberimizden Deccalların çarpık yollarına Hicret ettik! Allah’ın yolunu terk edince de düşmanların idarelerine terkedildik!

Hak’tan Batıl’a Hicret edince maddemiz ve manamız, bedenlerimiz ve ruhlarımız, vatanlarımız ve devletlerimiz şeytan ve avenelerince faiz, fuhuş, kumar esrar, eroin alkol vs... günahların işgaliyle esir alındı!

Bir kâğıda yazılan fermanla devletleri dize getirdiğimiz o izzet dönemlerinden dolar kâğıdının fermanlarına muhtaç ve mahkûm zillet dönemine hicret edeli tam bir asır oldu!

İslam’ın ışığındaki tüm maddi ve manevi ilimlerden, ticaretten, teknolojiden ve güzel ahlak ilkelerinden hicret edeli, ekonomisi ve teknolojisiyle beraber batının tek işi kalmış canavar medeniyetine âşık ve mahkûm olalı da bir asır oldu!

Bu karanlık asrın neticesi olarak; cehalet, işgal, terör ve sömürüden hicret etmeyi hâlâ başaramadık!

Nefislerimizin Allah’a, nesillerimizin namaza, hayâ ve edebe, zenginlerimizin zekâta, alimlerimizin ihlas ve irşada Hicretini özledik! Batı modalarının esiri kızlarımızın İslami tesettüre hicretini özledik!

Yoksulluğun, bereketsizliğin ve fakirliğin baş belası faizden ve israftan iktisadi bereketin kaynağı üretime ve helal ticarete hicreti özledik!

Nefretten sevgiye, düşmanlıktan kardeşliğe, ayrılıktan birliğe hicreti de özledik!

Haçlı âleminin Noel törenlerinin ve yılanbaşına dönen yılbaşı gecelerinin çılgınca kutlamalarını terk ederek kendi milli yılbaşımıza Hicreti özledik!

Topyekûn millet ve devlet olarak tekrar her yerde, her zaman kayıtsız ve şartsız Allah’ın egemenliğine ve Resulullah (s.a) Efendimizin önderliğine Hicreti çok ama çok özledik!

Ama hiç ümitsiz değiliz! 

Karanlık gecelerin aydınlık sabahına İslami Diriliş Hicretiyle ulaşacağımız günler yakındır! 

Nasıl mı?

Daha kapsamlı anlatım imkânıyla 11 Eylül Salı Akşam saat 20.30’da Akit TV Canlı Yayını “MİLLİ DİRİLİŞ” Programında hasbihal edebilmek duasıyla inşallah!

İslam’a Hicretle oluşacak Bağımsız Türkiye’mizin güçlü elleriyle yeniden dünya nöbetini beşli çeteden almamız, fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız, yeni 1440. Hicri Yılımız ve Yılbaşı Gecemiz mübarek olsun! 

Allah’a (c.c) emanet olununuz.

Selam, sevgi ve dua ile…