Polemikler işgal etmiş aklımızı... Homo polemikus, yeni insan türü... Tartışarak varolma ahlâkı bir nevi... İzmlere öykünen tuhaf bir hâl... Uçsuz bucaksız bir izmihlal!
Bilek güreşinin kelimelerle yapılanı belki... Stratejik yorgunluk yüzünden basmakalıp ifadelerle kündeye gelmeme tecrübesi bir bakıma... Polemik, özü itibarıyla tüketen ve yıpratan bir mevzu... Dediğim dedik çarşısında bezirganlık etmek de dense boşa gitmez. Lakin polemik, tefekkür ovasında erozyona sebep olan bir sel çok defa... Bu sebeple polemiğin harmanı yok!
Polemik, bilginin ve hakikatin öğütücüsü inceden inceye... Tefrik edici bir maraz... Çoğu kere içgüdüsel, hesapsız, kıyıcı ve itiyattan yoksun... Holiganizmin entel hâli başka bir açıdan... Tahammülü askıya alıp, teenniyi çırak çıkaran bir aygıt... Tek kullanımlık üstelik!
Polemik, delilerin kuyuya attığı taşın tevilinde özgül ağırlık devşirme cereyanı... Göreceli görünüp, mengenelerle zapt-ı rapta alınmış zavallılık! Aslın yokluğunda, suretlerin meydan tutmasından mürekkep tuluat... Fikri sefaletin ardından kopan pespayelik fırtınası belki...
Polemik, horoz dövüşü bir yönüyle... Kümese tilkiler girse bile devam eden bir beyhudelik... Gladyatörlük töresinden de nasibi var belki... Janus misali iki yüzlü, düpedüz riyakar! Pirus zaferlerinin ezik kahramanı olma iştiyakı...
Polemik, tarz-ı hayat belki de çuvallamışlar diyarında... Atılan taşın ürkütülen kuşlara değmediği bir çerçeve... Susmayı beceremeyenlerin tutulduğu bir hastalık... Su yüzünde üstte kalmanın hafiflik eseri olduğunu bilmeksizin tepişmek kelime kelime... Yorucu ve boğucu bir iklim... Tarafı olmayanı daha fazla mağdur eden bir tabii afet duruma göre...
Polemik, fikir dünyasına şairlerin yahut şair ruhluların zerk ettiği bir kimyasal belki(?) Yan etkileri ölümcül olsa da; anlık haz ve galibiyet sarhoşluğu için vazgeçilemeyen bir felaket... Kışkırtılmaya gerek duymadan her hal ve şartta toslaşan keçiler, daha makul geliyor polemikçilere bakınca... Geçmişte, bugünde ve yarında polemik dikenli tel misali saracak fikir ufkumuzu... Bu aşikar!
Ve biz... Kayıkçı kavgası meşrebince kopan polemik fırtınalarında, hakikati ıskalamış olma ihtimalinin yakıcı tereddüdü içinde kıvranmaya devam edeceğiz. Polemik rüzgarlarıyla savrulduğumuz sahillerde, yuttuğumuz tuzlu suyu tahliye edelim derken bitap düşüp çarnaçar... Robinson'a Cuma olmak bedbahtlığıyla tekraren yüzleşeceğiz. Zira polemik, bir pusula için mıknatıs neyse, cemiyetler için odur.