Türkiye Yüzyılı MEB Bakanı’na!

Sayın Bakan'ım!
Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Yüzyılı gibi büyük bir iddia attı ortaya. Oluşturduğu atmosfer ciddi beklenti oluşturdu. SİHA, İHA, TOGG, TCG, KAAN vs. umutları canlandırdı.

Siz geçmişte FETÖ ile mücadelede Reis’in yanında en sağlam duranlardansınız. Uzun zaman müsteşarlık yaptınız. Ardından Üniversiteye Rektör oldunuz. MEB’den çıkan (çıktı) öğrencilerin durumlarını yükseköğretimde de gördünüz. Yapılan bazı araştırmalarda “eğitim kurumu yükseldikçe, inançsızlığın oranının da yükseldiği” ortaya çıktı.

MEB’i diğer kurumlardan ayıran en önemli faktör, neredeyse bütün insanımızın okuldan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmesidir. Dolayısıyla MEB düzelmeden “Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ” edemeyiz.

Burada önemli bir psikososyal olguya da dikkat çekmek isterim:
Bir tarafta SİHA, İHA, TOGG, TCG, KAAN vs. ülkeyi teknolojik yönden ciddi bir seviyeye getiren, ülkeyi PKK belasından kurtaran, dünya beşten büyüktür diye dünya baronlarına kafa tutan, Mescid-i Aksa başta olmak üzere ümmete umut olan Sn. Erdoğan; diğer tarafta PKK ile yol yürüyen HDP ile kol kola giren ve umudunu Avrupa ve Amerika’ya bağlayan, uyuşturucu baronları ve kadın ticareti yapanlardan para bulup ülkeyi kalkındıracağını söyleyen, ülkemize namussuz siyaseti getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu… Kılıçdaroğlu % 47.82 oy alıyor. Erdoğan Kılıçdaroğlu’ndan çok az oranda fazla oy alarak seçimi kazanması ciddi anlamda sorgulanması gereken psikososyal bir olgudur. Tam burada sorgulanması gereken Milli Eğitim Müfredatıdır. Gerek ders içerikleri gerekse bütün olarak eğitim süreci incelenmelidir. Zihinlerimizi şu soru meşgul etmeli? Nasıl bir nesil yetiştirmişiz? Ve yıllardır halkımızın dilinden eksik olmayan “Milli Eğitim’de ıslahat değil, inkılaba ihtiyaç var” sözü irdelenmelidir.

Bu yazımda ayrıntıya inmeden MEB’de varolan sorunlar ve çözümlerini ele alacağım. Nitekim daha sonra bu başlıkları tek tek geniş bir şekilde yazacağım.

Milli Eğitim Sorunlarımız ve Kısa Çözüm Önerileri

1.Müfredat Ve Ders Kitapları İçeriği Değişmelidir.
Ders kitapları içeriği ve müfredat milli ve manevi değerlerimizi barındıran içerikte hazırlanmalıdır. Mevcut olan bizi yansıtmıyor. Özelikle ders kitapları içeriği seküler ve tevhide aykırıdır. (Ayrıntı için 5 makalemiz: https://www.habervakti.com/ders-kitaplari-ateistligi-ve-dindar-nesil-hayali-1).
Bu alanda Talim ve Terbiye Kurulu kitap kabul kriterleri değişmelidir. Toplumsal yapımıza uygun kitaplar kabul edilmelidir (Ayrıntı için: https://www.habervakti.com/talim-terbiye-kuruluna-cagri-inancimizi-referans-alan-ders-kitaplariyla-nesli-ihya-medeniyeti-insa-edelim)

2. Öğretmen Seçme, Yetiştirme Ve Atama Sorunu
Öğretmenlik mesleği sadece ezberi iyi olan öğrencilerin seçmesi değil, ifade becerisi başta olmak üzere bu mesleğe gerçekten uygun kişiler seçilmelidir. YÖK ve MEB birlikte Lisans eğitimini yeniden dizayn etmelidir. Öğretmen atamasında yetenek ve adalete dayalı mülakat ile öğretmen alınmalı ve atandıktan sonra gerçek anlamda kendini güncelleyerek sürekli geliştirmesi sağlanmalıdır. Nitekim nesil onların elinden geçmektedir.

3. Anadolu Ve Sosyal Bilimler Liselerinin Kapatılıp Yerine Tüm Okulların Meslek Liselerine Bağlanması
Tüm liseler Meslek Lisesi bünyesinde bölümlere ayrılmalıdır. Özellikle memur yetiştirme amaçlı açılan Anadolu ve Sosyal bilimler liselerinin birbirinden farkı yoktur. Meslek lisesi bünyesinde sosyal bilimler, fen bilimleri, mesleki alanlar gibi…

4. Meslek Ortaokullarını Açıp Meslek Liselerine Kalite Kazandırma
“Ahilik ve Lonca Sistemi” referans alınarak Meslek ortaokulları açılmalıdır. Nasıl ki İmam hatip ortaokulları açıldıktan sonra liselerin kalitesi arttıysa lise bünyesinde meslek ortaokulları açılınca işsizliğe de ciddi çözüm bulunmuş olacaktır.

5. Karma Eğitim Yerine Alternatifli Kız-Erkek-Karma Okulların Anaokulundan İtibaren Yapılandırılması
Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, Fransız İhtilalini yapan ateistlerin kiliseye karşı getirdiği karma eğitim yerine, kız-erkek ve karma eğitim sistemi getirilmelidir. Demokratik bir ülkede isteyen kızını kız okuluna, isteyen oğlunu erkek okuluna, isteyen çocuğunu karma okullara gönderebilmelidir. Karma eğitim adaletsizlik ve haksızlıktır (https://www.yeniakit.com.tr/haber/egitimci-yazar-uzman-sosyolog-adnan-kalkan-karma-egitim-adaletsizliktir-nesli-ogutuyor-1381764.html).

6. İmam Hatip Okullarına İslami Yaşantısı Problemli Olan İdareci Ve Öğretmenlerin Ataması Sorunu
Elbette tüm okullardaki çocuklarımız bizimdir. Lakin çocuğunu din eğitimi amaçlı imam hatip okullarına gönderen ailelerin dindar öğretmen ve idareci hakkı haklı bir istektir. İçki içen ve dine karşı olan idareci ve eğitimci puan esaslı bu okulları tercih etmemelidir.

7. Sınav Sisteminin Yeniden Yapılandırılması
Öğrencilerin hayatını dar bir sınav sürecine bağlamak asla doğru değildir. Çoklu test sisteminden vazgeçip mantık muhakeme ve öğrenmeye dayalı imtihan şekli başlatılmalıdır. Çoklu test sistemi aptallaştırma aracıdır.

8. Özel Okulların Ve MEB Devlet Okullarının Not Adaletsizliğinin Ortadan Kaldırılması
Öğrenci ve velilerin en çok mustarip olduğu konulardan biri de özel okul ve devlet okulu sınav zorluğudur. Devlet okulları daha zor sınavlar yaparken özel okulların sınavları daha basit dolayısıyla okul puanları yerleşmeye etki ettiğinden dolayı adaletsizlik söz konusu olmaktadır. Bunun en güzel kanıtı, özel okul öğrencisinin ve devlet okulu öğrencisinin diploma notunun sınav sıralamasına karşılığıdır.

9. Din Öğretiminin Okul Öncesinden Başlatılması
Günümüzde intihar ve psikolojik bunalımların bu kadar artması, boşanma ve şiddetin hat safhaya çıkması ve toplumsal krizlerin temelinde din olgusunun zayıflamış olmasıdır. Dini eğitim okul öncesinden başlatılmalı ve üniversite düzeyine kadar bu alanda yetiştirilen liyakatli eğitimciler tarafından verilmelidir. Gerekirse MEB, YÖK ve Diyanet işbirliği yapmalıdır.

10. Okullara Ahlak Dersinin Konması
Ülkemizde farklı dinlerden insanların azımsanmayacak oranda olması sebebiyle din dersini kabul etmeyecek vatandaşların olması kaçınılmazdır. Ahlak ise herkesin uymak zorunda olduğu ve huzurlu bir toplum için olmazsa olmazdır. Okul öncesinden üniversite sona kadar ahlak dersleri konmalıdır. Nitekim ahlaki çöküş devam ederse maddi/teknolojik kalkınmanın bir anlamı olamayacaktır.

11. 4+4+4 ve Zorunlu Eğitim Zorunluluğunun Kaldırılması
Okumak isteyen kişilerin okuması, okumak istemeyen öğrencilerin ise mesleğe yönelmesi ülke kalkınması açısından önemlidir. İlk dört yani ilkokul zorunlu olabilir. İlkokulda temel okuma-yazma, ahlak ve karakter eğitimini sınavlara tabi tutmadan vermek yeterli olacaktır. Günümüz disiplin sorunlarının da temelinde 4+4+4 vardır.

12. Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesinin Etkisinin Bitirilmesi
Bu proje ile çocuklarımız ve gençlerimiz cinsiyetsizleştirilmektedir. Proje her ne kadar resmiyette bitse de kazanımları devam etmektedir. Gerek kitaplardan gerekse kazanımlardan silip atılmalıdır ki neslimizi muhafaza edelim.

13. MESEM Doğru Şekilde Desteklenmelidir
Yakın zamanda üniversitelerin birçok bölümü pasif hale gelecektir. Günümüzde üniversite mezunu ama işsiz gençlerin sayısı ciddi anlamda artmıştır. Oysa Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler daha kolay iş bulmakta ve hayatını kurmaktadır. MESEM ise çok daha kısa sürede iş sahibi yapmaktadır. MESEM ciddi anlamda desteklenmelidir. Lakin önceki MEB Bakanımız Sn. Özer’in yaptığı “yıllardır çalışan işçileri de sayıyı artırmak için MESEM’e dahil edip devlete ciddi bir ekonomik yük yüklemek” hatasından da vazgeçmelidir.

14. İstidat, Kabiliyet ve Yetenek Keşfiyle Öğrenci Yetişmeli
Günümüzde her ne kadar Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik birimi öğrencilerle görüşmeler yapsa da gerçekçi bir yetenek keşfetme süreci yürütmemektedir. Öğrenci yeteneğindeki mesleği bilmeden bölüm seçmekte ve mesleğe gitmektedir. Oysa ilkokuldan sonra Mesleki yönelim testleri ve çoklu zekâ ölçekleri uygulayarak öğrencinin yetenekleri keşfedilmeli ve ortaokula bu yönde yerleşmelidir. Bu hem devletimizin yükünü hafifletecek hem de neslimizi eğitim zayiatına maruz bırakmayacaktır.

15. Hafta sonu Kursları Kaldırılmalı, Okul Yeter Hale Gelmeli
Yıllarca öğretmenlik yaptım. Sınavlara öğrenci yetiştirdim. Asla zaman yetmedi sorunu yaşamadım. Öğretmen disiplinli olursa zaman da yeter öğrenci de öğrenir. Diğer taraftan derste öğrencisine öğretemeyen öğretmen hafta sonu kurslarında ne öğretecek? Devlete ekonomik yükten başka bir şey değildir. Hafta sonu kursları kaldırılmalıdır.

16. Ders Kitapları Ek Kaynak Kitaba Gerek Kalmayacak Hale Getirilmeli
Bir taraftan devletin verdiği kitaplar diğer taraftan yasakladığı ama öğretmenlerin dayattığı kitaplar… Devletimiz ders kitaplarını milli ve manevi değerlerimiz ekseninde bilimsel hale getirip başka kitaplara yer bırakmayacak şekilde güncellemelidir.

17. Sosyal Hizmet Dersi İlkokuldan Başlamalı
Sosyal hizmet dersleri müfredata eklenip ilkokuldan itibaren başlatılmalıdır. Diğerkâmlık, empati, yardımseverlik bu derslerle verilmelidir. Sizin en hayırlınız insanlığa en faydalı olandır Nebevî çağrı ekseninde insanlara faydalı bir nesil yetiştirmemizde büyük öneme sahiptir.

Elbette MEB için tüm sorunlar bunlar değildir. Biz bu yazımızda özet olarak ele aldığımız bu konuları daha sonra her birini bir konu şeklinde haftalık işleyeceğiz.
“Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ” mefkûremize hizmet dışında bir beklentimiz de yoktur. Milli Eğitim Bakanımız Sn. Yusuf Tekin bizimle bu konularda çalışmak istediği takdirde bunu devlet ve vatan hizmeti kabul ederek karşılık beklemeden üzerimize düşeni yapmaya çalışırız.

Rabbim “Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ” mefkûremize hizmet ettirsin. Fırka-i Naciye neslini yetiştirip Fecr-i Sadık günlerine bizi ulaştırsın.
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar/Sosyolog
Türkiye Aile Meclisi Gn. Bşk. Vekili
[email protected]