Seçim havasına girdiğimiz şu günlerde, Milletin tercihlerini etkilemek adına çalışmalar yapıldığını görmekteyiz.

Son zamanlarda seçim yaklaştıkça siyasiler o kadar çok iddialı şeyler söylüyorlar ki; şaşırmamak elde değil.  Başkanlık seçim atmosferinin başlaması, zamanla Bu Ülkede yaşanmış olan eski genel seçim atmosferini hatırlatıyor.  İnsanlara neler vaat edilecek, neler…  

Önceki yıllarda genel seçimlerde vaat edilen şeyleri görünce ağzımız uçuklamıştı. İktidar olunca şunu yapacağız, bunu yapacağız… Şaşırmamak elde değil. Neden derseniz insanın aklına şöyle bir soru geliyor o zaman, madem o kadar memleket meselelerini çok iyi biliyordunuz; değişik zamanlarda iktidar ya da ortağı oldunuz o zamanlar neden sorunları halletmediniz? Diye sormak geliyor içimizden.  

Şimdi bakıyoruz, iktidar kendine göre yatırımlar yapıyor, Yollar, tüneller... İhracat seferberliği, Doğal gaz çalışmaları, petrol aramaları, uzaya fırlatılan uydular, çalışanlara yapılan iyileştirmeler, 3600 göstergenin ve EYT sorununun çözülmesi,  Asgari ücrete yapılan zamlar Yine bir hamle ile, eski borçların yapılandırılması, KYK faizlerinin silinmesi, Sağlık ve Eğitim alanında ciddi yatırımlar yapılmaktadır.  Dar gelirlilere yardım, hastaya bakana yardım, yaşlılara maaş, liste uzadıkça uzar. 

Şimdi muhalefetten beklentimiz İktidar oldukları zaman ne yapacaklar? Vaatleri nedir? 

Halkımız bekliyor... 

Her neyse insanlar söyledikleri sözlerden kendileri hesaba çekileceğine göre, halka karşı verecekleri hesapları da iyi düşünsünler artık, diyorum. Ancak, bize düşen sadece hatırlatmaktır. Halkımız öyle kendisine söylenen her şeyi kolay, kolay kabullenmiyor. Kendine göre ölçüyor, biçiyor, ondan sonra değerlendirme yaparak karar veriyor. Yani eskisi gibi değil artık, daha gerçekçi değerlendirmeler yapıyor. 

Bu arada iktidarı yıpratmak adına, yalan ve dolan ile yapılan algı görüntülerini siyasilerin doğru imiş gibi, gündeme getirmeleri çok yanlış. Halkın nazarında negatif durum olarak değerlendiriliyor. En son karne hediyesi olarak çocuğa et ikramı, haberi yapan muhabiri işinden etti. Yalan olduğu ortaya çıktı. Muhalefetin bu yalan olayı kürsüye taşımaları hiç iyi olmadı.

Oysa biz muhalefetin projelerini duymak istiyoruz. Yapacakları işlerin ne olduğunu bilmek istiyoruz. Çok şey istemiyoruz. Oysa onlar gittikleri bölgelere göre, halkın nabzını tutup oy almaya çalışıyorlar. Diyarbakır' a giden siyasiler, olmadık açıklamalar yapıyorlar. Şehitlerin ruhu sızlıyor. Şehit aileleri üzülüyor...

 Genel seçim öncesinde, siyasi partiler adaylarını farklı yöntemlerle belirlemektedirler. Bazı partilerde aday belirleme çeşitli yoklama ve anketlere göre; ayarlanmaya çalışılmaktadır. Her ne kadar Halkın görüşlerinin alındığı belirtilse de yine de genel merkezlerin fikri ağırlık basarak, hiç de anket ve yoklamaların sonucuna göre değil, kendi fikirlerinin tercihlerine göre adayları belirlemektedirler. Bazen bir bölgede , o bölge insanından hiç de geçer not almayan bir insan vekil adayı gösteriliyor. Bu halka siyasilerin bir değer verilmediğinin, dolaylı bir anlatımıdır.  Bölge halkı küstürülmektedir. 

Bazen aday adayları kendilerini öne çıkarmak adına, aynı siyasi partiden aday adayı olan diğer insanları yarışta geçmek adına anlamsız söz ve davranışlarda bulunuyorlar. Bu hareketleri bağlı oldukları siyasi partiye zarar vermektedir. O nedenle bu konumda olan, aday adayı arkadaşlar da birbirlerini yıpratmaktadır. Daha dikkatli konuşmaları gerekmez mi? Oysa, onlar hayatın değişik zamanlarında her alanda karşı, karşıya geleceklerdir. Çeşitli alanlarda görüşeceklerdir. Kısacası hayat devam edecektir. 

Önemli olan şudur tüm siyasi partiler için geçerlidir. Halkın kafasını karıştıracak, onu bedavacılığa itecek, hayalci ve gerçekleşmesi zor olan vaatlerde bulunmamak gerekir. Bu halkımızı yaralar ve üzer. Boş hayalcilik peşinde koşmuş gibi, kabul eder. Bundan ise en çok parlamenter sistemimiz zarar görür. Siyasetçimize olan güven azalır. Halkın var olan güven ve itimadı sarsılır. 

Yerel seçimlerde bunu yaşadık. Bedava dağıtılacak o kadar şeyin reklamı yapıldı ki, burada hatırlatmak bile istemiyorum. Sonuç hüsran...

Bütün bu olup bitenlerden temennimiz Halkımızın en az seviyede etkilenmesidir. Gerilimin az olmasıdır. Bu işler Cennet Vatanın değerini bilmeyen bazı hainlerin de ekmeklerine yağ sürmüş olur. Bu pek istenilen bir durum değildir. Siyasetçiye güvenin azalması, başka şeyleri çağrıştırır. Bakın Ülkemizin seçimleri Batı tarafından nasıl da takip edilmektedir. Hatta iç işlerimize müdahale niteliği taşıyacak açıklamalarda bulunmaktadırlar. Burada oluşacak seçim ve sonrası iktidarı elde edecek olan oluşumdan onlara ne? Bu açıklamalardan amaçları nedir?  Onlar önce kendi Ülkelerindeki kendi sorunlarını çözsünler. Bu Ülke dışından yapılacak seçimlerle ilgili açıklamalarda bulunmak, yönlendiricilik yapmak, falanı tercih edin demek ne kadar doğrudur? Yahut falana karşı olun açıklamaları, iç siyasetteki taraflar açısından da tepki ile karşılanması gereken bir durumdur.

Siyasi geleneklerine uygun olarak yapılan siyasetin daha faydalı olacağı, düşüncesindeyim. Karma karışık, ne dediği anlaşılmayan, tavır ve davranışlardan kaçınınız. Karanlıkta göz kırpar gibi hareketlerde bulunup ondan sonra da karşınızdakileri sizi anlamamakla suçlamayınız. Ne söylüyorsanız, doğrudan hiç eğip bükmeden söylerseniz. Zaten, Halkımız anlayışlıdır sizin ne demek istediğinizi anlar… 

Örneğin altılı masa ile Hdp'nin konumu nedir? Öğrenmek hakkımızdır... Bunu sormak da hakkımızdır?

Bu manada Ülkeyi germenin hiç kimseye faydası yoktur. Fakirden, yoksuldan yana olduğunu söyleyenlere şunu hatırlatmak lazım. Sizlerin öyle gerginliği tırmandıran sözlerinizin piyasalar üzerinde ne kadar olumsuz etkiler yaptığını, bu olumsuz etkilerin de Halkın cebine nasıl yansıdığını iyi biliyorsunuz. Önceliğiniz bu Halka yardımcı olmak ise, önce söylediğimiz konuda özen gösterirseniz, Halkımızın cebine daha az zarar vermiş olursunuz. 

Piyasada olumsuzluk yaratacak siyasi söylemlerin hiç kimseye faydası yoktur. Hele Ülkeye hiç yararı yoktur. Sadece kaos, kargaşa çıkarma amaçlı yapılan açıklamalardır. Bundan en fazla halkımız zarar görür. O halde halkımızın zarar göreceği bir duruma katkı vermek, kimseye yakışmaz.

Halkın yanında olmak ona yardımcı olmak elbette güzel bir duygudur. Az da olsa insanımıza o kadar da iyilikte bulunmak herhalde sizleri de sevindirir.  Halkın bu anlamdaki tercihlerine şimdiden saygı duymak gerekir. Seçim sonrasında oluşacak tablo için,  yanlış ve hakaret içerikli yorumlar yapmak kimsenin haddi değildir.  Kendini bu halktan üstün zanneden zihniyetler zaman zaman ortaya çıkarak saçma sapan açıklamalar yapmayı kendilerine bir görev saymaktadırlar. Öne çıkma gayretlerinin başka bir metodudur.

Onların verdiği oyları ve yaptıkları tercihleri değişik anlamlara gelecek şekilde yorumlamak da kimsenin hakkı değildir.  Halkımız, yapılan hizmetleri görerek, yapılacak hizmetleri analiz ederek tercih hakkını kullanacaktır.  

Herkese başarılar...