AK parti, Türkiye'nin mozaik yapısının temsilcisidir. Yani bir kitle partisidir... Bu toplumun her renginden insan oy veren tabakasını oluşturmaktadır. Geniş bir mozaiktir... Kimileri kendi evinin bahçesi gibi görerek; çok da haksız eleştiriler de bulunmaktadırlar. Bence yanlış bir davranıştır... Bana göre Ak parti seçmenin içerisinde kitle dağılımına göre her seçmen platformundan, her eğilimden gelen insan sayısı ancak; en fazla yüzde yirmi beş civarındadır... O halde, bazı beklentileri; bu oranlarla sınırlı tutmak gerekir, Eğer beklentiler bu oranın altına düşerse; O zaman çok ciddi eleştirilerde bulunabilirsiniz... Kısacası, bu partide farklı insanların da; bulunacağı gerçeği aklınızın bir köşesinde bulunsun... Onların da, bu kitle partisinden bazı beklentileri olacağı açıktır. İstenilen ortak anlayış sağlanarak, Ülkeyi yönetmek adına; katkılarda bulunmaktır. Eğer, birileri sadece bu partiyi kendi mensubu olduğu ideoloji ile örtüştürmek istiyorlarsa; bu farklı bir şeydir. Ortak nokta; Ülkenin her alanda gelişmesini sağlamak için çaba sarf etmektir. Bu birlikteliği temin etmektir. Birlik beraberliği kuvvetlendirmektir.
Şimdi, tam da teşkilatlar tekrar şekillendirilirken, birilerinin çıkıp teşkilatın tamamı; bizim adamımız olsun, bizim fikrimizde olan insanlardan oluşsun, diye diretiyorsa; daha mensubu olduğu partinin seçmen tabanını bilmiyor demektir... Yahut Milletvekilliği konusunda da aynı düşünce ile yaklaşılırsa, doğru bir değerlendirme olmaz. Hatta, baş taraftaki bütün insanları, kendi düşündüğü gibi, düşündürmeye çalışıyorsa; AK partinin gelişim sürecine uygun hareket etmiyor demektir. Hatta bu konuda sayın CUMHURBAŞKANINI ikna etmeye çalışmak; bu partinin iktidar olmasını engellemek amaçlı bir girişimdir... Mozaiğin içerisindeki bazı insanları yok saymaktır. Bu bilerek yapılmaya çalışılıyorsa; AK partiye ihanettir. Çünkü, AK parti seçmeni tamamen tek tip seçmenden oluşan bir yapıya sahip değildir... Bu konuda ısrarla Sayın cumhurbaşkanını etkilemeye çalışanlar; Tayyip beyin dolaylı olarak, BAŞKANLIĞININ DEVAM ETMESİNİ istemeyen insanlardır. Bu konuda uyanık olmak gerekir... Farklı tabanlardan gelen AK parti seçmeni, mutlaka bu konuya dikkat etmek zorundadır...
Ayrıca Bu Ülkede seçmenin yarısının kadın olduğunu unutmamak gerekir. Onlarda seçmendir. Oy vermektedir. Bu sistemde her insanın oy verme hakkı olduğuna göre, çalışmalar seçmenden oy almak adına yapılmak zorundadır.
Ak Parti Bakın Ülkede her ilde parti teşkilatı olan tek siyasi yapılanmadır. Birkaç ilin haricinde vekili olmadığı il yok gibidir. Yani her bölgeden temsil edilen bir anlayışın partisidir. Oy dağılımı belirli bölgelerde toplanmamıştır. Her bölgeden oy almaktadır. Yani toplumun tamamının bu oluşuma bakışı gayet olumludur. Bu yapılanmada tahammül, hoş görü, kardeşlik, paylaşma, dayanışma anlayışı hakimdir. Değer yargılarımıza sahip insanlardan oluşturma gayreti vardır. Bu nedenle Sayın Başkan sık sık ana ilkeleri tekrar etmektedir. Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Millet. Sonuçta Tüm Ülkeyi kucaklamaktadır. Ülkenin en doğusundan, Batısına kadar, En güneyinden en kuzeyine kadar, her bölge seçmeni bu siyasi kadroya destek vermektedir.
Burada asıl dikkat edilmesi gereken husus, eskiden çeşitli şekillerle fetö, terör örgütüne bulaşmış insanların, bu teşkilatlarda, kadrolarda görev almasıdır. Asıl bunun önüne geçmek gerekir.
SON ZAMANLARDA AK PARTİ karşısında bir siyasi oluşum oluşturma çabalarının kabaca amacı; AK Parti tabanından oy kapma mücadelesidir. Bu gerçekleşince, ne olacaktır? Tek kelime ile; bütünlük parçalanmış olacaktır. Karşı blok bu durumdan keyif alacaktır. Çünkü, hepsinin birleşmesi ile bile; AK PARTİ çoğunluğu elde ettiğine göre O zaman bu birlikteliği parçalayacak, zeminler oluşturulmalıdır. Ak Parti tabanından oy alma çabasıdır. Hesap bu kadar basittir.
Bu girişimler de hayata geçirilmiştir.
Partinin teşkilatlanmasında; doğru, dürüst, liyakat ehli insanları seçmek ayrı bir şey, sadece tek görüş tabanından gelen insanları illa, seçmek ayrı bir şeydir. Bu parti görünen o ki; tek bir eğilimin partisi imajında değildir. Yöneticileri, baştakiler İSLAMİ HASSASİYETİ gerçekten üst düzeyde olan insanlardır. Bundan şüphemiz yoktur. Ancak, yöneticilerin bu pozisyonda olması, AK PARTİ, tamamının, teşkilatlarının, seçmeninin, kadrosunun aynı görüşte, aynı hassasiyet içerisinde olduğunu düşünmek; saf dillilik olur. Böyle bir düşünce ne kadar doğrudur?
Doğal ve doğru olan hata yapan, yanlış yapan, her türlü pisliğe bulaşmış insanları, partiden mutlaka uzaklaştırmak gerekir. Bunda şüphe yoktur. İnsanlara tepeden bakan, küçümseyen, ayrıştıran, fikrine ve zikrine göre değil, kılık ve kıyafetine göre değerlendiren, bu kokuşmuş insanları ve yapıyı biz de zaman, zaman en ağır şekilde eleştiriyoruz. Öyle olduğu müddetçe de eleştirmeye devam edeceğiz... Hatta O tür insanların bu kadroda yer almasını kabullenemiyoruz.
Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi; Ak parti mozaiğini bilerek parçalamak isteyen tüm girişimlere dikkat etmek gerekir. Hatta bu konuda; merkezi yönetimi uyarmak gerekir, diye düşünüyorum...
Karşı taraf için Tayyib beyin önünü kesmek adına yapılacak tüm hareketler, hamleler meşrudur... Bunun için de her yol denenir... Aktörler sahnede görev almaya başlamış gibi gözükmektedirler.
Tekrar ediyorum bu tür girişimler; TAYYİB Beyin başkanlığının devam etmemesi için; önüne çıkarılmış engellerdir. Tekrardan parlamenter sisteme dönme isteğinin altında; bu amaç yatmaktadır. Çünkü, karşı taraf bu yapının tabanından oy alamadıktan sonra; başarılı olmayacağını adı gibi bilmektedir... O HALDE, bu yapıyı bozmanın çalışmalarına başlamışlardır...
Oluşturulan ittifakların amacı budur. Bunu bilen Tayyib Bey, Metro açılışında Sayın Tansu Çiller'e yanında yer vermiştir. Yine Sayın Mehmet Şimşek Bey ile yan yana oturmuşlardır. Yine İstanbul seçimlerini Ak Partiden alınmasına sebep olan biziz, diye TV EKRANLARINDA boy gösteren, Milli Görüş teşkilatının önemli adamlarından HASAN DAMAR, yaptığı açıklama ile, Başkanlık Seçimlerinde Tayyib Beye destek çağrısında bulunmuştur. Hüda Par Başkanının Tayyib Bey ile yaptığı görüşme önemlidir.
Bu arada Kutsal kitabımıza yapılan hakaret sonrası Ülkemizden değişik tepkiler gelmektedir. Batman Halkının göstermiş olduğu toplumsal tepkiyi anmadan geçmeyeceğim. Allah Razı olsun...
Bu Ülkede 1975 li yıllarda da araştırıldığı zaman şu gerçekle karşılaşıyoruz. Ülke seçmenin yaklaşık %35 i, demokratik sol taraftarı iken, geriye kalanı da demokratik sağ diye tanımlanmıştır. Bugün de seçmen profilinin pek değişmediği gözükmektedir. O halde, Ülkede demokratik sol bir iktidarın gerçekleşmesi için, Demokrat sağ diye tanımladıkları cephe seçmenin bir kısmını, demokratik sol tarafına kaydırmak gerekir. İşte basit hesap budur. Gerisi manevralardan ibarettir. O halde, buna fırsat verecek tüm değerlendirmelerden ve sivri çıkışlardan uzak durmak gerekir. Ülke yararı bunu gerektirmektedir...
Çok önemli bir seçim vardır.
Oluşan ittifaklar bu anlamda önemlidir.
Cumhur ittifakı böyle zor bir zamanda, Ülkenin geleceği için, oldukça zor bir görevi üzerlerine almışlardır. Beklentimiz, bu zor görevin altından kalkmalarıdır. Ülkenin geleceği, bu dayanışmaya bağlıdır. Allah yardımcıları olsun...
