Bill Gates geçen gün yaptığı iklim değişikliğini konu alan röportajının bir bölümünde, dünya çapında insanlara zerk edilen mRNA sıvılarının sonuna geldiğini açıkladı. Bu bağlamda DSÖ ile birlikte aşı şirketlerinin fonlamasını ve  pandemi ilan edilmesindeki rolünü biranda hafızalardan silmek isteyerek, kirli ellerini temizlediği görüldü!

Artık yolun, tünelin veya yaşamın sonuna geldik.

mRNA sıvılarını milyarlarca mermiye dönüştürerek, insanları yaraladılar ve öldürdüler! Bilindiği üzere mRNA sentetik spike (başak) protein toksin(zehir) olup aynı zamanda, “hastalık yapıcı bir proteindir.” Böylelikle mRNA sıvısı vücudumuza girdikten sonra, vücuttaki bütün hücrelere ve organlara yapışarak nefes almasını engelliyor ve zehirliyor. Bağışıklık sistemimizi kandırıyor, yanlış yönlendiriyor, çalışmasını yavaşlatıyor  ve bozulmasına neden oluyor. Diğer ciddi yan etkilerin ölümcül pıhtılar(*), miyokardit ve Guillan-Barre Sendromu olduğunu hepimiz biliyoruz. Sıraladığım belirtiler henüz mRNA sıvıları ortaya çıkmadan önce bir çok bilim insanı tarafından uyarılmak üzere söylenmiş ve yazılmıştır.

Son olarak Prof Keith Scott-Mumby mRNA’lı aşı ölümleri için, “aşıların derhal geri çağrılmasını gerektirecek rakamların çok ötesinde.” dedi. Sonrasını biliyoruz, bahsedilen yan etkiler yaralanmalar ve ölümler birlikte bütün dünyada gözlenmiştir.

Fakat tek sorumlu olan, daha önce aşılar bulaşmayı önemli ölçüde engellediğini iddia eden gates röportajında, "Bulaşmayı engelleyen aşılarımız yoktu!" dedi. gates bununla da kalmadı, uydurulan plandemiyi bitirmek için, oldukça şok edici bir açıklama daha ekleyerek: "Aşı için yeni bir yola ihtiyacımız var." diye bildi.

Bill Gates milyarlarca zehirli mRNA sıvılarını insanlara zerk ettirdi. Sonra da, “yeni bir yola ihtiyacımız var” önerisi ile soysuzların en büyüğü benim demek istedi.  

Katil gates, şu anda mevcut olan COVID-19 aşılarının en büyük savunucu olmasına rağmen, desteklemek için yorulmadan çalıştığı aşı endüstrisinin başarısızlığını kabul etti! Aşı pasaportlarının dünya çapında finanse edilmesine ve desteklenmesine yardımcı oldu. Otoriter kapanmaları destekledi ve savundu. Bu aşıların her erkeğe, kadına ve çocuğa enjekte edilmesi için agresif bir şekilde kampanyalar yürüttü.  Ancak şimdi Gates, mevcut COVID aşılarının bulaşmayı durdurmada etkili olmadığını alenen belirtiyor. O çok övdüğü aşıları için, toplumun çoğunlukla aşılanmasını ve DSÖ aracılığı ile hükümetlere yapılan dayatmaları da unuttu ve "Bulaşmayı engelleyen aşılarımız yoktu." itirafında bulundu.

Gates’in bu ifadesinin tam karşılığı olan, “hatalıydık” gibi ifadeleri daha önce Irak’ta kitle imha silahı var diyerek girenler çok kullandı. Hatırlamak için örnek vermem gerekirse, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 6 Şubat 2003 tarihinde, BM Güvenlik Konseyi'nde Irak'ın füze ve menzilleri haritasını sundu. Harita, Saddam'ın Ankara'yı vuracak menzilde bir füzesi olduğunu gösterdi. Geliştirmekte olduğu söylenen başka bir füzenin ise İstanbul'u vuracak güçte olduğu söyledi. Aynı Colin Powell 14 Eylül 2004 tarihinde ise “Saddam'ın elinde kitle imha silahları bulunduğu yönünde BM'de yaptığım konuşma hatalıydı. Çünkü kusurlu ve yanlış istihbarata dayanıyordu.” dedi.

Irak’ta milyonlarca insanın ölümü ve ülkenin parçalanarak sonuçlanan yalan ile  bill gates’in itirafı aynı değil mi? Yoksa bu yalanı anlayacak mecalimizde mi kalmadı? Benim söyleyeceklerim var. -bill gates’in bu itirafına rağmen hala ülkelerinde aşıya devam eden hükümetler ve Sağlık Bakanlıkları resmen cinayet işliyor. Acilen durdurulmasını isteyelim!

Cinayete ortak olmak istemiyorsak, bütün gücümüzle bill gates’in bu itirafını haykıralım, insanların o sıvıyı almalarını engelleyelim, hükümetlere  baskı yapalım!  mRNA’cıların insanları öldürmesine daha fazla sessiz kalmayalım.

Zaten bill gates’in ne demek istediğini ve itirafını anlamadıysak insan olma özelliğimiz de kaybettik demektir!

 (*)Bu durumu test etmek için, bu sıvıları alanlar, damarlardaki pıhtılaşan kan olup olmadığını D-dimer test ile öğrenmelidir.