Bismillahirrahmanirrahim

Bizleri oruç emriyle yüce zatına muhatap kılarak yücelten şanı büyük Allah’ımıza hamd ederim. Oruçluların Reyyan isimli kapısından Cennet’e çağrılacaklarını müjdeleyen aziz Peygamberimiz efendimize salât ve selam ederim.

Sevgili Peygamberimiz efendimiz, İslâm Dini’ni bizzat tebliğ buyurdukları gibi, sahabileri arasından seçip gönderdiği elçileriyle de tebliğ ederdi, tebliğ ettirirdi. Kendilerine elçi giden kabîlelerin birinden bir gün bir kişi gelir ve Peygamberimizle aralarında şöyle bir konuşma gerçekleşir:

 Ya Muhammed, gökleri kim yarattı?

Allah.

Yeri kim yarattı?

 Allah.

Ya Muhammed, yeryüzündeki dağları kim dikti ve diğer yeryüzü varlıklarını kim halk etti?

Allah.

Ya Muhammed gökleri ve yeri yaratan, yerdeki bütün varlıkları halk eden Allah aşkına söyle: Seni Allah mı peygamber olarak gönderdi?

Evet beni şanı yüce olan Allah Peygamber olarak gönderdi.

Ya Muhammed elçin bize geldi ve her yıl ramazan ayında oruç tutmakla yükümlü olduğumuzu bildirdi. Doğru mu söyledi?

Evet, doğru söyledi.

Gökleri ve yeri yaratan, yeryüzündeki tüm varlıkları halk eden ve seni Allah’ın peygamberi olarak gönderen yüce yaratıcımızın adına söyle Ya Muhammed, sana oruç emrini Allah mı verdi?

Evet, Allah verdi.

Bu kişi namazla, zekâtla ve hacla ilgili olarak da aynı şekilde sorar ve aldığı cevaplardan sonra şöyle der:

Ya Muhammed! Ben görevlendirdiklerimizden daha fazlasını yapmayacak, eksik de bırakmayacağım. Böyle dedikten sonra da ayrılıp gider.

Onun gidişinin ardından Peygamberimiz huzurunda bulunan sahâbilerine döner ve şöyle buyurur:

Eğer söylediklerini yaparsa bu kişi Cennet’e gireceklerden olacaktır.

Güzel Kardeşlerim; anlatmak istediğimiz gerçek şudur:

Oruç ibadeti bir gelenek, bir kültürel olgu değil, bir ibadettir. Bütün varlıkların halikı ve yaratıcımız olan Allah zülcelal’in emir buyurduğu, ona yücelten  bir ibadetimizdir.

Bütün Peygamberlerin Bağlılarına da Farz Kılınmış Bir Görevdir

Her bir ilahi emir ibadettir. Oruç da bir Kur’ani emir olduğu için, o da bizim için bir ibadettir. Oruç öylesine mühim bir ibadettir ki, yalnızca Muhammed bağlılarına değil diğer bütün peygamberlerin bağlılarına da farz kılınmış bir görevdir.

Bakara suresinin 183. âyeti bize bu gerçeği şöylece açıklar:

Ey inananlar! Bilgili, bilinçli ve de tatbikatlı (Müttaki) kullardan olasınız diye sizden önceki ümmetlere/ topluluklara farz kılındığı gibi oruç ibadeti size de farz kılınmıştır.”

Oruç Ayrıcalıklıdır

I. Aziz kardeşlerim; oruç ibadeti ayrıcalıklı bir ibadettir.

Bu ayrıcalıklardan biri şudur: Diğer ibadetlere gösteriş ârız olabilir; bir başka ifadeyle diğer ibadetler yalnızca Allah için yapılmayabilir, ama oruç böyle değildir. O, imsak vaktinden güneşin batışına kadar devam eden bir ibadet olduğu için gösterişin en az bulaşabileceği bir ibadettir. Bunu için de ayrıcalıklıdır. Rabbimiz katında farklı bir değeri vardır. Aziz peygamberimiz şöyle buyurur:

Âdemoğlunun ibadetleri on katından 700 katına kadar sevap alabilir, ama Rabbimiz oruç ibadeti ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: Oruç benim içindir. Yalnızca ve sadece benim için; benim rızam için tutulabilir. Bu sebeple oruç ibadetinin mükâfatını kuluma kendi yüceliğime yaraşır şekilde ben vereceğim. (Müslim Sıyam 164)

Oruç Bağışlatan İbadettir

II. Güzel kardeşlerim; oruç ibadeti ayrıcalıklı bir ibadetimizdir. O, günahlarımızın bağışlatıcıdır. Bu gerçeği açıklamak için Aziz Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurur:

Her kim imanlı bir kalple, karşılığı olacak mükâfatını Allah’tan alacağına inançla ramazan orucunu tutarsa onun günahları bağışlanır.” (Buharî İman 28)

Oruç ibadeti günahlarımızı bağışlatıcıdır ama kul hakları dışındaki günahlarımızı bağışlatır. Bilindiği gibi bütün günahları gidereceği bildirilen hac ve şehîdlik ibadetleri bile insan haklarına tecavüz günahlarını gidermez. Onlar için ayrıca helâllik alınması gerekir.

III. Oruç Cennet’e de Yoldur

Oruç ibadetinin bir ayrıcalığı da Cennet’e yol olmasıdır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur:

Cennet’in değişik kapıları vardır. Onlardan biri de Reyyan isimli kapıdır. Bu kapıdan yalnızca ve sadece oruçlular Cennet’e çağrılacaklardır.” (Buharî Savm 4)

Güzel kardeşlerim; böylece üç ayrı özelliğine değinerek oruç ibadetimizin ayrıcalıklı ibadet oluşuna değinmiş olduk.

Orucun Faydaları

Rabbimiz, Rahîm olan, Rahman olan, Hâkim olan bir Rab’dır ve de güzelliklerin kaynağıdır. O bize faydalı olacakları emretmiş, zarar verecekleri yasaklamıştır.

Oruç ibadetimiz de böyledir. O da bizim için pek faydalı olan bir ibadetimizdir.

a.) Oruç ibadeti bizi Yaradan’ımıza yaklaştırır. O’na muhatap olma yüceliğine erdirir.

b.) Oruç ibadeti, irademizi terbiye eder. Hemen hemen bütün güzelliklerin kaynağını oluşturan sabır ahlâkının da alıştırmalarını yapar. Nitekim Peygamberimiz; “Oruç sabrın yarısıdır, buyurmuşlardır.

c.) Oruç ibadeti sosyal adalet duygularımızı pekiştirir. Yardım etme eğilimlerimizi artırır. Rivayet olunur ki; Mısır’a Maliye Bakanı olan Yusuf Peygamberimiz üç günde bir yemek yerlerdi. –Selâm üzerine olsun-O’na niçin böyle yapıyorsun diye sorduklarında şöyle buyurmuşlardır:

Eğer her gün yersem, fakirlerin halini yüreğimde nasıl hissedebilirim? İhtiyaçlarını arz eden fakirlerin gereksinimlerini nasıl karşılayabilirim?

d.) Oruç ibadeti sağlık kaynağıdır. Bütün organlarımızı bakıma aldırtan ibadettir. Burada Peygamberimizin hadislerini de hatırlayalım. O, şöyle buyuruyor: “Oruç tutunuz ki sağlıklı olasınız.”

e.) Oruç Allah için iş yapma-yaptırma eğitimini yaptıran ibadettir. Oruç ululuk davası ve üstünlük iddialarını törpüleyerek eşitlik eğitimi de yaptıran ibadettir.

f.) Oruç nimetlerin değerini de öğreten ve Allah katında değerimizi artıran ibadetimizdir. Burada Peygamberimizin iki hadisini hatırlatalım. O şöyle buyurur:

{“Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah katında mis kokusundan daha değerlidir.”

Oruçlunun iki büyük sevinci vardır. Bunlardan biri orucunu açarken, nimetlere kavuştuğunda duyduğu sevinç, diğeri ve asıl olanı da Rabbinin huzurunda oruç ibadetinin mükâfatını alırken duyacağı sevinçtir.”} (Buharî Savm 9)