Yazarlarımızdan Adnan Kalkan Habervakti.com okuyucuları için Adana’da bebeğinden topuk kanı aldırmayan ve aşı yaptırmayan Murat Çakmak ile süreci ve görüşlerini konuştu. İşte detaylar...
Adana'da yaşayan Murat ve Seda Çakmak çiftinin, 2.5 ay önce özel bir hastanede M.T. adını verdikleri çocukları dünyaya geldi. Ancak aile, bebeklerinden topuk kanı alınmasına ve aşı yapılmasına karşı çıktı. Gerekli evrakları imzalayarak taburcu olan aile, sürecin burada kapanacağını düşündü.
Ancak özel hastane, durumu çiftin ikamet ettiği mahallenin sağlık ocağına bildirdi. Sağlık ocağı yetkilileri de konuyu Sağlık Bakanlığı’na iletti ve bebeğe kayyım atandı. Bu gelişmeler üzerine Habervakti.com yazarlarından Adnan Kalkan, Murat Çakmak ile yaşadıkları süreci ve konu hakkındaki görüşlerini konuştu.
Adnan Kalkan: Çocuğunuzdan topuk kanı alınmasına neden karşısınız?
Murat Çakmak: İnternette yaptığımız araştırmalar ve güvendiğimiz doktorlara danışmamız sonucunda, topuk kanı vermemenin çocuğumuzun sağlığı açısından daha doğru olacağına karar verdik. Biz teste veya doktorlara karşı değiliz, ancak bu testlerin kesin bir fayda sağladığına dair elimizde tatmin edici bir kanıt bulunmuyor.
Adnan Kalkan: Topuk kanı aldırmama kararınızı sağlık uzmanlarına danışarak mı aldınız? Görüştüğünüz doktorların görüşü neydi?
Murat Çakmak: Evet, çeşitli doktorlarla görüştük. Öncelikle Prof. Dr. Alişan Yıldıran’ın topuk kanı hakkındaki yazılarını inceledim, ardından Doç. Dr. Cüneyt Konuralp’in videosunu izleyip kitabını okudum. Ayrıca bir dostumuz aracılığıyla Dr. Uğur Yılmaz ile tanıştım ve görüşlerini dinledikten sonra topuk kanı vermemeye karar verdik. İngilizce kaynaklardan da araştırmalar yaptım. Bu testlerin garantisinin olmadığını, test edilen hastalıkların tedavisinin bulunmadığını ve sadece "hastalığın ilerlemesini durdurmaya çalıştıklarını" söylediklerini öğrendim. Ancak SMA hastaları örneğinde gördüğümüz gibi, hastalığın ilerlemesi engellenemiyor ve çocuklar hayatını kaybediyor. Biz, aşı olmayan veya topuk kanı vermeyen ailelerde bu hastalıkların yaygın olmadığını gördük. Dolayısıyla bu sürecin, ilaç sektörüne yönelik bir yönlendirme olduğunu düşünüyorum.
Adnan Kalkan: Topuk dışında başka bir bölgeden de aynı test yapılabiliyor mu? Neden ısrarla topuk kanı alınıyor?
Murat Çakmak: Doç. Dr. Cüneyt Konuralp, topuğun kan dolaşımının zayıf olduğu bir bölge olduğunu ve bu testlerin el sırtından alınmasının daha sağlıklı olacağını söylüyor. Hatta genetik hastalıklar için tükürük bezlerinden alınan DNA örnekleriyle de bu testlerin yapılabileceğini belirtiyor. Eğer bu testler idrar ya da tükürükle yapılabiliyorsa, bebeklerden neden ille de kan örneği alındığını sorgulamak gerekiyor. Bu, bize bebeklerden DNA verisi toplamak istedikleri düşüncesini uyandırıyor.
Adnan Kalkan: Çocuğunuza kayyum atanma süreci nasıl gelişti?
Murat Çakmak: Karakoldan çağrıldım ve "aile içi şiddet" nedeniyle ifadem alınacağı söylendi. Gittiğimde ise "Niye topuk kanı vermiyorsun?" diye sorguya çekildim. Sonrasında çocuğuma kayyum atanacağı söylendi ve bir isim vermemi istediler. Mecburen kardeşimin ismini verdim. Detaylı hukuki süreci ise avukatımız takip ediyor.
Adnan Kalkan: Hukuki bir süreç başlattınız mı? Şu an ne durumda?
Murat Çakmak: Sağlıklı bir çocuğa test yaptırmamak suç değil. Şimdiye kadar böyle bir yasal zorunluluk yoktu. Ancak sanki birileri düğmeye basmış gibi, birden bire bize suçlu muamelesi yapıldı. Avukatımız aracılığıyla savcı ve hâkim hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ayrıca süreci Sayın Cumhurbaşkanı’na iletmeyi düşünüyoruz.
Adnan Kalkan: Bu süreç sizi ve eşinizi psikolojik olarak nasıl etkiledi?
Murat Çakmak: Eşim lohusa olduğu için çok etkilendi. Aynı durumda olan birçok aile var. Mahkeme ve karakol sürecinden dolayı sütü kesilen anneler bile var. Aileler genellikle kayyum atamayı, çocuğun ellerinden alınması olarak anlıyor ve korkuyorlar. Oysa atanan kayyum, "temsil kayyumu" olarak atanıyor ve mahkemede topuk kanı alınması yönünde karar verebiliyor. Ancak süreç öyle bir işletiliyor ki, sanki ebeveynler çocuğuna zarar veriyormuş gibi gösteriliyor.
Adnan Kalkan: Son olarak ilgililere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Murat Çakmak: Benim çocuğumun topuğunu kimse zorla delemez. Kimse benim iznim olmadan çocuğuma müdahale edemez. Özellikle Adana gibi yoksul bölgelerde perişan durumda olan çocuklarla ilgilenmeleri gerekirken, yetkililerin tek derdi topuk kanı mı? Aç kalan, sokakta yaşayan, uyuşturucuya bulaşan çocuklar varken neden sadece sağlıklı bebeklerin testleri bu kadar önemli hale geldi? Ben bu işin arkasında Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi yapıların olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle TTB’nin kapatılması gerektiğine inanıyorum. Biz çocuklarımızın deney hayvanı olmasını istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın mağdur ailelere sahip çıkmasını ve bu dayatmalara "dur" demesini istiyoruz. Bedava test hizmetine değil, bu zorlamalara karşıyız.