Değerli Okuyucularım;

Rüyalarla ilgili olarak insanlarımızı en çok etkileyenlerin başında Peygamberler ile ilgili olanlar gelir. Bunların içinde en calib-i dikkat olanı da Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’yı (sav) rüyada görmektir. Bu bağlamda bizlere intikal eden sorulara aşağıda kurguladığım bir sohbet havasında cevap veriyorum:

Soru: Ahir zaman Müslümanları olarak Peygamberimizi (sav) rüyamızda görebilir miyiz? Ve gördüğümüz kişi de gerçekten Peygamberimiz (sav) midir?

Cevap: Evet görebilirsiniz. Çünkü en az bir hadis, bunun mümkün olduğunu söylüyor: “Sizden kim beni rüyasında görürse, bilsin ki o gerçekten beni görmüştür; uyanık haldeyken görmüş gibidir, çünkü şeytan benim suretime ve kılığıma giremez.”

Soru: Rüyaların belki de en güzeli Peygamberimiz (sav) ile ilgili rüya olsa gerek. Dolayısıyla bu da bir sadık rüya değil mi?

Cevap: Evet, bu rüya türü de bariz bir şekilde sadık bir rüyadır. Nitekim bir hadiste şöyle buyrulmaktadır: "Müminin ve iyi insanın rüyası, peygamberliğin 46 parçasından bir parçadır."(2)

Soru: Yani Müslümanın görebileceği gibi iyi insan olarak tarif edilen gayrimüslim de sadık rüya hatta Peygamber rüyası görebilir mi?

Cevap: Evet. “Fâtih türbedarı” unvanıyla anılan rahmetli Ahmet Amîş Efendinin ifadesiyle “Resulullah Efendimizi (sav) rüyada gören münkir ise Müslim, fâsık ise salih, salih ise evliyaya terakki eder.” Yani demek istiyor ki bazı güzel ahlâkî meziyetlerinden ötürü bir gayrimüslim, Allah’ın bir lütfu olarak Peygamberimizi (sav) rüyasında görürse hidayete erer. Günahkâr bir Müslüman görürse o da tövbe istiğfar ederek, kötülüklerinden vazgeçer ve salih amel işler. Bir müminin Peygamberimizi (sav) rüyasında görmesi ise maneviyatını daha da derinleştirir ve Allah’ın sevgili kulu olur.

Soru: Gayrimüslimlerin rüyalarında Peygamberimizi (sav) görmelerinin hikmeti nedir?

Cevap: Az da olsa böyle vakıalar var. Tespitlerimize göre çoğu zaman cömert ve iyi ahlâklı olan bazı gayrimüslimler, böyle manevî rüyalar görebiliyor. Bunun belki de bir sebebi ilahî kudretin hem bilinmesi, hem de rüya sahibinin hidayet yoluna gelmesi için olabilir. Nitekim rüyasında peygamberimizi (sav) gören birçok gayrimüslim, imana gelmiştir.

Soru: Hocam; bazı ilahiyatçılarımız Peygamberimiz (sav) ile ilgili rüyalara bazı yönleriyle tereddüt ile bakıyor. Mesela diyorlar ki bu gibi rüyaların sadık olabilmesi için, Peygamberimizin (sav) gerçek hüviyeti ortaya çıkmalı, şemaili yani siması, dış görünüşü tam olarak belli olmalıdır. Ne dersiniz?

Cevap: Ulemadan bazıları, sadık ve güvenilir bir rüya olabilmesi için, Peygamberimizi (sav) hayatında bilinen vasıflarıyla görmenin gerektiğini söyler. Ancak birçok İslâm âlimi de bunun mutlak anlamda şart olmadığını söyler. Doğru olanın Peygamberimizi (sav) şu veya bu şekilde görmek, görmesen bile sesini duymak olduğunu, vasıflarının bilinip bilinmemesinin fark etmeyeceğini savunur. Şahsen biz de deneysel araştırmalardan elde edindiğimiz tecrübî bilgiler bu yöndedir.

Soru: Peki, aralarında ne gibi bir fark var? Bu durum, gerçek peygamber rüyasının bizzat Allah tarafından, diğerleri de melekler vasıtasıyla meydana gelmiş olabilir mi?

Cevap: Peygamber rüyalarında her ikisi de olabilir. Ne var ki Allah tarafından gösterilen peygamber rüyası, tabir edilmeye gerek kalmayacak kadar berraktır. Diğeri ise bazen tevil, bazen tefsir, bazen de tabire muhtaç olabilir. Ama şu var ki Resulullah efendimizin (sav) şekline, kisvesine hatta ismine bile şeytan hiçbir surette yaklaşamaz. Dolayısıyla her peygamber rüyası, kanaatimce mutlak olarak sadık bir rüyadır ve dikkate alınması gerekir.

Soru: Hocam! Ama son dönemlerde insanlarımız, rüyalar üzerinden bazı art niyetli kişiler tarafından kandırılmaktadır. Özellikle bazı sahte şeyhler, rüyalarında Peygamberimizi (sav) gördüğünü iddia ederek, saf insanlarımız âdeta kendilerine bağlamak istemektedir. Bunun önüne nasıl geçebiliriz?

Cevap: Rüyasında Peygamberimizi (sav) görmediği halde görmüş gibi anlatan ve bundan da maddî veya manevî bazı dünyevî avantajlar elde etmek isteyen kim olursa olsun şarlatandır, sahtekârdır, yalancıdır. Allah (c.c.), âyetinde “Şu bir gerçektir ki Allah; haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez.” der. Binaenaleyh hadisi şerife göre de “Rüyasına yalan karıştıran veya görmediği hâlde görmüş gibi rüya anlatan kimse, kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine bağlamakla mükellef olacak, fakat asla onları birbirine bağlayamayacaktır.”

Soru: O halde keyfine göre rüya uyduranlar da yalancıların başında gelir, değil mi?

Cevap: Peygamberimiz (sav) bu kişiler hakkında çok bariz bir şekilde şu ifadeyi kullanır: “Yalanların en büyüğü, kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.”

Soru: Peki, buna rağmen böyle yalancılar ortaya çıkarsa ne yapmalıyız?

Cevap: Uluorta Peygamberimizi (sav) övünerek gördüğünü iddia edenlere itibar etmeyeceğiz. Özellikle bu yöntemle art niyetli olarak bir şeylerin peşinde oldukları anlaşılanlar, güvenilir bir bilim kurulu tarafından ifşa edilmelidir. Tarım Bakanlığı da hileli ürün satanları halka duyurmuyor mu?

Soru: Haklısınız Hocam! Ama biz gerecekten rüyasında Peygamberimizi (sav) görenleri tanımak, neden böyle bir rüya gördüklerini ve içeriklerini araştırmak isteriz. Siz de bu ilmî merakınızdan ötürü rüya arşivinizde günümüz Müslümanlar tarafından görülen Peygamberimiz (sav) ile ilgili rüyaları analiz ediyorsunuz. Bir iki örnek verebilir misiniz?

Cevap: Rüya sahiplerinin isimlerini vermemek şartıyla bunları sizlerle paylaşabilirim. Gayem, Peygamber rüyasının Hak olduğunu, kişiler üzerinde etkili ve hayra vesile olduğunu ispatlamaktır. Bu bağlamda bir örnek vermek gerekirse, çok değer verdiğim bir ilahiyatçı profesör arkadaşımın bana anlattığı kısa bir rüyasını anlatayım. Peygamberimiz (sav) rüyasında kendisine parmağıyla işaret ederek, biraz da sert bir tonla “Bunu ben sana men ediyorum!” demiş.

Soru: Hocam; bu kadar mı? Yani Peygamberimizi (sav) nasıl görmüş, olduğu gibi mi, yoksa başka bir şekliyle mi? Bunun anlamı nedir? Pek anlayamadım?

Cevap: Burada önemli olan kendisine verilmek istenen özel mesajdır. Kaldı ki hocamız, Peygamberimizin (sav) şeklini görmemiş, görülen sadece parmağı ve sesli uyarısıdır. Bu durumda ben de kendisine tabiî ki şunu sordum: “Hocam, siz kendi hâlinizi ve eksiğinizi daha iyi bilirsiniz, bu bir uyarı olduğu açıktır, Peygamberimiz (sav) size neyi men etmek istedi?” O da bana bunun üzerine bir itirafta bulundu ve aynen şöyle dedi: “Ne olacak, sigarayı içmememi söyledi.” Hocamız, meseleyi hemen kavramış ve mesajın içeriğini muhatabı olduğu için, o anda bile tabire gerek kalmaksızın çok rahatlıkla anlamış. Ben de biraz şaşırdım ve “Ay hocam, sizi sigara mı içiyorsunuz” dedim. O da evet “dedi”.

Soru: Eee, sonra?

Cevap: Ben de kendisine aynen ”Eee sonra, ne yaptınız hocam?” diye sordum. O da “ne olacak tabiî ki sigarayı bıraktım.” dedi. Gördüğünüz gibi Peygamber rüyası, kişi üzerinde bu kadar etkili olabiliyor.

Soru: Hocam! Aklıma o kadar çok soru geliyor ki şimdi. Rüya arşivinizde buna benzer daha çok enteresan peygamber rüyaları vardır. Bunların her birisini sizden duymak isterim. Ama ne yazık ki süremiz doldu. Ama gelecek sohbetimizde arşivinizde kayıtlı diğer peygamber rüyalarını da bizlerle paylaşırsınız değil mi?

Cevap: İnşallah.

 

(1) Buhârî, Kitâbu't-Ta'bîr, 10.

(2) Müslim, Kitâbu'r-Ru'yâ, 6.

(3) Kuran; Mümin: 28.

(4) Buhârî; Ta’bir: 4. Dârimî; Rüya: 5. İbn Mâce; Rüya: 8.

(5) Buhari; Tabir: 45. Müsned; 2/96: 119.