Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan romanın özeti

Bir yaz günü Kadıköy’den Köprü’ye gelen vapurda Ömer, Emine Teyze ile karşılaşır ve Emine Hanım’ın yanındaki uzak bir akrabasının kızı olan Macide’ye âşık olur. Ömer Balıkesirlidir, yirmi beş yaşlarındadır. Bir yandan kayılma ile girdiği Postane ’de çalışmakta, bir yandan da üniversitede okumaktadır. Macide, Balıkesir’de ortaokulu bitirdikten sonra musikiye merakından dolayı Emine Hanım tarafından İstanbul’a getirilmiş, Konservatuvara yazılmıştır. Altı aydır babasının yolladığı yirmi beş lira ile Emine Hanımların Şehzadebaşı’ndaki evinde pansiyon kalmaktadır. Emine Hanım’ın kocası Galip Bey yağ ticareti yapmaktadır fakat gitgide işleri bozulur. Çok geçmeden Macide’nin babası ölür, Balıkesir’den gelen para gelmez olur. Emine Teyzelerde sığıntı gibi kalmak istemeyen Macide, bir gece Ömer’le bir gezinti dönüşü, hakarete uğrayınca bavulunu alır; nereye gideceğini bilmeksizin Emine Hanım’ın evini terk eder. Tesadüf, Ömer henüz kapı önündedir; durumu öğrenince Macide’yi Taksim yakınlarındaki pansiyonuna götürür. Artık bir karı-koca hayatı yaşamaktadırlar. Ömer, arkadaş kesesinden geçinir. Karısını da profesörler, şairler, yazarlar çevresine sokmuştur. Bir akşam çalgılı bir bahçede, fasıl topluluğunda piyano çalan bir genç; Ömer’in yanına gelir. Bu, Macide’nin ortaokuldan aralarında platonik bir gönül bağlantısı geçmiş eski müzik öğretmeni Bedri’dir. Bedri, eski arkadaşı Ömer’le Macide’nin aile dostları olur; onlara para konusunda yardım eder. Ömer, kendisine her zaman istediğinden başka şeyler yaptıran içindeki şeytanın esiridir. Çevresinin etkisiyle düştükçe düşer; bir ara arkadaşlarının bazılarıyla tutuklanır. Salıverileceği gün Bedri, Ömer’i ziyaret eder. Konuşmaları sonunda Ömer, hâlâ nikâhlanmadıkları Macide’yi Bedri’ye bırakır; aradan çekilir. Şimdi Macide, Bedri’yle yeni ve düzenli bir hayatın eşiğindedir.

İkinci Dünya Savaşı öncesi üniversite ve sanat çevrelerindeki sosyal, siyasî fikir yönelişlerini de gösteren, olaylarda tesadüfleri ön plana aldığı için de bir karşıtlıklar toplamı olan roman, aydınların oluşturduğu bir çevre yergisidir. Bu çevrenin en olumlu tipini yazar, Bedri’nin kişiliğinde yaratıyor. Romanda dikkat çeken meselelerden biri de Ömer'in eserde yergiyle bahsedilen çevresi sağ görüşten insanlardan oluşur. Olumlu bir karakter olarak yazılmış Bedri ise bir solcudur.

Edebiyat çevrelerinde, eserde yerilen ve sağ görüş sahibi olan Nihat'ın Hüseyin Nihal Atsız'dan yola çıkarak kurgulandığı konuşulur.

Bunun üzerine Atsız, "İçimizdeki Şeytanlar" adlı yazıyı yayımlar. Atsız bu yazısında Sabahattin Ali'nin "İçimizdeki Şeytan"da Türkçülüğü ve milliyetperverliği kötü göstermeye çalıştığını söyler ve Sabahattin Ali'nin Rum olduğunu iddia eder.

İçimizdeki Şeytan ne zaman yayımlandı?

İçimizde Şeytan romanı 1940 yılında yayımlanmaya başladı.

İçimizdeki Şeytan romanının karakterleri

  • Ömer
  • Macide
  • Nihat
  • Bedri
  • İsmet Şerif
  • Profesör Hikmet Bey
  • Emin Kamil
  • Muharrir Hüseyin Bey,
  • Müdür Refik Bey
  • Seniha
  • Hafız Süleyman
  • Emine Hanım
  • Galip Efendi
  • Madam