Bombalı saldırılar, 10 Aralık 2016 tarihinde İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesinde, Vodafone Park stadyumu ve Maçka Demokrasi Parkı olmak üzere iki ayrı noktada meydana geldi.  Yine bir Aralık ayında   6 yıl önce Kayseri' de çarşı iznine çıkan askerlerimizin içerisinde bulunduğu otobüse bombalı saldırı düzenlendi. Hain bir pusu neticesinde 15 şehit verildi. Bir o kadar yaralı...
Bunları asla unutmayacağız. Hep diri ve canlı tutacağız...

Bu eylemi gerçekleştiren teröristlerin ve terör örgütlerinin ALLAH belasını versin. Devletimiz de terör destekçilerine, taşıdıkları vasfa bakmadan, daha ağır cezaların verileceği yasalar çıkarsın. Özellikle Devlet memuru olanlar için ayrı bir yasalar çıkarılsın.

Beşiktaş'ta emniyet mensubu gencecik 40 polisimizi ve altı vatandaşımızı, toplam 46 VATAN evladını, hain bir saldırı sonucu şehit vermiştik. Allah, şehadetlerini kabul buyursun... Terör Tarihin derinliklerinde; hep bir kara leke olarak kalmıştır, tazeliğini hala korumaktadır.  

VATAN ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYANIN bir dua niyazındaki şiirini; tüm şehitlerimize ithaf ediyorum.

Biz, kısık sesleriz... minareleri,

Sen, ezansız bırakma Allah’ım!

Ya çağır surda bal yapanlarını,

Ya kovansız bırakma Allah’ım!

Mahyasızdır minareler... göğü de,

Kehkeşansız bırakma Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allah’ım!

Bize güç ver... cihad meydanını,

Pehlivansız bırakma Allah’ım!

Bu arada, Zaman, zaman,  SAYIN  CUMHURBAŞKANIMIZIN şiirini okuyarak gündeme taşıdığı; büyük Şairimiz ARİF  NİHAT  ASYA' YI rahmet ve minnetle anıyoruz. Üzülerek ifade edelim ki; bu kadar büyük değerlerimizi tanımadan, onlardan haberdar olmadan yetişen bir neslimiz var. Büyük şairimizin eserlerinden bazıları NAAT, BAYRAK, FETİH MARŞI,  şiirleri  hep kulaklarımızı çınlatmaktadır. Biz gençlik yıllarımızda bu şiirleri heyecanla dinlerdik.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN, OKUMASI SAYESİNDE; GENÇLERİMİZ, BU ŞİİRLE TANIŞTILAR.

Kimi zaman, Sokaklarda, her siyasi partiden gençler; YA ALLAH,  BİSMİLLAH, ALLAHÜEKBER, diye slogan atıyor. Bütün gençler; hep birlikte  teröre lanet ederek,  tezahürat yapıyor. Demek ki; bu gençlerin genlerinde Memleket sevgisi vardır. Genlerinde VATAN SEVGİSİ VARDIR. Önemli olan, Memleket sevgisini yeşertecek ana damarla beslemektir. Onları Memleket sevgisi ile donatacak, değer yargıları ile yetiştirmektir. Bundan sonra; tek amaç bu olmalıdır.
Yine Vatan Şairimiz Mehmet  Akif Ersoy, ne kadar güzel özetlemiş. '' Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ, Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ'' Evet, bu coğrafya  asırlardır şehitlerimizin kanı ile sulanmıştır. O nedenle çok önemlidir.

Teknolojinin bu kadar ileriye gittiği ifade edilen günümüzde, sanat, edebiyat ve kültür açısından, ne kadar ilerlediğimiz tartışılmalıdır. Bilişim teknolojisinin esiri olan yeni yetişen nesillerimiz sanat ve edebiyata ne kadar ilgi duymaktadırlar. Unutmayalım, bir medeniyet kendi kültürü ile birlikte gelir. Asırlarca Dünyaya kendisini Medeniyeti ile tanıtmış olan ceddimiz, sanat ve edebiyat sahasını da ihmal etmemişlerdir. Kültür ve İrfanımız Batının kuşatması altındadır.

Şunu da söylemek gerekir. Sanat ve Edebiyat, Kültür insanları birdenbire ortaya çıkmıyor. Onların yetişmesi için; zeminin uygun olması gerekir. O zemini, Devletin geleceğini düşünen yönetenler; alt yapısı ile birlikte hazırlamak zorundadırlar. Tüm kültürel faaliyetleri, destekleyici, teşvik edici ortamların hazırlanması gerekir. Tüm bu değerlerimizin, eğitim kurumlarımızda, yetişen nesillerimize yeteri kadar tanıtılması şarttır. Bu aynı zamanda Milli bir görevdir. Senelerce; Dünyada ne kadar gereksiz, bize faydası olmayan bilgi aktarımlarının, bu okullarda öğretildiğini biliyoruz. Özümüzden yetişmiş, her şeyi ile bizim kültürümüzün değeri olarak ortaya çıkmış ve tarihe mal olmuş, bu insanların ve eserlerinin yeteri kadar tanıtılması gerekir.
Bu coğrafyada Tarih ve Şehit kavramı hep yan yana anılan iki kardeş gibidir.
Bu nedenle terörü durmadan destekleyen Batı, hiçbir zaman bizim dostumuz olmadı. Hep olaylara haçlı gözü ile baktı. Hilal ile olan mücadelesini hep devam ettrdi. Onların önderliğinde ve denetiminde olan Eğitim sistemi bize ne kadar uygundur?

Bu nedenle, Eğitim ve Öğretim kurumlarında; Gerçek tarihi tanıtan çalışmaların yapılması gerekir. Ataları ile yabancılaşan, çatışan değil; atalarını tüm gerçekliği ile kabul eden ve onlarla gurur duyan bir nesli inşa etmemiz şarttır. Biz merhamet medeniyetiyiz. Köksüz medeniyet olmaz...

Tarihimizin ne kadar önemli olduğunu ifade eden deeğerli düşünce adamlarının sözlerini  nakledeyim. Dolayısı ile Osmanlı Arşivlerinin bu konuda ne kadar öenmli olduğunun altını çizelim.

Halil İnalcık: Bana Osmanlı arşivlerini verin, size bir kültür imparatorluğu kurayım...
Batı, tarihin en büyük günahıdır. Roger Garaudy
Batı’dan gelen hiçbir ‘izm’ masum değildir. Cemil Meriç
Doğu der ki Batı’ya, güneşi fethetsen de, ruh gerçeği bendedir, madde yalanı sende. Necip Fazıl Kısakürek
Avrupalıların 18. yüzyıl başına kadar yaptıkları doğruya yakın haritalar, İslam kültür dünyasında yapılan haritaların ya kopyaları ya adaptasyonları veya parça haritaların bir araya getirilmiş halleridir. FUAT SEZGİN

Hеrkеsin İngilizcе konuşması gеrеktiği İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizlеrin yaydığı bir еmpеryalist oyundur. Oktay Sinanoğlu  
Mehmet Akif Ersoy, Batıyı  Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar olarak, tanıtır.

İşte düşünürlerimizin fikirleri ile, Batı Dünyası.

Bunların genç nesil üzerindeki etkileri, birilerini terör elemanı olarak yetişmesine kadar varan bir sürece itmektedir.  
Her alanda yaşananlar terör olayları; Millet olarak, birlik ve beraberliğe ne kadar ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu. Şimdi zaman; yetişmekte olan nesillerimizi, İnançlı, tarihi değerlerini tanıyan, Milli Kültürünü bilen, ahlaklı, dürüst, VATANSEVER GENÇLİK YETİŞTİRME ZAMANIDIR. BU DEĞER YARGILARI İLE, YETİŞMİŞ GENÇ NESİLLERE İHTİYACIMIZ VARDIR.

Bu nesillere, tarihe mal olmuş kahramanlarımızı tanıtmalıyız. Bir gündemde olan topçu kadar, ne içerdiği belli olmayan kimi zaman ahlaksız sözlerin söylendiği sanatçı geçinen insanlar kadar dahi; isimlerini öğretemediğimiz, Sayısız kahramanımız var. Üstelik müstehcenliğin, edepsiz kelime kullanımlarının ödüllendirildiği bir ortamda yaşıyoruz.  

Bu durum bizi yaralamaktadır. Bugün gencecik fidanlar; Bu Vatan için, gözünü kırpmadan toprağa girmeyi göze almaktadırlar. Kimisi bu VATAN için can vermektedir. İşte yaşayan kahraman gazilerin, hepsinin ayrı bir hikayesi vardır. Yeter ki; biz genç nesillerimize bunları tanıtmasını bilelim. Bunca şehidin hangi değerler için; severek canını verdiğini, anlatalım, öğretelim...

ÇÜNKÜ  SÖZ  KONUSU   VATANDIR...