Uzun yıllardır cilalı metotlarla adeta bir yaşam biçimi olarak Aziz Milletimize dayatılan  yılbaşı kutlamaları, aslında Müslüman coğrafyaların halkları için adeta bir kimsizlikleştirme operasyonları olmuştur. 

Yıllardır milletimizin bizzat kendi medeniyet değerleri ve birikimleri, eğitim yoluyla, kitle iletişim araçları ve kamusal alandaki uygulamalarla, değersizleştirilip olumsuzlanmakta, emperyalistlerin içi boş ve sömürme aracı olarak kullandıkları özel günleri ve yaşam biçimleri, bizzat teşvik edilerek, milletimizin tarihi kodları değiştirilmeye çalışılmaktadır.

Bugün yılbaşı eğlencelerinin niteliğine baktığımızda, Batılı yaşam ve eğlenme biçiminin taklit edildiği, içki, dans, yılbaşı hindisi, çam ağacı, noel baba, piyango gibi unsurların, hep vahşi Batı’ya ait kültür unsurları olduğu net bir şekilde görülmektedir.

Yılbaşı eğlenceleri, aslında, emperyalist küresel üst aklın, Müslüman toplumları, batının ışıltılı seküler yaşamına öykündürerek, öz değerlerinden koparıp, popüler kültür ile sömürmeyi hedefledikleri, postmodern tuzaklardır! 

Yılbaşı kutlamalarının dini bir yönünün olmadığı, Hristiyanların önemli bir günlerini kutlamak gibi bir niyetin bulunmadığı, sadece yeni bir yıla girmenin kutlandığı gibi masumlaştırma yaklaşımları son derece tehlikelidir. Bu tür yaklaşımlarla yılbaşı eğlenceleri sıradanlaştırılarak, yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.

Yılbaşı eğlencelerini bir farkındalık olarak gerçekleştirenler olduğu gibi, kimliksizleştirilmiş ancak arzu edilen yeni kimliğe de büründürülememiş halk kesimlerinin ‘uydum kalabalığa’ kabilinden meselenin künhüne vakıf olmadan iştirak ettikleri de görülmektedir.

Yapılan ve yapılmak istenilenin asıl maksadı, milletimizi, öz kültür ve medeniyetinden koparmak ve inanç bağlarını ortadan kaldırmaktır.

Yılbaşını kutlamak ve noelde eğlenmek için, evlerimizde ve şehirlerin meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında özel hazırlıklar yapmayalım! 

Noel ağaçları dikmeyelim! 

Evlerimizi, işyerlerimizi ve sokaklarımızı süslemeyelim! 

Ailemizi, çocuklarımızı, torunlarımızı, komşularımızı, arkadaşlarımızı, bu kültür ve inanç değerlerimizi yozlaştırmayı hedef alan küresel emperyalizmin kurduğu tuzağın pençesine atmayalım!

Buralara harcayacağımız parayı ayırarak, yetimlere, fakir, fukaraya, öğrencilere ve hayırlı yerlere verelim!

Öğrencilerimizi, işçilerimizi, memurlarımızı, çalışan personelimizi yılbaşı eğlencelerine teşvik etmeyelim!

Yılbaşı çekilişleri ve hediyeleşmeleri yapmak zorunda bırakmayalım! 

Kamu kurumlarının misafirhanelerinde, otellerinde, öğretmenevi ve polisevlerinde, belediye kültür merkezleri ve düğün salonlarında, alkollü yılbaşı kutlamalarına izin vermeyelim!

Çanakkale’yi geçemeyerek vatanımızı işgal edemeyenlerin, alkolle, eğlenceyle, noelle yüreklerimizi işgal etmelerine izin vermeyelim!

Yeryüzünü bozguna uğratan, İslam coğrafyalarını işgal ederek kana bulayan küresel emperyalistlerin, Müslümanlara yaptıkları vahşi zulümleri, taşeron terör örgütleri ile askerimizi, polisimizi şehid etmelerini kutlayacakları ve eğlenecekleri bu geceyi, kendimize, çocuklarımıza, gençlerimize ve halkımıza makul bir eğlence gibi sunmayalım!

Kadim geleneğimizden beslenen toplumsal ve bireysel ruhumuzu, bu postmodern esarete prangalatmayalım!

Hiç bir bahane üretmeden, bu tuzakların farkına vardığını, o gece göstereceği iradesiyle beyan eden ve hiç bir yılbaşı kutlamasına katılmadığı gibi, ailesine, çocuklarına, yakınlarına da, duruşuyla örnek olarak  kadim değerlerine sahip çıkanlara, selam olsun!.. 

Noel kutlamalarını kültür emperyalizminin bir sonucu olarak değerlendiriyor, Aziz Milletimizin kendi medeniyet değerleriyle buluşmasını diliyorum.

* * *

31 Aralık akşamı, Anadolu Gençlik Derneği'nin düzenlediği Mekke'nin Fethi Gecesi, her yıl dolduğu gibi, tüm yurtta, her şehirde, yapılacak programlarla kutlanacak. 

Davetli ve davetçisiniz..