20 BİN DEDİLER, 450 MİLYON TON ÇIKTI!

İsmet İNÖNÜ 13 Ocak 1968 tarihinde CHP İstanbul İl Kongresinde, “Bugün memleketimizdeki Boraks cevheri üzerinde yabancı (ROTHSCHILD) BİR OYUN PLANLANMAKTADIR. Oyunun hedefi Türkiye’yi bu kaynağından mahrum bırakmakdır. Bunun oyuncuları kapı kapı dolaşıyor….” diye devam ediyordu.
İsmet İNÖNÜ o tarihlerde neden böyle bir açıklama yapmıştı?
Nedeni, Türkiye’de işbirliği konusunda cömert davrandığımız, yalanları ile ünlü, gizliğin ve paranın adı olan  ROTHSCHİLD’lerin Rio Tinto şirketinin 1963 yılında yayınladığı rapordu;  

- Türkiye'de bor mineralleri tükenmiştir.

- Türkiye'nin en çok 20.000 ton satış şansı vardır.

- Türkiye'de ancak 3 firma 60.000 ton üretim yapabilir.

- Türkiye, Avrupa piyasasına, yalnız borik asit üretimi için bor cevheri verebilir.

- Avrupa piyasasının borik asit üretimi 45.000 ton cevhere karşılık gelen 30.000 ton cevherle sabittir.

- Türkiye ancak zararına bor endüstrisi kurabilir. 3.000 tonluk rafine ancak sübvansiyonla yaşar.

- Türkiye'nin bor rezervlerine Borax Consalidated Ltd. ortak edilirse, bor endüstrisi kurulacaktır.

- Avrupa endüstrisinde Türk cevheri kullananlar, fiyat rekabeti ile Amerikan cevherine dönerlerse, Türkiye bu sahayı kaybeder.

- Türkiye Amerikan rekabetini üstüne çekmemelidir.

- Amerikan Bor cevherleri sodyumludur, Türk Bor cevherleri kalsiyumludur, bu da Türkiye’nin rekabet imkanını ortadan kaldırır.

Ve o raporda bu bilgilerin yer bulunması kuşku yaratmıştı.

ROTHSCHILD’lerin Rio Tinto şirketine göre, Türkiye’de BOR madenleri tükenmiş midir ilk önce ona bakalım.

Eskişehir ilinin 70 km güneyindeki Kırka ilçesinde bulunan ve dünyanın en büyük rezervi için dün ROTHSCHİLD’lerin 20 bin ton dediği Bor rezervi, bugün 450 milyon ton olduğu bilinmektedir. Yalnızca bu örnekteki yalanın büyüklüğüne bakarak; Türkiye’nin nasıl bir aldatmaca içinde olduğunu göstermeye yetmişti. Ve İsmet İNÖNÜ’de bu yalana karşı üstelik İstanbul İl Kongresinde ROTHSCHILD’leri hedef gösteriyordu!

Bugün ise CHP’nin masaya oturduğu Ali BABACAN ile devam edelim…

ROTHSCHİLD’lerin sahibi olduğu FED’in yan kuruluşu olan IMF-Dünya Bankası, Yıllık toplantıları çerçevesinde, 2 Ekim 2009 Cuma günü  İstanbul’da  basın toplantısı düzenleyen  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali BABACAN, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Strateji ve Eylem Planı konusunda bilgi verdi. Ve İstanbul’un Finans Merkezi olması yönünde hazırlanan eylem planını da yayımlayarak resmiyet kazandırdı. BABACAN yapılan açıklamada veya eylem planında İstanbul’un Finans Merkezi olmasının yanı sıra, İstanbul’da bir de elmas ve kıymetli taş piyasalarını işlem göreceği, “karbon borsası” kurulacağını açıkladı. Bugün bu taşların arasında, en son 1963 yılında elde edilemeyen %73’ünün Türkiye’de olduğu kabul edilen ve rezerv tutarı  tahmini 9 trilyon doları bulan BOR da vardır.

Bir zamanların CHP’si sayesinde İstanbul Finans Merkezi’nin neden kurulacağını da anlamış bulunuyoruz!

Şimdi masadaki BABACAN’ın plandeminin bozguna uğradığı bugünlerde aşıyla ilgili kapalı alanlarda zorunlu olsun gibi söylemlerini, İstanbul Finans Merkezi ile birlikte  yeniden değerlendirmenin tam zamanı, CHP’li veya CHP’siz!