Sözcü gazetesi “Öleli 63 Yıl Oldu Ama Nâzım Hikmet’e Kinleri Hâlâ Bitmedi” başlığını atarak  Erdoğan hükümetine ateş püskürür.

Sözcü’nün bu büyük iftirası üzerine derinden öfkelenen Ahmet Hakan Hürriyet’teki köşesinde sergilenen nankörlüğe işaretle şu bilgileri verir:

{“Vatan haini” diye Türk vatandaşlığından çıkarılan Nâzım Hikmet’e vatandaşlığı iade eden Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu hükümetti. Vatandaşlığa iade olayı, tam 58 yıl sonra 10 Ocak 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleşti. Resmî ideolojinin yıllarca kan kusturduğu, cezalandırdığı, hapislere attığı, zulümler ettiği Nâzım Hikmet’e…Türk vatandaşlığını iade etmek, az buz bir iş değildir.}

DEVLETİMİZİN MAĞDURU ALİ RIZA DEMİRCAN
Devletimizin AĞIR CEZA ve DEVLET GÜVENLİK MAHKEMELERİ’nde  dokuz  defa yargıladığı Ali Rıza Demircan olarak Ülkemizde  fikir suçlarından yargılanan  ve mahkum edilen  insanların tümünü mazlum ve 5816’dan ceza giyenleri de mağdur görürüm.

Bu arada bir düşüncemizi de açıklamış olalım:

İslam’a ve bin yıllık tarihimize  fiilen ve cebren  karşı olduğu ve amac uğruna İstiklal mahkemeleri ile terör estirip oluk gibi kan akıttığı için kötülerin kötüsü olan yürürlükteki  BATICI düzene ve köle ruhlu bağlılarına sağlanan özgürlük, fikir bazında istisnasız bütün  ideolojilere sağlanmalıdır. Yeni Anayasa bunun için gereklidir.

NAZIM HİKMETİN KABRİNİ ZİYARET
Rusya gezimizde Moskova’da bakımlı bir kabristanda mezarını ziyaret ettiğim Nazım Hikmet’e ateisttir deyü bir Fatiha okumadım. Ama Devletimiz adına yapılan zulümleri hatırladığımdan bu vatan evladı için yüreğim cız etmedi değil.

“Vatan haini” diye Türk vatandaşlığından çıkarılan Nâzım Hikmet’e vatandaşlığı iade eden Recep Tayyip Erdoğan hükümeti SAYYADI BÎ İNSAFA köpeklik eden İstiklal Mahkemesi’nce asılarak şehid edilen İSKİLİPLİ  ATIF EFENDİ  büyüğümüze de iade-i itibar etmelidir.

( İskilipli  Atıf Efendi mücadeleci ruha sahip olup kükreyebileceği için ürkülen büyük bir İslam alimidir, eserleri vardır. Zalim İstiklal Mahkemesinin hain hükmü ile 4 Şubat 1926’da Ankara’da eski meclis binası yakınlarındaki Karaoğlan Çarşısı’nda Babaeski müftüsü Ali Rızâ Efendi ile beraber idam edilerek şehit edildi. Katillerine bin lanet olsun.)

KOCA RİZE
1925 Kasım’ı sonunda Hamidiye Kruvazörü ile dağları taşları bombalanan koca RİZE.

Rize Vali, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı  çıkardı ama sekiz şapka şehidine iade-i itibar eyleyüp heykellerini dikemedi.

Ama Devletimiz, ruh köklerimize bağlı halk çocuğu olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ile iade-i itibara İSKİLİPLİ ATIF EFENDİ merhumla başlamalıdır.

Ha içimizde kalmasın açığa vuralım…

Atılan nasıl bir temel, salınan nasıl bir derin  korku ve saçılan nasıl bir zehirli tohumdur ki bir asır sonra bile  konuşmaya, yazmaya ve talep etmeye tereddüt ediyoruz.

ÖZGÜRLÜĞE RAHMET ZULME LANET
Yüce Kitabı Kur’ân ile kendisine ve yasalarına inanmayan kâfirler dahil bütün insanlara, tüm inançlara ve yaşamlara verdiği hürriyet için Allah’a hamd olsun. (Bakara 256; Maide 8; Mümtahine 8)

Kendilerine karşı istiklal savaşı verdiğimiz İngiliz, Fransız ve İtalyanların yasaları ve kültürlerini almak için yapılan zulümlere, zalimlerine  ve putlaştırdığımız korkulara da bin lanet olsun.

Sözü Rabbimize bırakalım:

“…Bilin ki, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerinedir! Onlar, insanları Allah’ın yolundan alıkoyan ve o yolu geri ve geriletici göstermek isteyenlerdir. Ölüm ötesi Ahiret hayatını inkâr edenler de onlardır.” (Hûd 18-19)