Bu yazıyı, bayramsız bir bayramın ardından Londra Konferansları için İngiltere yolcuğumuz esnasında uçakta yazıyoruz. Allah (c.c), hayırlı kılsın inşallah.

Bayramımızı, yasa çeviren Terör eylemlerinde, askeri helikopter faciasında, sel felaketlerinde ve trafik kazalarında hayatlarını kaybeden Şehidlerimize Allah (c.c)’tan Rahmet, yaralılara ve mazlumlara acilen şifa ve deva, milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz!

MOSSAD ve CIA’nın Türkiye şubesi Özel Harb (Gladyo) Terörü Yönetim Merkezince Erzincan’ın Başbağlarında Camii avlusunda Ezanı Şerifi bekleyen vatandaşlarımızla, Sivas’ta Madımak Otelindeki vatandaşlarımızı öldürenleri ve öldürtenleri lanetle anarken, şehidlerimizi Rahmetle yâd ediyoruz! Makamları Cennet olsun!

Karıncayı bile ezmeyecek merhamet yüklü olmalarına rağmen; yıllardır Bayramları Bayramsız geçiren, 28 Şubat’ı planlayan derini güçlerin mağdurları onlarca yıldır düzenlenen komplolarla halen cezaevinde çile dolduranları ailelerine kavuşturacak af bayramını Erzincanlı Başvekillimizin Hükümetinden acilen bekliyoruz! Erzincan Başbağlar Katliamını bu vesile ile tekrar lanetle anıyoruz!

Yaşayan her nefis bu imtihanları görecek ve tadacak! Ölümümüze kadar neşe ve hüzün, bayram ve matem, acı ve tatlı, sıhhat ve hastalık, dert ve deva, fakirlik ve zenginlik, barış ve terör, mevsimler gibi önlenemez gerçeğimizdir! 

İsyan etmeden ve tedbirlerini alarak sabredenlere ve batıllara karşı Hakk’ı, zulme karşı adaleti, zalimlere karşı Mazlumları tercih edenlere müjdeler olsun!

Bu üzüntüler içinde, tesellimiz;

oruçlarımız vesilesiyle affedilmemizi ve Rahmet Ayı boyunca sevgi, saygı, merhamet, hak, adalet, birlik, uhuvvet, ümmet ve vefa ruhuyla sevinmeyi hak edebilmemizdir!

Ramazan-ı Şerif’e veda ederken;

bir aylık açlık susuzluk imtihanıyla elde ettiğimiz bu güzel ahlak ilkelerine veda etmemeliyiz!

Sevgi ve saygının kaynağı namaza, merhametin kaynağı zekat, infak, hayır ve hasenata veda etmemeliyiz!

Şirk, inkar, nifak, faiz, kumar, hırsızlık, yolsuzluk, gıybet, yalan, iftira, haset, zina, çıplaklık vs...gibi hayasızlık ve ahlaksızlık hastalıklarına karşı; emanet, adalet, ehliyet, doğruluk, dürüstlük ve gerçek tesettür ilaçlarına asla elveda dememeliyiz.

Birlik, uhuvvet (kardeşlik), ümmet ve vefa ruhunun kaynağı dayanışma ve yardımlaşmaya elveda dememeliyiz!

Hak ve adaletin kaynağı ceza ve hesab günü korkusu ve telaşıyla, güzel ahlak erdemlerine veda etmemeliyiz!

Rahmet ayında iftara yakın acziyetimiz, bitkinliğimiz, bir lokma yemeğe ve bir yudum suya hasretimiz sayesinde, bencilliğimizi, egolarımızı, gurur ve kibrimizi, nefret ve kinimizi yok ederek sadece Allah’a kul olma makamına ulaştıran değerlere elveda dememeliyiz!

Başta gönüllerimizin tacı ve şahı biricik ana ve babamıza, evimizin gülü eşimize ve gözümüzün nuru nesillerimize, canciğer kardeşlerimize, diğer akrabalarımıza, komşularımıza ve bizlerin de geçici durağı ahiretin gümrük kapısı kabir evindeki sevdiklerimize sevgiye, saygıya, merhamete, duaya ve ziyarete veda etmemeliyiz!

Yeryüzünde 1 asırdır devam eden bayramsız bayramlara veda edebilmek için, Hilafet merkezli güçlü-süper güç Türkiye’mizin oluşmasına yorulmadan devam etmeliyiz!

İhanet şebekelerinin ülkemizi bölmesine asla izin vermemeliyiz!

Üzerimizde dolaşan bela karabulutlarının dağılmasını istiyorsak, Deccal ve avanelerinin uydurduğu Şeytani yollardan, Ülkemizi ve Milletimizi Ana Yasamız Kur’an-ı Kerim’in ve Sünneti Seniyyenin ışığında İslam İlkeleriyle kurtulmaları için uyarmaya devam etmeliyiz!

“Şükür nimeti, nankörlük ise belayı ve azabı artırır “ İlahi gerçeğini asla unutmadan sayısız nimetleri ihsan ve ikram eden Allah’ımıza kulluk görevlerimizle şükrümüze, ülkemize ve insanlığa hizmete devam eden iktidarımıza desteklerimizle de teşekkürümüze devam etmeliyiz!

Bayramlarımızı bayram, matemlerimizi matem bilen, tatlı ve acı günlerimizin gerçek dostlarına sadakat ve vefa erdemini unutmamalıyız.

Arabulucu ve uyarıcı bu sadık dostlarımızı ganimetlerde yanımıza koşan, bela ve sıkıntılarda kaçan paraşüt ekibi dalkavuk arabozucu bukalemunlara her zaman tercih etmeliyiz!

Hepimize bir nefes yakın olan Ölüm gelmeden ve hesaba çekilmeden nefislerimizi hesaba çekmeyi birbirimize devamlı tavsiye etmeliyiz!

Değil insanı, karıncayı bile ezmenin tüm alemi öldürmek olduğu imanını nefsimize ve neslimize öğretmeye devam etmeliyiz!

Bu gerçekler karşısında mallara, makamlara ve kullara kul ve Şeytanlara maskara olmaya ebediyyen elveda!

Allah’a kul, sevgili biricik Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize Ümmet olmaya ve İslam’a tartışmasız Müslüman olmaya sonsuza dek devam İnşallah!

Müslümanlığa elveda mı?

Asla!

Allahım!

“Bizi Müslüman yaşat! Müslüman vefat ettir! Ve Müslüman olarak dirilt!

Ana babamızla beraber bizi ve tüm mü’min kardeşlerimi rahmetinle bağışla!

Siyonist ve emperyalist canavarlarca Cehenneme çevrilen mazlum coğrafyayı da ahiretimizi de Cennet Bayramına dönüştür!”

Amiin.

Yaratıcımız, Yaşatıcımız Allah’ı Yönetici Rabb, Hz. Muhammed (s.a) Efendimizi Peygamber ve Önder, Kur’an-ı Kerim’i Ana Hayat Yasası Kitab ve İslam’ı tek Din ve Düzen kabul edenlere selâm olsun!

Tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun!

Selâm, sevgi ve duayla.