Bismillahirrahmanirrahim

Yarattığı her bir varlığı güzel yaratan yüce Allah’ımıza hamd ederim. Onun  bizler için güzel örnek kıldığı biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam ederim; Ona  kalbi bağlılığımı arzeder ve izinden gidecekleri artırmasını Yüce Rabbimizden  dilerim.

Bu sohbetimizde “Her işimizi güzel yapmakla yükümlü kılındık” konusunu işleyeceğiz. Bu sohbetimizin de hayırlara vesile olmasını, bizler için bir ahiret yatırımı oluşturmasını yüce Mevla’mızdan diliyorum.

ALLAH GÜZELDİR

Yüce Allah’ımız bütün varlıkların halikıdır. O, bütün güzelliklerin, tüm güzellerin de yaratıcısıdır. Peygamber efendimizin diliyle; Allah güzeldir, güzelliği sever.

Bunun içindir ki yarattığı her bir varlığı güzel yaratmıştır. Rabbimiz kendisini Secde suresinin 5. ayetinde böylece tanıtmaktadır:

“Rabbiniz, yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır. İnsanı da çamurdan yaratmaya başlamıştır. “

Güzel olan, güzelliği seven ve her bir varlığı güzel yaratan Rabbimiz, güzellikler kitabı olan hayat nizamımız Kur’an-ı Kerim’de bize örnekler vermektedir.

GÖK YÜZÜ GÜZEL

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de gökleri güzel yarattığını bildiriyor ve bizlere bu güzelliğe nazar etmemizi öğütlüyor. Kâf suresinin 6. ayetinde Rabbimiz şöyle buyurur:

Onlar üzerlerindeki  göğe bakmadılar mı? Biz onu nasıl yarattık? Nasıl da güzelleştirdik? Hiçbir çatlak/yarık da yok onda.”

Özellikle kameri ayların 13, 14, 15. gecelerinde gökyüzüne nazar edelim. Ya da 24 saatin herhangi biriminde bakalım. Gökyüzü ne kadar ihtişamlıdır. Bu ihtişam ne büyük güzellikleri ihtiva etmektedir.

YER YÜZÜ GÜZEL

Yalnızca  gök mü güzel. Şimdi de Kehf suresinin 7. ayetine bakalım. Rabbimiz şöyle buyurur:

Biz insanların hangilerinin daha güzel ameller yapacağını belirlemek için yeryüzündeki tüm varlıkları, onun  güzellikleri kıldık..”

İbret alıcı bir nazarla, estetik bir anlayışla yeryüzü varlıklarına baktığımız zaman izleyeceğimiz güzelliklerin ihtişamı karşısında sübhanellah demekten başka çaremiz kalmaz. O ihtişamlı, ihtişamlı olduğu kadar güzel olan dağlar, nehirler, ovalar, bin bir çeşit bitkiler, bin bir renkte ve görünümdeki canlı varlıklar Rabbimizi hatırlatan  ne etkili belgelerdir.

İNSAN DA GÜZEL

Gök ve yer güzel yaratılır da göğün ve yerin kendileri için yaratıldığı ve hizmetine sunulduğu insan güzel türü güzel yaratılmış olmaz mı? (Bakara 29)

Rabbimiz bizleri güzel yarattığına işaretle Tîn suresinde şöyle buyurmaktadır:

“Ant olsun, insanı da en güzel şekilde/kıvamda yarattık.”

Bizleri en güzel kıvamda yaratan Rabbimize hamd ve senalar eder, bizleri güzelliklerini koruyabilen kullarından kılmasını dilerim.

Kur’an-ı Kerim’de bizlerin yaratılış güzelliğine ve güzelliklere erme yeteneğimize işaret eden pek çok âyetler var.

Mesele Teğabun suresinin 3. âyetinde şöyle buyrulur:

Allah gökleri ve yeri değişmez ölçüler içerisinde halk etti. Sizleri suret verdi ama suretlerinizi de pek güzel yaptı. Dönüşünüz O’nun huzurunadır.”

NİÇİN GÜZEL Mİ GÜZEL İNSANLARIMIZ VAR?

Hepimiz güzel halk edildik. Ama aramızda daha bir güzel insanlar; daha bir güzel erkekler ve kadınlar vardır. Onların daha bir güzel kılınmasının sebebi nedir biliyor muyuz?

İnşallah, Rabbimizin bizler için hazırladığı cennetlere girdiğimizde her an daha bir güzelleşeceğiz. Yeryüzünün güzelleri, her birimizin cennet hayatımızdaki güzelliği yanında pek sönük kalacak. Yeter ki biz yaradılışımızdaki güzellikleri, Rabbimizin buyrukları izinde koruyabilelim, geliştirebilelim.

İNSANIN YARATILIŞ AMACI İBADET’TİR/GÜZEL İŞLER YAPMAKTIR

İnsan en güzel kıvamda yaratılmış varlıktır. Peki, onun yaratılış amacı nedir? Yaratılış amacı  Allah’a ibadettir, ibadet de Onun koyduğu ölçülere göre güzel ameller yapmaktır. Biz bu hakikati Rabbimizin bize bildirmesi ile biliyoruz. Konuyu açalım:

Rabbimiz bizleri kendi zatına ibadet etmekle yükümlü kıldığını ve bu amaçla yarattığını şöylece bildiriyor:

Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56)

Yaratılış amacımız olan ibadete Mülk suresinin 2. âyetinde Rabbimiz dolaylı olarak şöylece açıklama getirmektedir:

“Hangi biriniz daha güzel ameller yapacak, belirlemek için ölümü ve hayatı yaratan Allah’tır. 

Ölüm ve hayat yani insan hangilerimizin  daha güzel ameller yapacağını denemek için yaratıldığına göre, güzellik eşit ibadet, ibadet eşit güzelliktir. Bunu yazımızın ilerleyen bölümlerinde inşallah daha bir açıklığa kavuşturacağız.

İnsan ibadet yani güzel işler yapması için yaratıldığından Muhammed çağı insanları olan bizler de Hz. Muhammed’e ve O’nun tebliğ ettiği kitap Kur’an-ı Kerim’e göre güzel ameller yarışına çıkarılacağız. Bir diğer anlatımla bu iki kaynağa göre ibadet görevimizi yapacağız.

PEYGAMBER DE GÜZEL KUR’ÂN DA GÜZELDİR

Böyle olunca, izini takip etmekle yükümlü olduğumuz aziz mi aziz, biricik mi biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed’in de, güzellikler Peygamberi, güzel örneklerin şahsında toplayan bir Allah Elçisi olması gerekmez miydi? Elbette gerekirdi  ve böyle de oldu.

Rabbimiz Ahzab suresinin 21. Ayetinde şöyle buyurur:

Allah’ın elçisi Muhammed’de sizler için; Allah’a inanıp O’nun huzurunda sorgulanacağına inanan, O’nun adını ve yasalarını çokça anan kullar için güzel örnekler vardır.”

Peygamber, güzellikler örneği olur da, O’nun tebliğ ettiği ve O’nu da yetiştiren yüce kitabımız, Kur’an-ı Kerim de güzellikler kitabı olmaz mı?

O’nu bize indiren güzellikler kaynağı olan Rabbimiz, Kur’an’ı bize, Kur’an’da ahsen’ul hadis yani sözlerin en güzeli olarak şöylece açıklamaktadır:

“Allah, sözlerin en güzeli olan bu Kur’an ayetlerini, kendi içinde tutarlı, ayetleri arasında mükemmel bir ahenk ve uyum olan ve hakikati tüm yönleriyle ele alıp tekrarlayan mükemmel bir kitap hâlinde indirmiştir. Ondaki azap ayetlerini okudukları zaman, Rablerine saygı duyanların ondan tüyleri ürperir. Sonra rahmet ayetlerine gelince, Allah’ın zikrine karşı tenleri yumuşar, gönülleri sakinleşir.

İşte Allah’ın dosdoğru yolu budur. O, samimî bir kalple doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyeni bu yola iletir. Bile bile kötülüğü tercih ederek sapıklığı hak edene gelince, Allah kimi saptırmış, kimin yoluna ‘sapıklıktır’ damgasını vurmuşsa, O’ndan başka hiç kimse ve hiçbir güç onu doğru yola iletemez.” (Zümer 23)

HERŞEY İHSAN ÜZERİNDE YAPILACAKTIR

Bizler için yaratılan yer güzel, hizmetimize verilen gök güzel, Peygamberimiz güzel, hayat kitabımız Kur’an-ı Mübin güzel olur da bizim hayati görevimiz güzel  ve güzellikler olmaz mı?

Bakınız aziz Peygamberimiz Kur’an’ı bize özetlercesine ne buyuruyor:

“Allah her şeyin ihsan üzere, Allah biliyor bilinci içinde güzel yapılmasını emretmiştir. Öldüreceğiniz zaman güzelce öldürün. Hayvanınızı keseceğinizi zaman güzelce kesin; bıçağını iyice bilesin ve hayvanına ıstırap vermesin.”

Konuyu özetleterej diyebiliriz ki yatıp kalkmaktan yemek içmeye, kılık kıyafetten selamlaşmaya, üretimden tüketime, yargıdan siyasete, ahlâktan sosyal adalete hulasa hayatın her anı ve safhasında konuşulacak her söz, sunulacak her davranış, yapılacak her iş tarafımızdan ihsan üzere güzel olarak yapılacaktır. Biz buna görevliyiz.

Anlaşılacağ “İhsan” güzellikten daha geniş  anlam içeren kavramdır.

İhsan işi güzel yapmaktır. İhsan karşılık beklemeksizin iyiliklerde bulunmaktır. İhsan yapılanı Allah görüyormuş bilinci içinde yapmaktır.

“Allah her şeyin ihsan üzere yapılmasını emretmiştir“ demek, her şeyi Allah görüyor bilinci içinde, karşılık beklemeksizin Yaradan’ımızın koyduğu ölçüler içerisinde güzel yapmak demektir.