Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Yarım asırdır İslami uyanış ve dirilişin bilhassa gençler arasında artmasından rahatsız olan Şeytani çevreler kendi planladıkları 11 Eylül 2001 tarihinde, kendi kontrollerindeki taşeron terör örgütleri eliyle ikiz kulelere saldırıyı bahane edilerek, müslümanlara top yekûn saldırıya geçtiler! Önce İslamofobi diye uydurdukları ve asıl gerçek olan ‘’İslam geliyor’’ hakikatini durdurmak için Müslüman Ülkeleri silahlı işgale başladılar! Önce Afganistan arkasından Irak ve Suriye’yi parçalayarak bilfiil işgal etiler! Kendi silahlı işgallerine ‘’Hristofobi’’ ve ‘’Hristiyani Terör Örgütü’’ demediler! Ama ülkesini, canlarını ve namuslarını savunan müslümanların meşru müdafaalarını ‘’İslamofobi’’ ve ‘’İslami Terör’’ örgütleri diye iftara atmaktan da utanmadı bu yeryüzünün kovboyu haydutları!

Bir yandan topyekûn biz müslümanlara ve ülkelerimize silahlı saldırılar devam ederken bir yandan da sosyal medya yoluyla iftira, şantaj ve tahrik saldırıları aralıksız devam ediyor!

Allahımıza, Kutsal Kitabı Ana Yasamız Kur’an-ı Kerim’e, Peygamberimize ve O’nun sünnet yoluna ve eşleri analarımıza ve ashabı kiram’a saldırılarla müslümanları tahrike devam ediyorlar! İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in Mushaf-ı Şerif’inin bir mel’un zalim tarafından yakılması bu büyük Siyon (Yeni Dünya Dümeni)’ni oyununun bir parçasıdır! Daha evvelde Danimarka’da Eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize Karikatürle hakaret edilmesi de sabırlarımızı zorlayan tam bir Haçlı Hristiyani bir terördü!

Biz bu Bizans entrikalarına ve saldırılarına yabancı değiliz! İçimizdeki Tapınak Şövalyeleri İttihad Terakki terör örgütünün çeteleri 1922 ile 1950 yılları arasında malum devrimlerle İslam’a ve değerlerine açtıkları savaşları hiçbir dış düşman yapamamıştır!

Kur’an-ı Kerim ve İslami eserler adeta suç aleti görülmüş, evlerimize silahlı baskınlarla toplatılıp bir kısmı yakılmış bir kısmı da çamurlar içindeki Kur’an-ı Kerim’ler İzmit SEKA fabrikasında öğütülmüştür!

Babalarımız, dini kitaplarımızı, Osmanlıca eserlerimizi toprağa gömerek bu zalimlerden saklayarak korumaya çalışmışlardı!

Osmanlıca yazan, yayan, Kur’an ı Kerim okuyan ve okutanlar,  ‘’vatan haini’’ iftirasıyla İstiklal Mahkemelerinde yargılandılar. Abdülkerim Arvasi (k.s), Said Nursi (k.s), Süleyman Hilmi (k.s) Hazretleri  gibi kimileri mahkûm edildi, Esad Erbilli (k.s) gibi kimileri de zehirlenerek şehid edildi. İskilipli Atıf gibi zatlar da idam edildi! O karanlık dönemleri yaşayarak anlatan bir babanın evladıyım!

Bu zulümleri ve hain saldırıları yapanların bugünkü uzantıları da aynı yolda sinsice yürümeye devam ediyorlar! 28 Şubat 1997 post ve dost modern darbesi ihaneti İslami değerlere alçakça saldırıları bu şer odakların oyununun bir parçası değil miydi

Peygamberler ve Ashab-ı Kiram Şehri Diyarbakır’ımızın ırkçılık hastalığına yakalanmış gafil müslümanların oylarıyla kazanan ırkçı ve faşist zihniyetli HDP’Lİ Belediye Başkanı birkaç yıl  evvel Danimarkalı şerefsizin yayınladığı Peygamber Efendimize çirkin iftira ve hakareti içeren karikatürü tüm şehrin panolarında yayınladığını ne çabuk unuttuk!

Bu panolardaki çirkin karikatürleri okuduğu meşhur tarihi hutbeyle Ümmet Ruhu ve bilinci sahib Müslümanlara yerle bir ettiren Ulu Camimizin örnek Sütçü İmamı eskimez İmam Hatibi Said Hocamızı tebrik ve teşekkürle anıyorum! Allah’ımız hayırlı bereketli Ömürler lütfetsin. Amiin

Geçtiğimiz yıl sınıf içerisinde Kur’an tekmeleme görüntüsünü hatırladığımızda, Avrupa’da kitabımızı yakma ihanetini sergilenmesi açısından ne fark vardır? Adı Hasan olanlar Hans’laşmaya başlamışsa oturup bir kez daha düşünmek zorunda depil miyiz? Hans’lar ve Maria’lar, İslami yanlış bilerek yakıyor ve saldırıyor. İçimizdeki Hasan’lar ve Meryem’ler ise eğitim sistemimiz içindeki virüslerle zehirlenerek  yakıyor!

Peki bu saldırılar karşısında mü’mince tavır nasıl olmalıdır?

Bu tür saldırılar karşısında, saldırdıkları değerlerimize sımsıkı sarılmamız bütün bu hain saldırıları önlemenin yoludur.

Kur’an-ı Kerim’e mi, Peygamberimize mi, Namaz’a mı, örtüye mi saldırıyorlar, şuur ve samimiyetle bu değerlerimize sımsıkı sarılacağız. Namaz kılanların, örtünenlerin Kur’an-ı Kerim’i okuyup yaşayanların sayısını artırarak ve Peygamberimize ve Sünnet-i Seniyye’sine sevgimizi saygımızı ve itirazsız bağlılığımızı çoğaltarak bu saldıralı boşa çıkarmalıyız! Bu alçaklar bizim birliğimize mi saldırıyorlar? Bir olacağız! Dirliğimize mi saldırıyorlar? Diri kalacağız! Kardeşliğimize mi saldırıyorlar? Kucaklaşacağız!
Nesillerimizin bu saldırıların aleti olmasın diye iktidarımızın okullara koyduğu Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi ve Ahlak derslerini imanımızın gereği tercih ederek yaygınlaştırmalıyız!
İktidarımızda, tercihi olan bu dersleri, mecburi derse çevirerek İslam Medeniyetimize ve değerlerine saldıran genç yerine İslami değerlere sarılan genç yetiştirme seferberliğini başlatmalıdır!
Rast gele değil, seçerek alınacak öğretmenler eliyle İslam’a, vatana aşık ve şehadet ruhunda bir nesil yetiştirerek bu küfrün saldırılarını boşa çıkarmalıyız! Düşmanların maddi güçlerine salyalı saldırılarının yaygınlığına bakarak asla mücadelemizden ye’se düşüp vazgeçmemeliyiz!
Zira; “Onlar ilâhî ışığa kucak açacakları yerde, ağızlarından çıkan iftiralar ve saldırılarla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar; oysa Allah, -inkârcılar istemese de- (İslam) nurunu mutlaka tamamlayacak”(Saff S.8)

“Hiç şüphesiz, Zikri (Kur’an-ı Kerim’i) Biz indirdik, Biz; ve elbette (kıyamete kadar) Onu (bu kutsal metni değiştirilmekten, dejenere edilmekten ve her türlü tahrifâttan, ilave ve eksiltmelerden aynen) muhafaza edicileri de Biziz.”( Hicr S.9) İlahi Mesajları, dışımızda ve  içimizdeki saldırgan kuduzlara karşı sarsılmaz İmanımızdır! Cesaretimizdir! Moralimizdir elhamdülillah!
Allah’ımız tüm mü’minleri ;
“(her asırda ve her fırsatta) Çirkin iftiralarla İslâm’a saldırarak Allah’ı gazâba getiren ve O’nun Elçisi
(Hz. Muhammed’i) inciten (dinine ve davasına hıyanet edenler ve Peygamberin öğüt ve öğretilerini gereksiz gören münafıklara ve kâfirlere) gelince, Allah onları dünyada da ahirette de lânete uğratmış (rahmetinden, nusretinden, bereketinden ve hidayetinden kovmuş ) onlar için, alçaltıcı bir azap hazırlamıştır” ( Ahzab S.57)  İlahi ihtarının sonuçlarından ve Dinimize, Vatamıza ve aile birliğimize saldırganlarla beraber olmaktan muhafaza buyursun! Amiin.

“Allahümme barik lenâ fi Receb’e ve Şa’ban ve belliğnâ Ramazân.”
“Allah’ım; Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur.” Amin! (İbn Hanbel, I, 259)

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.  Selam, sevgi ve duayla...  

Şevki Yılmaz 
www.sevkiyilmaz.net

Twitter: @sevkiyilmaz 
Facebook: @sevkiyilmaztr @sevkiyilmaz1955 
İnstagram: sevkiyilmaztr