Üç aylar geldi. Güç aylar gitti. Semanın kapıları aralanıyor usul usul... Gönül tasımı elime alıp koşuyorum rahmet damlalarını yakalamak için... Ruhumda bir kıpırtı, gülüyorum için için...

Üç aylar geldi. Hiç aylar gitti. Kavuşulası ayların her biri ayrı bir saadet... Recep, Şaban ve ille de Ramazan! Geliyor ya... Uğrayabilir mi hiç hanemize hazan? Her günü bahar tazeliğinde... Her gecesi şefkat esintileriyle sarmalanmış... Muştu üstüne muştu, patlayan tomurcuklar gibi... Var da gör bakalım nasıl âbâd eyler garibi! 

Üç aylar geldi. Suç aylar gitti. Doksan sırlı gün... Doksan! Tekmili birden tamam edecek müdrikini, kalmayacak noksan... Acırım sana âh gafil... Bu mümbit zaman aralığında yoksan! Bir hayırlı vakit, yerini daha hayırlısına devrederken...  Gaflet ne hazin haldir hâlbuki... Üstelik gaflet, sahibine sadece cevrederken!

Üç aylar geldi. Geç aylar gitti. Tehir etmez artık bu kutlu seyirde güzellik... Tövbelerin mahiyeti kazanırken derinlik, secdeler değil midir can yangınına serinlik? Serinlik amma üşütmeyen, titretmeyen... Serinlik... Bereketiyle müsemma, bitmeyen... 

Üç aylar geldi. İyi ki geldi! Üst baş perişan, yara-bere içinde düşe kalka erdik elhamdülillah… Zikrettiğimiz Rabbimiz nasip eyledi bu senede… Erdik çok şükür erdik! Solmaya yüz tutacakken bak ey deli gönül… Göverdik! Sükûnet sarmaladı özümüzü… Müjdelendiğimizi tatmak da nasip oldu bak gönül… Yüce Allah, Ra'd Sûresi 28. âyette şöyle buyurmadı mı? “Onlar iman eden ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.” 

Üç aylar geldi. Huzur geldi. Işığın kifayetsizliğine yetecek bir nur geldi. Yokuşlara dur geldi. Düze indi kervanımız… Omzumuza kondu dermanımız. Affa meyleder gayrı fermanımız. Üç aylar geldi. Üç aylar geldi. Üç aylar geldi. Gitti takvimlerin gecekonduları… Hanemize sırça saraylar geldi!