CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder’in 4 Mayıs’ta cenaze töreninin yapıldığı AKM’den çıkarken Selçuk Tengioğlu adlı bir şahsın yumruklu saldırısına uğramıştı. Bu saldırının yankıları devam ederken, bir yandan Cumhuriyet tarihi boyunca siyasetçilere yapılan benzer saldırılar merak konusu oldu. İsmet İnönü’den tutun Süleyman Demirel’e, Mesut Yılmaz’dan tutun Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar saldırıya uğrayan birçok siyasetçi bulunuyor.
Saldırıların istatistiksel değerlerine baktığımızda ilginç veriler dikkat çekiyor. Mesela CHP’nin 4 genel başkanı; İnönü, Ecevit, Kılıçdaroğlu ve Özel saldırıya maruz kalmış. Saldırıların hedefi olan İnönü, Özal ve Demirel cumhurbaşkanlığı yapmış. Yine İnönü, Ecevit, Özal, Demirel ve Mesut Yılmaz’ın başbakanlık yaptığını dikkate alırsak başbakanlık yapmış 5 kişinin saldırıya uğradığını söyleyebiliriz. Bütün bu veriler, hangi konumda olursa olsun, siyasetle uğraşmanın pek de tekin bir iş olmadığını düşündürüyor.
İsmet İnönü’nün kafasını kırdılar
Siyasetçilere yapılan saldırıların geçmişi epeyce eskilere dayanıyor. Milli Şef İnönü, 1959 yılında iki defa saldırıya uğrar. 1 Mayıs’ta CHP milletvekilleriyle beraber Uşak’ta çalışmalarda bulunan İnönü, Demokrat Partilililerin protestolarıyla karşılaşır. Çıkan arbedede başına taş isabet eden İnönü’nün kafası kırılır ve sendeleyerek yere düşer. Milli Şef, bu olaydan sadece 3 gün sonra İstanbul’da da saldırıya uğrar. Kim oldukları o dönem çok tartışılan eli sopalı bir grup, Topkapı civarında arabasının önünü keser. Arabasına çullanan kalabalık, hakaretler savurarak arabanın camlarını kırar. Neyse ki büyük bir tesadüf eseri oradan geçmekte olan Süvari Binbaşı Turhan Bayraktar ve emrindeki askerler İnönü’yü kurtarırlar.
Demirel: Yara Değil, hadise çirkin
Saldırıdan payını alan bir diğer isim Süleyman Demirel. Başbakanlık koltuğuna daha yeni oturduğu 13 Mayıs 1975’te Vural Önsel adlı bir şahsın yumruklu saldırısına uğrar. Sahte bir yüzbaşı üniforması giyen saldırgan, başbakanlık binası önündeki merdivenlerde Demirel’e sert bir yumruk atarak onu yaralar. Demirel, olaydan sonra bir açıklama yaparak, “Yara önemli değil, hadise çirkin.” diyerek saldırıya tepki gösterir. Saldırgan bu olaydan ötürü 1,5 yıl hapis cezası alır.
En çok saldırı Ecevit’e
1975 yılı, siyasilere yapılan saldırılar bakımından çok belalı bir yıldır. Demirel’e yapılan yumruklu saldırının dışında 1975 yılında Ecevit’e yönelik birçok kez saldırı gerçekleştirilir. Siyasetçiler arasında en çok saldırıya uğrayan isimlerden birinin Bülent Ecevit olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Partisinin düzenlediği bir miting için Gerede’ye gelen Ecevit’in konvoyuna ilçe girişinde taşlı saldırıda bulunulur ve yaralananlar olur. Ecevit, zor bela miting alanına çıkıp kürsüden halka hitap etmeye başladığı sırada taşlı sopalı saldırganlar burada da devam eder. O dönem çıkan gazetelere göre, saldırının ardından binalardan ve cami minaresinden kalabalığın üzerine ateş açılır. Arbede artınca bazı CHP milletvekilleri de silahlarına davranır ve Ecevit’i meydandan uzaklaştırır. Olaylar, onlarca kişinin yaralanmasıyla son bulur.
Ecevit, 2 yıl sonra 29 Mayıs 1977’de bundan daha ağır bir saldırıya uğrayacaktır. İzmir Çiğli’de seçim otobüsüne bindiği sırada silahlı saldırıya uğrar. Atılan kurşun Ecevit’i sıyırarak başka birisine isabet eder. Saldırıda kullanılan Tengaz marka silahın, Türkiye’de sadece 3 adet bulunduğu ve zehirli kurşun atma özelliğine sahip olduğu anlaşılır. Ecevit’e bir saldırı da 1976 yılında yurtdışında gerçekleştirilir. New York’taki bir otel lobisinde Rum bir suikastçı tarafından silahlı saldırıya uğrayan Karaoğlan, FBI ajanının çabasıyla canını kurtarır.
Saldırganların hedefindeki ANAP liderleri
18 Haziran 1988’de Anavatan Partisi’nin kongresi yapılmaktadır. Kartal Demirağ adlı saldırgan, kürsüde konuşma yapan Turgut Özal’a ateş ederek onu parmağından yaralar. Saldırıdan sonra Özal kürsüye bir daha çıkarak konuşmasını tamamlar: “Bilhassa belirtmek istiyorum; Allah'ın verdiği ömrü, onun isteğinden başka alacak yoktur, biz de ona teslim olmuşuzdur.”
Saldırıya uğrayan diğer bir ANAP lideri, üç defa başbakanlık yapmış olan Mesut Yılmaz. Saldırının düzenlendiği 23 Kasım 1996’da Yılmaz, ana muhalefet lideridir. Budapeşte Hilton otelinin lobisinde gerçekleşen saldırıda Yılmaz’ın burnu kırılır. Saldırıyı gerçekleştiren ve yönlendirenler arasında Veysel Özerdem, Ziya Korkut ve Macar İsmail olarak tanınan İsmail Koçkaya’nın isimleri ön planda olsa da olayın arka planı hep karanlıkta kaldı. Ortaya atılan iddialar arasında Yılmaz’ın burnunu Yeşil’in kırdırttığı, Susurluk olayı’nın üzerine gidip Abdullah Çatlı aleyhine konuştuğu için saldırının gerçekleştirildiği, saldırıyı istihbarat içindeki bir grubun yönlendirdiği gibi pek çok iddia ortaya atılır.
Vekilin can alan yumruğu
Türk siyaset tarihinin en acı yumruğu Maclis’te atılır. 31 Ocak 2001’de TBMM’de iç tüzük çalışmaları yapılmaktadır. Vekiller arasında çıkan sözlü tartışma kısa süre sonra yumruklu kavgaya dönüşür. MHP İçel milletvekili Cahit Tekelioğlu, DYP Şanlıurfa milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu’na bir yumruk atar. Aldığı darbeden sonra kalp krizi geçiren Şıhanlıoğlu, hayatını kaybeder. Yumruğu atan vekil, 13 ay hapis yatar.
Aynı haftada iki yumruk
12 Nisan 2010’da Ahmet Türk, Muş Bulanık olayları davasının görüldüğü Samsun’da, adliye önündedir. İsmail Çelik adlı saldırgan, Ahmet Türk’ün yüzüne sert bir yumruk atarak burnunu kırar. Saldırgan para cezasına çarptırılır.
Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan yumruklu saldıradan bir hafta sonra 19 Nisan 2010’da benzer bir saldırıya bu sefer dönemin enerji bakanı Taner Yıldız uğrar. Memleketi Kayseri’deki bir şehit cenazesine katılan Taner Yıldız, beden eğitimi öğretmeni Şahin Şimşek tarafından yumruklanır.
Hacı Bektaş’ta Bekir Bozdağ’a yumruk
Siyasilere yapılan saldırılardan birisi de 16 Ağustos 2013’te başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ’a yapılan yumruklu saldırı. Hacıbektaş Anma, Kültür ve Sanat etkinliklerine katılan Bekir Bozdağ, etkinlikte yaptığı konuşma sonrası protokol tribünündeki yerine giderken, Kahramanmaraş’ta yerel gazetecilik yapan Hüseyin Satı tarafından yumruklu saldırıya uğrar.
Saldırıların hedefindeki Kılıçdaroğlu
Siyaset tarihimizde en çok saldırıya uğrayanlardan birisi de Kemal Kılıçdaroğlu. İlk saldırı 8 Nisan 2014’te gerçekleşir. Partisinin Meclis’teki grup taoplantısına katılacağı sırada Orhan Övet isimli bir şahıs tarafından yumruklu saldırıya uğrar. Yüzüne 4 yumruk darbesi alan Kılıçdaroğlu’nun gözlüğü de kırılır. Saldırganı partililerin elinden BDP’li milletvekilleri alır.
Kılıçdaroğlu’na yapılan diğer bir saldırı da 25 Ağustos 2016’da Artvin’de gerçekleşir. Kılıçdaroğlu’nun Şavşat'tan Artvin'e giden konvoyuna PKK tarafından roketli saldırı düzenlenir. Saldırı sonucunda bir asker şehit olurken iki asker de yaralanır. Saldırıyı PKK üstlenir, ancak asıl hedefin Kılıçdaroğlu olmadığı belirtilir.
Kılıçdaroğlu’nun 21 nisan 2019’da uğradığı saldırının adresi ise Ankara’nın Çubuk ilçesindeki bir şehit cenazesi. “Şehitler ölmez vatan bölünmez, kahrolsun PKK” sloganları atan bir grup, Kılıçdaroğlu’na yumruk ve tekmelerle saldırır. Korumaların zorlukla kurtardığı Kılıçdaroğlu, çevredeki bir eve götürülür. Evin önünde toplanan grup bu sefer de evi ve çevredeki araçları taş yağmuruna tutar.