Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde Başbakan Benjamin Netanyahu, yıllar önce ABD’de hayatını kaybeden bir İrlandalı ve eşinin mezarını büyük bir tazimle ziyaret ettikten sonra cenazelerini devlet töreniyle İsrail’e naklettirir. Siyonistler için bu kadar önemli olan kişi John Henry Patterson’dan başkası değildi. Siyonistlerin “İkinci Musa” dedikleri Patterson, Yahudi olmamasına karşın Siyonizm’e ve Yahudi geleneklerine yürekten bağlı  biriydi. Bundan da önemlisi Patterson, Çanakkale Savaşlarında Osmanlı’ya karşı savaşan Siyon Katır Birliği (Zion Mule Corps)’nin komutanıydı. Siyon Katır Birliği’nin Netanyahu için de özel bir anlamı vardı. Netanyahu’nun babası tarih profesörü Benzion Netanyahu, bu birliğin fikir babası Vladimir Jabotinsky’nin uzun yıllar sekreterliğini yapmıştır.

***

Çanakkale savaşlarının bölgesel ve uluslararası ölçekte yol açtığı köklü değişimleri sıralarken, tarihe Siyon Katır Birliği olarak geçen birliğin, İsrail’in kurulmasında oynadığı rolden de söz etmek lazım. Zira bu tuhaf askerî birliğin, Yahudilere Filistin’de bir yurt verilmesi ifadesinin ilk kez geçtiği 1917 Balfour Bildirgesi’ne ciddi bir etkisi söz konusu.

1914 sonlarında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa, Filistin’e yerleşen Yahudileri, Osmanlı aleyhine muarız faaliyetlerde bulunmaları ve Mossad’ın öncüsü sayılan Nili casusluk şebekesi vasıtasıyla İngilizlere bilgi sızdırmaları gibi nedenlerle Mısır’daki Yahudi kamplarına sürgün eder. Sayıları günden güne artan bu Yahudiler arasından, ileride İngilizlerin safında Osmanlı’ya karşı savaşacak gönüllü devşirmek pek de zor olmayacaktı.

Çok geçmeden, farklı coğrafyalardan farklı hikâyelere sahip üç ismin yolu bu kamplardan birinde kesişir. Bunlardan biri, Afrika’nın çeşitli yerlerinde Büyük Britanya için savaştıktan sonra, adının karıştığı yüz kızartıcı bir skandal nedeniyle emekliye ayrılan, ancak savaş patlak verince de üniformasını yeniden giyen İrlandalı Yarbay John Henry Patterson’du. İkinci isim Joseph Trumpeldor’du. Trumpeldor, St. Petersburg Üniversitesi  dişçilik fakültesini bitirmiş, ancak askerlikte kariyer yapmış bir Rus Yahudisiydi. 1904-1905 Rus-Japon savaşında bir kolunu kaybetmiş ve esir düşmüştü. Esareti boyunca esir Yahudiler arasında Siyonist propagandası ile uğraşır. Rusya’ya döndüğünde Çar II. Nikolay tarafından St. George madalyasıyla taltif edilir. Siyonizm fikriyle yanıp tutuşan Trumpeldor’un tek hülyası, Filistin’e yerleşip bir çiftlik kurmaktı. 1914 sonlarında Filistin’e gelir ve kendisi gibi göç etmiş Rus Yahudiler arasında siyasi faaliyetlere girişir. Bu muzır faaliyetler nedeniyle Mısır’daki kampa sürülür. İngiliz koruması altındaki Yahudi göçmen kampındaki üçüncü ve en önemli isim Vladimir Jabotinsky idi. Odessa’da gazetecilik yaparken Siyonizme kapılıp Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanacağını ön görerek Filistin’de bir Yahudi yurdu kurmak için daha 1910’larda çalışmalara başlayan Jabotinsky, Mısır’daki kampa, görünüşte savaş muhabiri olarak gelmişti. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edildiği günlerde İstanbul’a gelen Jabotinsky, Siyonistlerin banka süsü vererek işlettikleri Anglo-Levanten Anonim Şirketi bünyesinde faaliyetlerde bulundu. Jabotinsky, İsrail’in kurulmasında önemli rol oynayan Siyonist-Revizyonist hareketin yanı sıra Filistinlilere karşı savaşmak üzere kurulan Hagana’nın da kurucusudur. Siyon Katır Birliği’nin fikir babası olan Jabotinsky, Yahudi devletinin ancak ve ancak kan dökerek kurulacağı fikrine sahipti.

Jabotinsky ve Trumpeldor, İskenderiye’deki Gabari Yahudi kampında tanıştıklarında aynı yolun yolcusu olduklarını anlamakta fazla gecikmezler. Bu hızlı kaynaşma, bir Yahudi birliğinin kurulması fikrini kolaylaştırdı. İkili, 3 Mart 1915’te önde gelen Yahudi aydın, bankacı ve iş adamlarının başı çektiği 200 kişilik bir grupla Mafruza Kampı’nda bir toplantı gerçekleştirir. Jabotinsky, burada hamaset dozu yüksek bir nutuk irâd eder. Gönüllü Yahudilerden kurulacak askerî bir birlik ile kadim yurtlarına, yani Filistin’e dönmenin daha kolay olacağı fikrini ortaya atarak İngiltere’nin saflarında, I. Dünya Savaşı’na katılmanın, Avrupa’da ve ABD’de Yahudilere karşı büyük bir sempati uyandıracağını anlatır. Toplantı sonunda oy birliği ile Yahudi gönüllülerden oluşan bir birliğin kurulmasına ve İngilizlerin Mısır kuvvetleri komutanı General Stephen Maxwell’e teklif götürülmesine karar verilir.

Jabotinsky, kurulacak askeri birliğin mutlaka Filistin’de çarpışması gerektiğini düşünüyordu. Trumpeldor ise bundan farklı bir görüşe sahipti. O, bu yerin Kanal Cephesi olması gerektiğini düşünüyordu. Fakat Yahudilerden oluşan gönüllü bir askerî birliğe sıcak bakan General Maxwell, Osmanlı’ya karşı Filistin’de yeni bir cephe açılmasına gerek olmadığını belirterek Çanakkale Cephesi’nde kendilerinden yararlanılabileceğini söyler.

Tam da o sıralarda General Maxwell, önceden tanıdığı ve Siyonizm davasına sempatiyle baktığını bildiği İrlanda asıllı Yarbay Patterson’u Mısır’a çağırmış bulunuyordu. Jabotinsky ve Trumpeldor, Hristiyan kimliğine rağmen Siyonizm konusunda kendileri gibi düşündüğünü fark ettikleri Yarbay Patterson’a 22 Mart 1915 günü kurulacak olan gönüllü birlik meselesinden bahsederek ondan destek isterler. Meseleye olumlu yaklaşan Patterson, hiç beklemedikleri bir öneri getirir. Cephe gerisinde ikmal vazifesi gören katırlı bir birliğin kurulmasının sağlayacağı faydalardan uzun uzadıya bahs ederek böyle bir birliğe komuta edebileceğini söyler.

Jabotinsky ve diğer Siyonistler bu teklifi son derece onur kırıcı ve aşağılayıcı bularak anında reddederler. Bir tür “eşek bölüğü” olmayı içlerine sindiremezler. Fakat kısa bir fikir teatisinden sonra ve Trumpeldor’un da araya girmesiyle olay tatlıya bağlanır. Ne de olsa hedefleri için hangi yöntem ve taktik kullanılırsa kullanılsın önemli olan tek şey, gidilecek yolun Siyon’a, yani Kudüs’e varacak olmasıydı. Böylece, Yarbay Patterson’un komutasında ve Trumpeldor’un rehberliğinde tarih sayfalarına “Siyon Katır Birliği” ismiyle geçecek olan birlik kurularak sadece Siyonist Yahudilerden oluşan gönüllülerin eğitimine başlanır.

23 Mart 1915’te Yahudi gönüllüler mülteci kampı Gabbari’de toplanarak yemin ederler. Katır birliğindeki ilk 500 kişiye yemin ettiren Hahambaşı Raphael Pergola, yaptığı konuşmada Yarbay Patterson’u, “Yahudilerin vaad edilmiş ülkeye ulaşmasını sağlayacak İkinci Musa” olarak tanıtır. Bu, orada toplanan ve tek ülküleri Flistin’de bir Yahudi devleti kurmak olan Yahudi topluluk üzerinde büyük bir coşkuya yol açar.

Üyeleri tamamen Siyonist ideallere sahip Yahudilerden oluşan, Siyon Katır Alayı, modern tarih dikkate alındığında, Yahudi tarihinin ilk askeri birliği olarak kayda geçer. Bu birlik, 2 bin yıldan bu yana, Yahudi tarihinin “bir savaşa katılan ilk askeri birliği” olma unvanını elde edecekti. Katır Birliği, sömürge olarak değil, bugünküne benzeyen kendi bayrakları ile savaşa katılacaktı. Ayrıca kendilerine ait bir amblemleri vardı. Siyon Katır Birliği’nde çoğunluğu Rus Yahudisi olan 737 er, 8’i Yahudi olmak üzere 13 subay. 750 katır ve 20 at bulunuyordu.  Emirler İngilizce ve İbranice olarak verilecekti. Trumpeldor, binbaşı rütbesiyle Patterson’ın yardımcılığına getirilir. Üç hafta gibi kısa bir sürede, yoğun bir tempoyla eğitimini tamamlayan Siyon Katır Birliği, 17 Nisan 1915 günü yapılan bir dinî törenin ardından, İngilizlere ait iki gemiyle,  yakalarına sarı renkli Davud Yıldızı işlenmiş olarak Gelibolu’ya hareket eder.

Siyon Katır Birliği, 25 Nisan 1915’te Çanakkale’ye varır. İngilizlerin W Sahili olarak adlandırdıkları Tekke Koyu-Zığındere hattına inen birlik, meşhur 29. Tümen’in emrine verilir. Katır Birliği, İngilizlerin Gelibolu topraklarından çekildiği 9 Ocak 1916 gününe kadar ön hatlara mühimmat ve su taşır, bazen sıcak çatışmaya bile katılır.

***

Siyon Katır Birliği tabi ki Çanakkale Savaşları’nın sonucunu değiştirmedi ama Siyonistler için gerekli sempatiyi, kamuoyu desteğini hem Avrupa’da hem ABD’de kazandı. İngilizlerin önemli generali Hamilton bu birliğe başarısından dolayı onur belgesi verir. Yarbay Patterson’ın gazetelere verdiği röportajlar, kamuoyunun Siyonistler lehinde şekillenmesinde etkili olur. Katır Birliği bu yönüyle başarıya ulaşmış bir projedir. Bunun en açık göstergesi, 1917’de ilan edilen Balfour Bildirgesi’nde İsrail’in kurulmasının açıkça belirtilmiş olmasıdır. Siyon Katır Birliği’nin asıl mimarı ve fikir babası olan Vladimir Jabotinsky Katır  Birliği’nin Siyonizme yaptığı katkıyı şu sözlerle açıklıyordu: 

Ben Gelibolu’ya gitmedim. O nedenle size, gönüllü birliğin hikayesini anlatamam. Ama şunu açıkça belirtebilirim: Trumpeldor o zaman görüşlerinde haklıydı… Savaşmak amacıyla Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufuklar açmıştır. Eğer biz, 2 Kasım 1917’de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme konusunda söz aldıksa, buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.

Siyon Katır Birliği, 1917’de kurulacak olan “Yahudi Lejyonu”nun da çekirdeğini  oluşturacaktır. Katır Birliği, 5 bin kişilik mevcuduyla yeniden dizayn edilir. Birliğin komutanı, yine albaylığa yükseltilen Patterson’dır. Tabi, Jabotinsky de bu lejyonda yerini alacaktır. Yahudi Lejyonu’na dönüştürülen Katır Birliği, 1918’de Londra’da yapılan resmi geçitin ardından İskenderiye’ye yollanır, oradan da Filistin topraklarına. Artık istedikleri yerde, Filistin’de, gönüllerince masum kanı akıtabileceklerdir. Bu lejyon, çok geçmeden General Allenby komutasında Kudüs’ün işgaline katılır. Yahudi Lejyonu’nun içinde, sonradan çok âşinâ olacağımız isimler de görev alacak, zulmün stajını göreceklerdir. David Ben Gurion, Itzhak Ben Zvi gibi gelecekte İsrail başbakanı ve cumhurbaşkanı olacak isimler, o sıralar henüz onbaşı rütbesindedirler.

***

Bugünden baktığımızda basit ve bir o kadar da garip bir Katır Birliği’nin, savaşın bütünlüğü içindeki son derece basit katkılar karşılığında bir devlet almış olmaları düşüncesi insana garip ve muhal gelebilir. Bu durumu, Siyonistlerin İngilizler ile kurdukları uzun ve planlı bir ilişkinin meyvesi olarak görmek lazım. Küfrün tek millet olduğunu gözümüze sokarcasına hatırlatan bu gerçeğe, Siyonistlerin kilitlendikleri hedef için kolay organize olabilen yapılarını da eklemek lazım. Siyonistler, Katır Alayı’ndan sonra İsrail’i kurmak için 30 yıl daha çalışacaklardı. Filistin’de devlet kurmak için henüz yeterli nüfusları yoktu çünkü.

Filistin topraklarında vahşetin sembolü hâline gelen İsrail ordusunun temeli kabul edilen, Siyon Katır Birliği, birliğin fikir babası Jabotinsky ve komutanı Patterson bugün İsrail’de birer kahraman olarak kabul ediliyor. Her resmî törende bu birliğin kuruluşu anılıyor. Siyonistler, Filistinli mazlumların kanları üzerinde devletleşmelerini sağlayan bu birliğe duydukları minneti hiçbir zaman unutmuyorlar. Birliğe komuta eden John Henry Patterson’dan çok önce Jabotinsky ve karısı Jeanne’in kemikleri 1964’te Kudüs’e getirilip devlet töreni ile defnedilmişti. 1 Mart 1920’de İsrail’in kuzeyindeki Tel Hail Köyü’nde Araplarla girdiği çarpışmada öldürülen ve İsrail’in milli kahramanı olarak görülen Joseph Trumpeldor için Tel Hail’de anıt diktirildi. Öte yandan Çanakkale’de ölen Siyonistlerin isimleri Seddülbahir’de dikilen İngiliz Anıtı’na yazılmış, Tel Aviv’deki bir sokağa Gelibolu Savaşçıları Sokağı adı verilmiştir.

Geçtiğimiz yılın 7 Ekiminden bu yana Gazze’de on binlerce insanın katledilmesi, on binlerce insanın yaralı hâlde sersefil bırakılması ve şehirlerde taş üstünde taş bırakılmamasından sorumlu olan Siyonist İsrail ordusu, pervasız soykırımına her geçen gün artan bir şiddetle devam etmekte. Maalesef dünyanın dört bir yanında yaşayan Yahudiler, bu kan içici soykırıma destek vermek için akın akın Siyonist orduya katılmakta. Ülkemiz vatandaşı olan 4 bin Yahudinin de bu soykırıma ortak olmak için orduya yazıldığı çok yazılıp çizildi. Tarihin bir kez daha farklı bir yönüyle tekerrür ettiği bu hadisede devletimizin harekete geçmesi için vicdan sahibi bütün vatandaşlar umutlu bir bekleyiş içinde.      

[email protected] 
X: @mustafaoztuurrk