TEVHİD DİLİYLE YAZILMIŞ KİTAPLAR

Mümkündür. Yeniden Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ mefkûremize yürümemiz ve hedefe varmamız mümkündür. 
Batının seküler ve laik! Sistemiyle yazılan ders kitaplarının yerine Milli ve Manevi Değerlerimizi referans alarak yeniden yeni ders kitaplarımızı yazmamız mümkündür.
Son 200 yıldır sekülerleşen dünyada din ve dindarlar devlet yönetiminden ve yetkili makamlardan uzak tutuldu. Zamanla sanki yetersiz ya da yokmuş gibi muamele edildi. Bu anlamda aşağılık kompleksi ve öğrenilmiş çaresizlik aşılandı ve maalesef bir kısmı yerini buldu. Fakat “Rağmen” psikolojisi ile bir grup gönül ve hizmet serdengeçti adamları pes etmedi, geri çekilmedi, sessiz sedasız çalışmaya devam ettiler.

"Mühim ve büyük bir umur-u hayriyenin çok muzır mânileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır. Bu mânilere ve bu şeytanlara karşı ihlâs kuvvetine dayanmak gerektir” der Bediüzzaman Hazretleri. Bu Serdengeçtiler fedakârane Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ için ders kitaplarını yazmaya gayret ve devam ettiler. Yılmadılar, pes etmediler ve muvaffak oldular: YENİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA FEN BİLİMLERİ 5 ve YENİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA BİYOLOJİ DERS KİTABI 9 yazdılar. 

İşte örnekler:

“YENİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA FEN BİLİMLERİ 5 KİTABI”

İnançlı ve gayretli bilim adamlarından Prof. Dr.  dem Tatlı, Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan, Prof. Dr. Fatih Satıl, Prof. Dr. Ali Alaş, Dr. Şaban Odabaşı, Dr. İdris Görmez, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun olarak “YENİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA FEN BİLİMLERİ 5” isimli kitap yazdılar. 
Kâinatı yaratanın hikmetleri ile anlatıyor. Ateizm yok, deizm yok. Hikmet var. Müslüman evlatlarına tevhidî bakışla ders içeriği hazırladılar.
 
Yaratandan arındırılmış mevcut ateist kitaplar yerine yaratanın hikmetle yaratışını anlatan bu değerli eserleri bu yazımızda inceleyeceğiz.

KUR’AN BAKIŞ AÇISIYLA EVRENİ ANLATAN KİTAP: FEN BİLİMLERİ 5

Örnek olarak Güneş’in ve Güneş sisteminin anlatıldığı bölümlere bakalım:

“Isı ve ışık kaynağı olarak yaratılmış olan Güneş yeryüzündeki hayatın devamı için gereklidir. Güneş’te sıcak gazlar bulunur. Güneş’teki bu sıcak gazlarla üretilen nükleer enerji, nükleer ısı enerjisinin çok az bir kısmı Dünya’mıza ulaştırılmaktadır. Yeryüzüne ulaştırılan bu ısı ve ışığın ihtiyaç ölçüsünde olması düşündürücüdür. Eğer Güneş’ten gelen enerji gereğinden fazla olsaydı yeryüzü sıcaktan kavrulurdu, gereğinden az gönderilmiş olsaydı yeryüzünü buzlar kaplayacak ve Dünya yaşanmaz hâle gelecekti.
Dünya, Ay ve diğer yıldızlar gibi Güneş de küre şeklinde bir yapıda tasarlanmıştır. Güneş, Dünya’dan yaklaşık 1.300.000 defa daha büyük bir yıldızdır…
Rabbimizin kudretine bakın ki Güneş’in devamlı yanması için her gün en az Dünya’nın denizleri kadar petrol ve dağları kadar kömür gereklidir…
Güneş’in uzaya yerleştirilmesinde; sıcaklığı, büyüklüğü, şekli, hareketleri ve Dünya’ya olan uzaklığı ile yeryüzündeki hayatın devamlılığı bakımından mükemmel bir uyum gözetilmiştir. 
İlahi kanun gereği Güneş, kendi ekseni etrafında saat yönünün tersi istikamette sabit bir hızla döndürülmektedir.
Her hareket bir kuvvetin eseridir. Düzenli hareket ise düzenli kuvvetten yani müdahaleden ileri gelir. Gök cisimleri düzenli hareket içindedir.” ( s.12-13)

Görüldüğü gibi evrendeki düzenden bahsedilen bölümde düzeni kuran yaratıcıdan da bahsedilmekte ve asıl manayı gözler önüne sermektedir. Yapan kainat veya doğa değil bizzat yaratıcıdır.

TASARIMI ANLATIRKEN TASARIMI YAPAN GÜCÜ DE İHMAL ETMİYOR 
    
“YENİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA FEN BİLİMLERİ” kitabı yazarları canlıların yaratılışını anlatırken Kur’anî bir bakış açısıyla canlıların varlığını anlatıyorlar. 
    “Kuşların vücutları tüyler ve teleklerle kaplı olan bu canlıların kanatları uçabilmeleri için tasarlanmıştır. Kuş tüylerini yakından inceleyen her insan bu tüylerin kusursuz tasarımını, fizik kurallarının mükemmel bir biçimde uygulanmış olmasını büyük bir hayranlıkla görür.
    Kuş tüylerinin bu mükemmelliği, sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcının eseri olduğunu açıkça göstermektedir.
    Kuşların çoğu uçabilir ancak deve kuşu, tavuk, penguen ve kivi gibi kuşlar uçamaz. Kuşlarda arka ayaklar yürümeye, yüzmeye, tırmanmaya ve eşinmeye yarayacak şekilde tasarlanmıştır. Bazı kuşlar mevsimlere göre göz ederler.
    Kuşlar yumurtayla çoğalır ve kuluçkaya yatar. Rahmet eseri olarak kuşlara verilen şefkat gereğince yavrularına bakarlar. Mesela anne ve baba penguenler yavrularını sırayla besler.” (s.65)

    İLAHİ RAHMET ESERİ YAVRULARINI SÜTLE BESLEYEN MEMELİLER    

    “Memeli hayvanlar, omurgalı hayvanların en gelişmiş grubudur. Doğurarak çoğalır, İlahi rahmetin bir eseri olarak yavrularını sütle besler. Akciğer solunumu yapar, vücutları genellikle kıllarla kaplıdır. Büyük bir kısmı karada yaşar ancak fok, balina ve yunus gibi memeli hayvanlar suda yaşamaya uygun şekilde yaratılmıştır. Yarasa ise uçan bir memeli hayvandır.” (s.66)
 

TEVHİDİ BAKIŞ AÇISIYLA YAZILAN 9. SINIF BİYOLOJİ KİTABI

K İNATTAKİ OLAYLARI YARATICISIYLA ANLATAN KİTAP
Örnek 1:
“Prokaryot Hücre:
Bu tip hücreler, ileride bahsedileceği gibi birçok hikmet göz önünde bulundurularak çekirdeksiz yaratılmıştır. Hücre çekirdeği içerisinde bulunan ve genetik yapının temelini teşkil eden DNA ve RNA’lar, sitoplâzmada serbest halde bulunur. Zarla çevrili organelleri yoktur. Bakteriler ve Arkealar, prokaryot hücre tipindedir. Escherichia coli bakterisi, prokaryot hücreli canlılara bir örnektir”

MEB kitapları hücrenin kendisini fail olarak gösterirken tevhidi bakış açısıyla yazılan kitap prokaryotik hücre konusunu ele alırken yaratıcıyı nazara vermiş. Yaratıcının nazara verilmesi öğrencilerin inanç krizini de ortadan kaldıracaktır. 

İL HÎ HİKMET GEREĞİ İKİ TÜRLÜ SOLUNUM
 “Solunum:
Organik besin maddelerindeki kimyasal bağların hücrelerde mu’cizevî bir şekilde parçalanarak enerji elde edilmesi olayına solunum adı verilir. Canlıların ihtiyaç duydukları enerji, sonsuz rahmet sahibi bir Yaratıcı tarafından besin maddelerinde depolanmıştır. Canlılarda İlâhî hikmet gereği iki türlü solunum görülür. Bunlardan biri oksijenli, diğeri de oksijensiz solunumdur.”
Tevhid bakış açısıyla yazılan biyoloji kitabı solunum konusunu anlatırken ilahi rahmeti nazara veriyor. Kendi kendine olmuş demiyor. Her şeyi doğaya mal etmiyor.

YARATILMIŞLAR DİYEN KİTAP
 
“Sürüngenler:
Sürüngenlerden kaplumbağalar, kertenkeleler ve timsahlar, dört bacaklıdırlar. Rahmetin eseri olarak onlara takılan pençeleri sayesinde toprağı kazabilirler, ağaçlara tırmanabilirler ve koşabilirler. Bununla birlikte yılanlar gibi bazı sürüngenler bacaksız olarak yaratılmışlardır.”
Canlılardan sürüngenleri anlatırken Allah yarattı diyor. Kendiliğinden bir oluş söz konusu değildir. Kitap her unsuru kendine malikmiş gibi değil, tek bir yaratıcı 
eliyle yaratılışlarını ele alıyor. Yaratılanlar sayısınca yaratıcı yerine tek bir yaratıcıyı anlatıyor.
MEB milli ve manevi değerlerimizi referans alarak hazırlanan bu güzide eserleri çocuklarımıza okutmalıdır. Gençleri inanç krizinden kurtarmalıdır. Batıyı referans alan seküler bilimi değil, bin beş yüzyıllık kadim inanç kültürümüzü referans alan kitapları okutmalıdır ki yeniden NESLİ İHYA  MEDENİYETİ İNŞA  edebilelim.
        
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar/Sosyolog/Aile Danışmanı
adnankalkan01 @gmail.com