Geçtiğimiz yıl, yani 2021 Mart ayında, Kırgızistan Manas Üniversitesi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu etkinliğine katılan Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Büyük Türkiye ile ilgili, tarihe geçecek önemli mesajlar vermişti. 

Dış politikada yenilikçi olmak gerektiğine işaret eden Sayın Çavuşoğlu;

"Artık herkesin gördüğü bir gerçek var, Asya Gerçeği. 21. yüzyıl, Asya asrı olacak. Biz de Asya’nın tarihi bir parçası olarak, bu yükselişte yerimizi almak için 'Yeniden Asya Girişimi'ni başlattık. Girişimimizin amacı; Asya ile yeniden, daha güçlü bağlanmak ve Avrupa-Atlantik arasındaki, yani dünyanın birinci ve ikinci ekonomik alanları arasındaki konumumuzu bir avantaja çevirmek." ifadesini kullanmıştı. 

Yeniden Asya Girişimi ile Orta Asya ve Türkiye arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandırılacağını dile getiren Sayın Çavuşoğlu, "Çünkü aynı dev çınarın dalları, aynı güçlü gövdenin kollarıyız." diyerek, kadim tarihimizin köklerinden beslenmeye devam ettiğimizi ifade ediyordu. 

Ocak 2022'de, büyük bir heyecanla toplanan Türk Devletleri Teşkilatı ise, dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen bir güç olarak kendini, ulus devletlere ve dünya kamuoyuna kabul ettiriyordu. 

Türk Devletleri Teşkilatı, 3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında kurulmuş olan uluslararası bir teşkilattır.

Türk tarihinde daha önce böyle bir teşkilatlanma olmuş muydu? 

Türkler, eskiden boylar halinde yaşıyorlardı. Boylar arasında birliği sağlayan, Türk Birliği'ni de sağlamış oluyordu. 

Hunlar'da ve Göktürkler'de “yükselen güce itaat etme” anlayışı vardı. Yani savaşarak, kan dökerek değil, yüksel gücün çatısı altında birleşme anlayışı. Türk tarihinde de, Türklerin bir araya gelerek, ortak siyasi teşkilatlar kurmaları, birkaç kez gerçekleşmişti. 

Aile meclisimiz olarak kabul ettiğimiz Türk Devletleri Teşkilatı, 3 sene önce, 4 devletten oluşuyorken, şimdi 7 devlet oldu. Türkmenistan’ın da katılmasıyla birlikte kurumumuz, artık, Türk dünyasını gerçek anlamda temsil ediyor. 

Bugün, Tarihte ilk kez, bütünleşmiş bir Türk dünyası var!

Önümüzdeki 20 yılda yapacağımız iş birliğinin ana istikametini oluşturacak “2040 Türk Dünyası Vizyonu” belgesini kabul ettik. Bu belgeyle, iş birliğimiz, belirlenen hedefler doğrultusunda sistematik bir şekilde derinleşecek.

Bu çerçevede oluşturulan 'Türk Yatırım Fonu', Türk devletleri arasında tesis edilen ilk mali mekanizma olma özelliğiyle büyük öneme sahip. 

21. yüzyılın yeni güç merkezlerinin ve güç dengelerinin oluştuğu bir dönemde, Türk devletlerinin kendilerini Türk Devletleri Teşkilatı içinde konumlandırmaları, jeopolitik açıdan önemli mesajlar veriyor. 

Birlikte, daha da güçlü olacağız! 

Büyük Türk Devleti, 21. yüzyıla, kadim birikimiyle geri dönüyor. 

Ve biz, binlerce yıllık iddialarla geliyoruz! 

Türkiye, 21. yüzyılın aklıdır ve düğüm noktasıdır! 

Türkiye, yeni dünyanın merkezidir!

Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın en güçlü lideridir! 

Tarihe kayıt düşüyorum:

21. ASIR, TÜRK ASRI OLACAK! 

Biiznillah!